19. Hukuk Dairesi 2017/2584 E. , 2019/2166 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili ile davalıya ait olan ... Bilgisayar Adi Ortaklığı arasında 01/02/2010 tarihi ile fatura bayilik sözleşmesi başlıklı protokol imzalandığını, bu protokol ile davalıların davacıya bayilik sözleşmesi yapmayı ve sözleşmede belirtilen yükümlülükleri yerine getirmeyi kabul ve taahhüt ettiklerini, ayrıca davalılar tarafından davacıya gönderilen ... Online Fatura Tahsilat Merkezi kullanım hakkı sertifikasında bu sözleşmenin ... full paket niteliğinde olduğunu, davalıların sisteme yatırılan faturaları zamanında sisteme işlemediğinden müşterilerin aboneliklerinin borçtan dolayı kesintiye uğradığını, bu sebeple davacının müşterileri ile sorunlar yaşadığını, çevrede güven kaybına uğradığını, davalıların online işlem yapma taahhüdünde bulunmasına rağmen uzun bir süre davacı tarafından bu işlemin manüel olarak yapıldığını, protokol gereğince yapılabilecek işlemler protokolde yazılı olmasına rağmen sayılan işlemleri hiçbir zaman davacının kullanamadığını, sisteme giriş dahi yapamadığını, yaşanan olaylar üzerine 21/04/2010 tarihinde ihtarname ile davalının sözleşmeden kaynaklanan yükümlülerini yerine getirmesinin istenildiği ancak sözleşme ile davalıların üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediğini, 10/06/2010 tarihinde çekilen ihtarname ile davalının bayilik protokolüne uygun davranmadığından dolayı sözleşmenin fesih edildiğini, davacının zararının giderilmediğini ileri sürerek davalılara bayilik sözleşmesi ile ödediği 10.750,00 TL"nin akdin feshi tarihinden itibaren en yüksek ticari faiz ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davalının yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle davacının elde edemediği ve yoksun kaldığı kar için fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000 TL"nin akdi fesih tarihinden itibaren uygulanacak ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar ... ve ..., davacının sözleşme metninin kendisinde kalan parçası üzerinde tahrifat yapmaya çalıştığını, zira firmanın ... ve ... su abone fatura ödemelerine dair bir işlemi olmadığını, yapılmış olan alt bayilik sözleşmesinde de bunun açıkça yazılı olduğunu, davacının sözleşmede anılan faturaların sistemden yatırılmayacağını sözleşme gereği bilmesine rağmen kötü niyetli olarak sisteme giriş yaptığını ve yapmış olduğu işlemleri tekrardan iptal ettiğini, bu işlemlerin sayısının 101 adet olduğunu, yine davacının OGS trafik cezası, havale, EFT ve KGS kredi kartı borç ödemeleri ve benzeri ödemeleri de sistemden yapamadığını belirttiğini bu durumda yine sözleşmenin 5. maddesinde mücbir sebepler kapsamında yapılmadığını, dolayısıyla firma olarak bir kusurlarının olmadığını, sözleşmeye göre işlem onaylandıktan sonraki yükümlülüklerin davalı tarafa geçeceğini, ancak davacının bu işlemleri takip edip davalı tarafından onaylanıp onaylanmadığını tespit etmeden işlemlerini sürdürdüğünü, davacının halen davalıya 5.900 TL borcunun bulunduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporlarından, davacının, davalı ile yaptığı sözleşme gereği aldığı sistemin kusurlu olması nedeniyle bu sistemden yararlanamadığı, bu nedenle bayilik sözleşmesini feshetmekte haklı olduğu, yaptığı 10.000,00 TL ve aylık 750,00 TL ödemenin iadesini isteyebileceği, 10.06.2010 tarihli ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren faiz talep edebileceği, haklı nedenle feshettiği sözleşme dolayısıyla uğradığı menfi zararının tahsilini de isteyebileceği, yoksun kaldığı kazancını isteyemeyeceği, 4.400,00 TL kira bedelini menfi zarar kapsamında isteyebileceği, çalıştığı süre içerisinde elde ettiği 1.750,00 TL kazancının bundan tenzili gerektiği, bu durumda ödediklerine ilaveten 2.650,00 TL menfi zarar talep edebileceği gerekçesiyle davanın kabulüne, davalının, davacı uhdesindeki malzemeleri için yargılama sırasında bir talebi bulunmadığından bu hususta her zaman istihkak ve/veya bedel davası açmasının mümkün olduğuna karar verilmiş. hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, bayilik sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Davacı, faturaların davalı işleminden dolayı iptal edildiğini iddia ederken, davalı ise bir çoğunun davacı tarafından iptal edildiğini, sözleşmenin feshinin ise haksız olduğunu savunmuş ve bilirkişi raporlarına gerekçelerini göstermek sureti ile itirazda bulunmuştur. Hükme esas alınan bilirkişi raporu ile önceki bilirkişi raporu arasında da çelişki olduğu görülmekle mahkemece, raporlar değerlendirilerek ve davalı itirazlarını da karşılayan, konusunda uzman, üç kişilik bilirkişi heyeti oluşturularak, mahkemece Yargıtay denetimine elverişli rapor alınıp, varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalılara iadesine, 01/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.