Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/2185
Karar No: 2021/1576
Karar Tarihi: 23.02.2021

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2020/2185 Esas 2021/1576 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2020/2185 E.  ,  2021/1576 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi Ve Ecrimisil

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabul, kısmen reddine dair kararın taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairenin 19.02.2020 tarihli ve 2018/11527 Esas, 2020/1562 Karar sayılı ilamı ile düzeltilerek onanmasına dair ilamın duruşma yapılması suretiyle incelenmesi davalı vekili, duruşmasız olarak davacı vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 23.02.2021 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davalı vekili Av. ... ve karşı taraftan temyiz eden davacı Hazine vekili Av. ... geldiler. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek; dosya incelendi, gereği düşünüldü:


    KARAR

    Davacı Hazine vekili, davalı şirket tarafından, devletin hüküm ve tasarrufu altında kalan kıyı kenar çizgisi içindeki alanda ve deniz yüzeyinde, bina, kayrak zemin, çiçeklik, çeşme, merdiven, beton zemin, cafe, büfe, kabin, kumsal, ahşap iskele, duş, taş zemin yapılmak ve kullanılmak suretiyle işgal edildiğinin tespit edildiğini, davalı tarafın, kıyı kenar çizgisi içinde mevcut işgallerinin ve bu işgallerin kesin ölçümlerinin yapılacak olan keşifte belirleneceğini açıklayarak, davalı tarafın müdahalesinin men’i ve muhdesatların kal’ine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı vekili, vekil edeni şirketin yatırımlarını yaparken yasal mevzuata uygun hareket ettiğini ve tüm yasal izinleri aldığını, yapıların tamamının vekil edeninin tapulu arazisinde kaldığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece; davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine karar verilmiş, kararı, davalı vekili duruşma talepli olarak, davacı vekili ise duruşmasız olarak temyiz etmiş olup, Dairemizin 19.02.2020 tarihli ve 2018/11527 Esas, 2020/1562 Karar sayılı kararında sehven duruşma talebi değerlendirilmeden, temyiz incelemesi duruşmasız yapılarak, bahsi geçen kararın düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
    Taraf vekillerince, karar düzeltme talebinde bulunulması üzerine;
    Davalı vekili tarafından duruşmalı temyiz istenilmesine rağmen, duruşma isteminin sehven gözardı edilmesi sebebi ile Dairenin 19.02.2020 tarihli ve 2018/11527 Esas, 2020/1562 Karar sayılı duruşmasız verilen ilamının kaldırılmasına;
    Yeniden duruşmalı olarak yapılan temyiz incelemesinde;
    1. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre davalı vekilinin temyiz isteği yerinde görülmemiştir.
    2. Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
    a) Bilindiği üzere, Anayasa"nın 43 ve 3621 sayılı Kıyı Yasası"nın 5. maddesine göre kıyılar; Devlet"in hüküm ve tasarrufu altındadır, herkesin eşit ve serbest olarak yararlanmasına açıktır. Deniz, göl ve akarsu kıyıları ile deniz ve göllerin kıyılarını çevreleyen sahil şeritlerinden yararlanmakta, öncelikle kamu yararı gözetilir. 4.madde hükmüne göre Kıyı çizgisi: Deniz, tabii ve suni göl ve akarsularda, taşkın durumları dışında, suyun karaya değdiği noktaların birleşmesinden oluşan çizgi, Kıyı Kenar çizgisi: Kıyı çizgisinden sonraki kara yönünde su hareketlerinin oluşturulduğu kumluk, çakıllık, kayalık, taşlık, sazlık, bataklık ve benzeri alanların doğal sınır, Kıyı ise: Kıyı çizgisi ile kıyı kenar çizgisi arasındaki alandır. TMK"nin 999. maddesine göre de; özel mülkiyete tâbi olmayan ve kamunun yararlanmasına ayrılan taşınmazlar, bunlara ilişkin tescili gerekli bir aynî hakkın kurulması söz konusu olmadıkça kütüğe kaydolunmaz, tapuya kayıtlı bir taşınmaz, kayda tâbi olmayan bir taşınmaza dönüşürse, tapu sicilinden çıkarılır.
    Her ne kadar Mahkemece, ... Kaymakamlığı’nın 26.01.2015 tarihli yazısına göre, dava konusu iskele için ön izin sözleşmesinin imzalandığı gerekçesi ile iskele ile ilgili ret kararı verilmiş ve yine davalı tarafından dava konusu alan ile ilgili olarak İmar Barışı Yasası çerçevesinde, yapı kayıt belgesi alındığı beyan edilmiş ise de, az yukarıda yapılan açıklamalar ışığında, özel mülkiyete tâbi olmayan ve kamunun yararlanmasına ayrılan söz konusu alanlar, herhangi bir anlaşmaya tabi olamayacağı gibi İmar Barışı Yasası çerçevesinde de değerlendirilemeyecektir.
    Bu nedenle Mahkemece karara gerekçe yapılan ön izin sözleşmesinin celbi ile, sözkonusu sözleşmenin az yukarıda yapılan açıklamalar karşısında bir istisna teşkil edip etmediği hususunun değerlendirilmesinden sonra oluşacak sonuca göre dava konusu iskele hakkında bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi doğru olmamıştır.
    b) Her ne kadar, Mahkeme tarafından, bilirkişi raporu ile belirlenen ve krokide turuncu renk ile boyalı alan, açık mavi renk ile taralı alan, gri renk ile taralı alanlara yönelik dava dilekçesinde talep olmadığından ve talepten fazlasına karar verilmeyeceğinden bilirkişi raporunda belirlenen bu kısımlara yönelik bir karar verilmemiş ise de, davacı vekili dava dilekçesinde, kıyı kenar çizgisi içinde mevcut davalı işgallerinin ve kesin ölçümlerinin yapılacak olan keşifte belirlenerek, davalı tarafın kıyı vasfındaki alana yönelik müdahalesinin meni ve tüm muhdesatların kal’ine karar verilmesini istemiş olmakla, bilirkişi raporu ile belirlenen ve krokide turuncu renk ile boyalı alan, açık mavi renk ile taralı alan, gri renk ile taralı alanlara yönelik davanın bulunmadığından bahsedilemez.
    Hal böyle olunca, davacı tarafın müdahaleli olduğu iddia edilen diğer alanlara ilişkin taleplerinin Anayasa"nın 43 ve 3621 sayılı Kıyı Yasası"nın 5. maddesi çerçevesinde değerlendirilmesi suretiyle, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı ve yerinde olmayan gerekçeler ile kısmen kabul ve kısmen ret kararı verilmesi doğru olmamıştır.
    Bozma nedenlerine göre davacı vekilinin vekalet ücretine yönelen temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek duyulmamıştır.
    SONUÇ: Davalı vekili tarafından duruşmalı temyiz istenilmesine rağmen, duruşma isteminin sehven gözardı edilmesi sebebi ile Dairenin 19.02.2020 tarihli ve 2018/11527 Esas, 2020/1562 Karar sayılı duruşmasız olarak verilen ilamının KALDIRILMASINA; hükmün duruşmalı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda, davalı vekilinin temyiz itirazlarının yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle reddine, davacı vekilinin temyiz itirazlarının yukarıda 2-a ve 2-b maddelerinde açıklanan nedenlerle kabulüyle, Yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, Yargıtay duruşmasının yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 3.050,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak Yargıtay duruşmasında avukat marifetiyle temsil olunan davacıya verilmesine,
    HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, istek halinde peşin harcın temyiz eden davalıya iadesine, 23.02.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi