11. Hukuk Dairesi 2019/719 E. , 2019/7466 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 26/01/2015 tarih ve 2013/160-2015/57 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalı Ziraat Bankası vekili ile davalı ...A.Ş. vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin Akbank...şubesindeki mevduat hesabının kredili olduğunu, Ziraat Bankası ... şubesi nezdinde de kredili hesabının olduğunu, olay tarihinde davalı ... A.Ş."nin hizmet sunduğu cep telefonunun bloke olduğunu, internet şifresi kırılarak yapılan işlemden müvekkilinin haberdar olmasının imkansızlaştığını, Akbank hesabından toplam 16.650.00 TL tutarın müvekkilinin Ziraat Bankası hesabına aktarıldığını ve devamında da bu banka hesabındaki nakdi ve kredi limiti de kullanılarak toplam 29.950.00 TL tutarın davalı..."a ait Akbank ...şubesindeki hesaba EFT olarak aktarıldığını, davalı... adlı kişi tarafından Akbank Çengelköy şubesinden aynı gün çekildiğini, olayın ... Cumhuriyet Başsavcılığına intikal ettirildiğini, gerekli internet EFT güvenliğini sağlayamayan davalı ... ve Ziraat Bankasının, hizmetin kesintiye uğramaması için gerekli tedbirleri almayan davalı ... A.Ş."nin ve müvekkili ile hiçbir ilişkisi olmadığı halde gelen parayı kabul ederek kasten çeken davalı..."ın kusurlu olduğunu, olay günü hesaplarında mevcut ana nakdin ve ödenen faiz tutarlarının olay tarihi itibariyle faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiş ıslah dilekçesiyle talebini 33.041,51 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı Ziraat Bankası vekili, davacının vadesiz hesabından dört ayrı EFT yapıldığını, söz konusu olayda banka sistemlerine herhangi bir saldırının tespit edilemediğini, müşterinin şifre, parola ve cep telefonu sim kartının başkalarının eline geçmesinde bankanın herhangi bir kusuru ve sorumluluğunun bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı ... vekili, müvekkiline husumet yöneltilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, meydana geldiği iddia edilen zarar ile müvekkili GSM şirketinin eylemi arasında illiyet bağı olmadığını belirterek davalı müvekkili şirkete açılan davanın öncelikle husumet yönünden, bu itirazlarının kabul edilmemesi halinde ise haksız ve yasal dayanaktan yoksun bulunan davanın esas yönünden de reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... TAŞ vekili, müvekkilinin eylemlerinin tamamı ile yasaya, sözleşmelere ve Bankalar Birliği Tebliğine uygun olduğunu, müvekkili bankaya kusur izafe etmenin mümkün olmadığını, bu davada müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, davacının müvekkili bankanın...şubesindeki vadesiz hesabından 24.11.2009 tarihinde tek seferde 16.650.00 TL"lik işlem gerçekleştirildiğini, dava konusu olayda MK"nın 6. maddesi gereğince ispat külfetinin davacıda olduğunu, davanın öncelikle yetki, işbölümü ve husumet yönünden, bu itirazlarının kabul edilmemesi halinde ise esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı ..., cevap dilekçesi sunmamış ve duruşmalara katılmamıştır.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının banka hesabında bulunan parasının 3. kişiler tarafından rızası hilafına alınmış olduğu, dolandırıcılık eyleminin bankaya karşı işlendiği, banka müşterisi olan davacının açmış olduğu davada GSM şirketi aleyhine hüküm kurulmasının doğru olmayacağı, bu itibarla bilirkişi heyetinin, davalı bankaların kusurlarının olmadığı yalnız davalı GSM şirketinin kusuru ve sorumluluğu olduğuna dair tespitinin yerinde olmadığı, davalı bankaların yasadan dolayı davalı ..."ın ise haksız eyleminden dolayı sorumlu oldukları, somut olayda davacının müterafık kusuru bulunmadığı gerekçesiyle 29.950.00 TL asıl alacak ve 3.091.51 TL faiz olmak üzere toplam 33.041.51 TL alacağın davalı her iki banka ile davalı ..."dan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davalı ... AŞ aleyhine açılmış olunan davanın ise reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı Ziraat Bankası vekili ile davalı ...A.Ş. vekili ayrı ayrı temyiz etmişlerdir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı Ziraat Bankası vekilinin tüm, davalı ...A.Ş. vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Dava, mevduat hesabındaki paranın davacının bilgisi ve izni dışında internet yolu ile yapılan işlemler sonucu çekilmesi suretiyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Bankalar kendilerine yatırılan paraları mudilere istendiğinde veya belli bir vadede aynı veya misli olarak iade etmekle yükümlüdür. (4491 sayılı Yasa ile değişik 4389 sayılı Bankalar Kanunu"nun 10/4 ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 61. maddesi) Bu tanımlamaya göre mevduat sözleşmesi ödünç sözleşmesi ile usulsüz tevdi sözleşmelerinin niteliklerini taşıyan kendine özgü bir sözleşmedir. BK"nın 306. ve 307. maddeleri uyarınca ödünç alan, akdin sonunda ödünç verilen parayı eğer kararlaştırılmışsa faizi ile iadeye mecburdur. Aynı Yasa’nın 472/1. maddesi uyarınca usulsüz tevdide paranın nef’i ve hasarı mutlak şekilde saklayana geçtiği için ayrıca açıklamaya gerek kalmadan saklayan bu parayı kendi yararına kullanabilir. Bu açıdan değerlendirildiğinde, usulsüz işlemle çekilen paralar aslında doğrudan doğruya bankanın zararı niteliğinde olup, mevduat sahibinin bankaya karşı alacağı aynen devam etmektedir. Usulsüz işlemlerin gerçekleşmesinde ispatlandığı takdirde mevduat sahibinin kusurundan söz edilebilir ve banka bu kusur oranı üzerinden hesap sahibinin alacağından mahsup talebinde bulunabilir.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde, davacının davalı ... nezdinde bulunan mevduat hesabından 16.650,00 TL’nin rızası ve izni dışında diğer davalı Ziraat Bankası’na aktarılmış olmasına karşın davalı ...’ın sorumluluğunun bu miktarla sınırlı olduğu hususu gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın anılan davalı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) no’lu bentte açıklanan nedenlerle davalı Ziraat Bankası vekilinin tüm, davalı ...vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) no’lu bentte açıklanan nedenlerle davalı ...vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı ... yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 1.692,07 TL temyiz ilam harcının temyiz eden Ziraat Bankasından alınmasına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalı ...A.Ş."ye iadesine, 25/11/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.