16. Ceza Dairesi Esas No: 2020/1686 Karar No: 2020/5010 Karar Tarihi: 01.10.2020
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2020/1686 Esas 2020/5010 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mersin 9. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen 19.03.2019 tarihli kararda, bir kişinin silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkumiyeti ile ilgili yapılan istinaf başvurusunun esastan reddedildiği belirtilmiştir. Dosya incelendiğinde, vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ve belgeler incelenmiştir. Sanığın eşinin Tarsus ilçe imamı olduğu kabul edilerek, suç ve cezaların şahsiliği gereği sanık açısından örgütsel faaliyet olarak kabul edilemeyeceği belirlenmiştir. İlk Derece Mahkemesinin ByLock'un istihbari delil olduğuna ilişkin dayanaktan yoksun ve yerleşik Yargıtay uygulamalarına aykırı kabulü sonrası, mahkumiyetinde ByLock delili hükme esas alınmadığından sonuca etkili görülmemiştir. Usuli işlemler kanuna uygun şekilde yapılmış, deliller hukuka uygun olarak elde edilmiştir. Sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler yerinde görülmediğinden temyiz davası esastan reddedilmiştir. Kararda, TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 62, 53, 58/9, 63 maddelerinin uygulandığı belirtilmiştir.
16. Ceza Dairesi 2020/1686 E. , 2020/5010 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi İlk Derece Mahkemesi : Mersin 9. Ağır Ceza Mahkemesinin 19.03.2019 tarih ve 2018/240 - 2019/57 sayılı kararı Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 62, 53, 58/9, 63 maddeleri uyarınca mahkumiyetine dair istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenlerin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler, gerekçe içeriği ve sanığın eşinin Tarsus ilçe imamı olduğu kabulünün suç ve cezaların şahsiliği gereği sanık açısından örgütsel faaliyet olarak kabul edilemeyeceği belirlenerek yapılan incelemede; İlk Derece Mahkemesinin, örgütün gizli haberleşme aracı olan ByLock"un istihbari delil olduğuna ilişkin dayanaktan yoksun ve yerleşik Yargıtay uygulamalarına aykırı kabulü, sanığın mahkumiyetinde ByLock delili hükme esas alınmadığından sonuca etkili görülmemiştir. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK"nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Mersin 9. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 01.10.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.