11. Hukuk Dairesi 2019/513 E. , 2019/7465 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 06.09.2018 tarih ve 2018/119-2018/402 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankanın müşterisi olduğunu, bankanın Ağustos 2006 tarihine kadar, hesabından havale yoluyla "SSK ve Vergi Borçlarını" ödediğini, fakat Agustos 2006-Mart 2007 tarihleri arasında "Peşin Vergi, Stopaj, KDV ve SSK Primi" karşılığı toplam 122.118,66 YTL"nin davalı bankadan çekildiği halde Alemdar Vergi Dairesi ve SSK İl Müdürlüğü"ne ödeme yapılmadığını, bu nedenle müvekkilinin gecikme zammı ile birlikte vergi dairesine 62.179,60 YTL, SSK İl Müdürlüğü"ne 68.298,68 YTL olmak üzere toplam 130.478,28 YTL ödeme yaptığını, davalının kusurundan kaynaklanan bu zararı ihtara rağmen ödemediğini ileri sürerek, 130.478,28 YTL"nın ihtarnamenin tebliğ tarihi olan 26.04.2007 tarihinden itibaren avans faiziyle tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin Ağustos 2006 tarihine kadar davacının SSK ve vergi borçlarını firmanın muhasebecisi ... ve çalışanı ..."in getirdiği tahakkuk fişlerine istinaden ilgili merciin hesabına havale yoluyla ödeme yaptığını, Ağustos 2006 tarihinden sonra ..."in banka personeline ödemelerde sorunlar yaşandığını, SSK ve vergi dairesine elden ödeme yapacaklarını belirttiğini, bunun üzerine banka tarafından bu kişiye ödeme yapıldığını, kusurları olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece bozma ilamından sonra yapılan yargılamada iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; ..."in ve ..."in davacının sigortalı çalışanları olmaması, ..."in davacının sözleşmesel ilişki içinde bulunduğu muhasebecisinin olması, ..."in de davacının muhasebecisinin çalışanı olup davacının ..."i seçme ve denetleme yetkisi bulunmaması, davalı bankanın, davacının elden ödeme talimatı olmaksızın muhasebecisinin çalışanı ..."e beyanı üzerine ödeme yapması ve kayıtlarını elden ödeme yapıldığını öğrenmeyi engelleyecek şekilde düzenlemesi, güven kuruluşu niteliğinde olan davalı bankanın kendisine emanet edilen mevduatı korumada gerekli özeni göstermediği ve ağır kusurlu olduğu da göz önünde bulundurularak davacıya %5 müterafik kusur yüklenebileceği kanaatine varıldığını, davacının %5"lik kusur oranına tekabül eden 6.292,50 TL düşüldükten sonra davalı bankanın 119.557,45 TL"den sorumlu olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile davalı bankanın yetkisiz kişiye elden ödeme yapması nedeniyle davacının zararı olan 125.849,95 TL"nin bilirkişi raporunda belirtildiği şekilde davacının %5 müterafik kusurlu olduğu kabul edilerek bu kusura isabet eden 6.292,50 TL düşüldükten sonra bakiye 119.557,45 TL"nin 27/04/2007 tarihinden itibaren, 72,29 TL ihtarname masrafının da dava tarihinden itibaren, işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 6.124,97 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 25/11/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.