15. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/2931 Karar No: 2015/4959 Karar Tarihi: 12.10.2015
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2015/2931 Esas 2015/4959 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, eser sözleşmesi kapsamında alacaklı bir takip işlemi başlatmış ancak davalı bunu reddetmişti. Mahkeme de davalının itirazını kabul etmişti. Ancak, itirazın süresi içerisinde yapılmadığı anlaşıldığı için mahkeme kararı bozuldu ve davanın usulden reddedilmesi gerektiği belirtildi. Kararda, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 62/I. maddesi uyarınca genel haciz yoluyla ilâmsız icra takibine itiraz süresinin 7 gün olduğu, ödeme emrine itiraz edilmemesi halinde icra takibinin kesinleşeceği ve alacaklının itirazın iptâli davası açmasının hukuki yararı olmayacağı vurgulandı. Ayrıca, itirazın iptâli davasının özel bir dava şartı olduğu belirtilerek, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 114/1-h ve 115. maddelerinin itirazın iptâli davasının her aşamasında re'sen göz önünde bulundurulması gerektiği açıklandı.
15. Hukuk Dairesi 2015/2931 E. , 2015/4959 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İstanbul 13. Asliye Hukuk Mahkemesi Tarihi :05.03.2015 Numarası :2013/329-2015/86
Yukarıda tarih ve numarası yazılı bozmaya uyularak verilen hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedelinin tahsili amacıyla girişilen icra takibine vâki itirazın iptâli, takibin devamı ve icra inkâr tazminatının davalıdan tahsili istemlerine ilişkin olup; mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu"nun 62/I. maddesi uyarınca genel haciz yoluyla ilâmsız icra takibine itiraz süresi 7 gündür. Bu süre içerisinde ödeme emrine itiraz edilmemesi halinde icra takibi kesinleşir. Bu halde, alacaklının itirazın iptâli davası açmasında hukuki yararı olmaz. İcra takibine geçerli bir itirazın bulunması itirazın iptâli davasında özel bir dava şartı olup, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 114/1-h ve 115. maddeleri uyarınca mahkemece yargılamanın her aşamasında re"sen göz önünde bulundurulması zorunludur. Somut olayda; davacı alacaklı tarafından 27.07.2011 tarihinde Eyüp 2. İcra Müdürlüğü"nün 2011/3187 Esas sayılı icra takip dosyası nezdinde icra takibine girişilmiş, ödeme emri 10.08.2011 tarihinde davalı borçluya Tebligat Kanunu"nun 21. maddesine uygun olarak tebliğ edilmiş ve davalı borçlu vekili Av. M.. Z.. 22.08.2011 tarihli itiraz dilekçesiyle asıl borç ve işlemiş faizine itiraz etmiştir. Her ne kadar davalı vekili itiraz dilekçesinde, tebliğden 16.08.2011 tarihinde haberdar olduğunu ileri sürmüşse de, yapılan tebligatın usulsüz olduğu ve tebliğ tarihinin 16.08.2011 tarihi olduğunun tespiti yönünde icra mahkemesinden alınmış bir karar ibraz etmediğinden tebligatın 10.08.2011 tarihinde yapıldığının kabulü zorunludur. Bu haliyle, 7 günlük icra takibine itiraz süresi 17.08.2011 günü dolmuş, itiraz dilekçesi 22.08.2011 gününde havale edilmiş olduğundan icra takibine itirazın süresi içerisinde olduğundan söz edilemez. Bu halde, süresi içerisinde verilmiş bir itiraz dilekçesi olmadığından ve süresiz şikayet yoluyla durmuş olan takibe devam etme imkanı varken kesinleşmiş bir icra takibine karşı itirazın iptali davası açılmasında davacı yüklenicinin hukuki yararı yoktur. Az yukarıda izah edilen dava şartının sağlandığından söz edilemez. Mahkemece 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 115/2. maddesi uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken işin esası hakkında hüküm kurulması doğru olmamış, açıklanan nedenle kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeple mahkeme kararının temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 12.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.