11. Ceza Dairesi Esas No: 2019/6629 Karar No: 2019/10104 Karar Tarihi: 25.12.2019
Memurun resmi evrakta sahtekârlığı - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/6629 Esas 2019/10104 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Karar, bir memurun resmi evrakta sahtekarlık suçuyla suçlanması ve mahkumiyetiyle ilgilidir. 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 9. maddeleri uyarınca, suçun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibarıyla 765 sayılı TCK'nin 102/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık asli zamanaşımının, gıyabi tutuklama kararından sorgu tarihi olan 27.04.2015 tarihine kadar gerçekleştiği gözetilmeden yargılamaya devam edilmesi nedeniyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Ancak aynı Kanun'un 322. maddesine dayanarak, sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine karar verilmiştir. Kanun maddeleri: 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 7, 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 9, 765 sayılı TCK'nin 102/3, 5320 sayılı Kanun'un 8/1, 1412 sayılı CMUK'nin 321 ve CMK'nin 223/8.
11. Ceza Dairesi 2019/6629 E. , 2019/10104 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Memurun resmi evrakta sahtekârlığı HÜKÜM : Mahkumiyet
5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"un 9. maddeleri hükmü uyarınca; sanığa yüklenen “memurun resmi evrakta sahtekarlığı” suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibarıyla tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK’nin 102/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık asli zamanaşımının, 10.07.2002 tarihli gıyabi tutuklama kararından, zamanaşımını kesen sanığın sorgu tarihi olan 27.04.2015 tarihine kadar gerçekleştiği gözetilmeden yargılamaya devamla mahkumiyet hükmü kurulması, Yasaya aykırı ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, aynı Kanun’un 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak, sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle CMK’nin 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE, 25.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.