11. Ceza Dairesi 2019/5092 E. , 2019/10101 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura düzenleme
HÜKÜM : Mahkumiyet
1-Sanığın ortağı ve yöneticisi olduğu .... Med. Paz. Tah. İth. İhr. San. Tic. Ltd. Şti. tarafından .... Malz. Ltd. Şti"ye düzenlenen 12.03.2008 tarih ... no"lu toplam 15.561,84 TL bedelli, 09.03.2008 tarih 1458 no"lu toplam 16.156,56 TL bedelli, 08.03.2008 tarih 1459 no"lu toplam 11.148,64 TL bedelli ve 03.03.2008 tarih 1460 no"lu toplam 9.630,10 TL bedelli 4 adet faturaların sahte olduğu iddiasıyla açılan kamu davasında; sanığın suça konu şirketi kapattırdığını, vergi borcunu ödediğini, şirkete ait antetli faturaları kendisinin düzenlemediğini ve kendisinin Polater şirketine vermediğini, suç tarihinde İstanbul ilinde yaşadığını savunması karşısında; sahte fatura düzenleme suçunda suçun failinin herkes olabileceği, suçta ve cezada şahsilik prensibi gereği esas amacın suçun şeklî sorumlusu olan kanuni temsilcilerin değil, suçun ayrıntılarını bilen ve oluşumunda rolü olan failleri cezalandırmak olması nedeniyle bu suça iştirak edilmesinin mümkün olması da dikkate alınarak, sanığın 2008 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçuna iştiraki, suçun unsurlarının ve maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından;
a-Faturalardaki yazı ve imzaların sanığa ait olup olmadığı konusunda uzman bir kurum veya kuruluştan rapor alınması,
b- Faturalardaki yazı ve imzaların sanığa ait olmadığının anlaşılması halinde ise;
aa)Faturaları kullandığı belirlenen mükellef hakkında karşıt inceleme raporu düzenlenip düzenlenmediği ilgili vergi dairesinden sorularak, düzenlenmiş ise onaylı örneklerinin getirtilmesi,
bb)Aynı mükellef hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılması; dava açılmış ise, dosyalarının getirtilerek incelenmesi ve bu davayla ilgili belgelerin onaylı örneklerinin çıkartılarak dosya içine konulması,
cc)Faturaları kullanan şirket yetkililerinin, CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi; kendilerinden, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıklarının, sanığı tanıyıp tanımadıklarının ve faturaların alınması konusunda sanığın bir iştirakinin bulunup bulunmadığının sorulması,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile mahkûmiyet hükmü kurulması,
2- 213 sayılı VUK"nin 359/b maddesi uyarınca hükmedilen 3 yıl hapis cezasının TCK"nin 43/1. maddesi uyarınca artırılırken 3 yıl 9 ay hapis cezası yerine 3 yıl 6 ay olarak belirlenmesi ve TCK"nin 62. maddesi uyarınca takdiri indirim yapılırken sonuç hapis cezasının "3 yıl 1 ay 15 gün" yerine, "2 yıl 11 ay " olarak hesaplanması suretiyle eksik ceza tayini,
3- 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan sanığın sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesinin Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz talepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sonuç ceza miktarı itibarıyla sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 25.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.