17. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/449 Karar No: 2019/9055 Karar Tarihi: 08.10.2019
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/449 Esas 2019/9055 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2018/449 E. , 2019/9055 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki muvazaalı işlemin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin davalı ... hakkında açtığı boşanma davası açtığını, dava konusu taşınmazlarını mal kaçırma amacı ile dava dışı ... ’dan olma oğlu davalı ...’e onun da daha sonra davalı ...’a devrettiğini belirterek, davalılar arasındaki satışın iptali ile davalı ... adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ... vekili, görevli mahkemenin Aile Mahkemesi olduğunu, müvekkiline husumet düşmeyeceğine haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Davalı ..., davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ..., cevap dilekçesi sunmamıştır. Mahkemece, davalı ...’in 1971 yılında dava konusu taşınmazı davalı ..."ın annesi ... sattığı belirtilerek yapılan kadastro çalışmaları sonucunda taşınmazın 09.11.1982 tarihinde davalı ... adına tespit ve tesciline karar verildiği, kadastro çalışmalarının 11.03.1982 yılında kesinleştiği, tutanağın kesinleştiği tarih ile davanın açıldığı tarih itibariyle 10 yıllık hak düşürücü süre geçtiğinin anlaşıldığından bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava BK"nun 19.maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptaline ilişkindir. Bu tür davalar hak düşürücü süreye tabi olmaksızın, davacı tarafından her zaman açılması mümkün olan davalardır. Mahkemece dava doğru olarak BK’nun 19. maddesine dayalı muvazaalı işlemin iptali davası olarak nitelendirildikten sonra, sanki yalın tapu iptali tescil davası gibi değerlendirilerek davanın hak dürücü süreden reddine karar verilmesi isabetsizdir. Ancak, BK"nun 19.maddesine göre dava açılabilmesi için de davacının İİK"nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasından farklı olarak davacının kesinleşmiş bir takibin varlığı ön koşul olmamakla birlikte bu davayı açmakta hukuki yararının olması için somut olayda bir alacağının olması gereklidir. Dosya içerisindeki ve UYAP taki bilgi ve belgelerden, davacı ile davalı ... arasında Erdemli 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/429 Esas 2019/182 Karar sayılı dosyasından açılan boşanma davasında, davacı ... tarafından açılan boşanma davasının geri alınması nedeni ile karar verilmesine yer olmadığına, davalı-karşı davacı ... tarafından açılan boşanma davasının tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedilmesine karar verildiği bu kararın henüz kesinleşmediği, Erdemli 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/183 Esas sayalı dosyasından devam eden boşanma davasının bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece, bu davaların kesinleşen sonucu beklenerek, davacının bir alacağınını olup olmadığı tesbit edildikten sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 08/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.