Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2012/14-1406
Karar No: 2013/748
Karar Tarihi: 22.05.2013

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2012/14-1406 Esas 2013/748 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Genel Kurulu         2012/14-1406 E.  ,  2013/748 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 17.Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 24/11/2011
    NUMARASI : 2011/526 E-2011/545 K.

    Taraflar arasındaki “tapu iptali ve tescil/alacak” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Kadıköy 4.Asliye Hukuk Mahkemesi’nce davanın kısmen kabulüne dair verilen 21.09.2010 gün ve 2010/338 E.-2010/333 K. sayılı kararın incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 14.Hukuk Dairesi’nin 03.05.2011 gün ve 2011/2053 E.-2011/5996 K. sayılı ilamı ile;
    (...Davacılar 2164 ada 1 sayılı parselde mevcut yapı sebebiyle 16.01.1987 tarihinde murisleri Tahsin Büyüktuna adına tahsis belgesi düzenlendiğini, ne var ki aynı yeri davalılardan Kadıköy Belediye Başkanlığının 23.05.2000 tarihinde encümen kararı ile davalı D.K.’a satıldığını, daha sonraki tarihlerde de tapuda diğer davalı gerçek kişiler adına temlikler yapıldığını, kaydın son maliki olan İ. K.’nın mülkiyeti kötü niyetli olarak kazandığını, taşınmazın kaydının iptali ile adlarına tescilini, olmadığı takdirde 6.245,00 TL tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalılar davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, dava kabul edilmiş, hükmü davalılardan İ.K. ve T.M. temyiz etmiş, bu karar Dairemizin 23.09.2008 tarihli ilamı ile ve özetle davalı mülkiyet hakkı sahibi İzzet’in kötü niyetli olmadığı, ikinci kademedeki istemin incelenmesi gerektiği belirtilerek bozulmuş, mahkemece bozmaya uyulmuş, davacıların tapu iptali ve tescil isteminin reddine, 6.245,00 TL tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmiş, bu hükmü de davacılar ve davalılardan İ. K. ile T.M. temyiz etmiş, Dairemizin 27.04.2010 tarihli ilamı ile davacıların temyiz itirazları yerinde bulunmamış, davalılar D. K. ve T. M.’nin temyiz istemleri kabul edilerek bu davalıların sorumluluklarının yasa uyarınca tartışılması gerektiğinden söz edilerek bozulmuştur.
    Mahkemece bozmaya uyulmuş, fazlaya ait haklar saklı tutularak 6.245,00 TL tazminatın Ataşehir Belediyesi, D. K. ve T. M.’den tahsiline karar verilmiştir.
    Hükmü, davacılar ile davalılardan T. M., D.K. ve Ataşehir Belediyesi temyiz etmiştir.
    1-Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve tüm dosya içeriğine göre davacıların bütün temyiz itirazları yerinde görülmemiş reddi gerekmiştir.
    2-Davalılardan Ataşehir Belediye Başkanlığının temyiz itirazlarına gelince;
    Mahkemece taleple bağlı kalınarak 6.245,00 TL’nin davalılardan tahsiline dair hüküm davalı belediye tarafından temyiz edilmemiştir. Temyize konu bu hükümde de aynı miktarın tahsiline karar verilmiş, davalı belediye aleyhine yeni bir durum yaratılmamıştır. Fazlaya dair hüküm kurulmadığından bilirkişi raporunun incelenerek değerlendirilmesi açılacak ayrı bir davada yapılabileceğinden miktar itibariyle bilirkişi raporunun şimdilik incelenmesine de gerek görülmemiştir. Açıklanan bu nedenlerle davalı Belediyenin temyiz isteminin hukuki yarar yokluğu nedeni ile reddi gerekmiştir.
    3-Davalılar D. K. ile T. M.’nun temyiz itirazlarına gelince;
    Tüm dosya kapsamından 2164 ada 1 sayılı parseldeki yapı nedeniyle davalılardan Kadıköy Belediye Başkanlığınca 16.01.1987 tarihinde davacıların murisleri Tahsin Büyüktuna adına tapu tahsis belgesi oluşturulduğu, bu belgenin varlığına rağmen tahsis belgesi kapsamındaki taşınmazın tapuda 23.05.2000 tarihli encümen kararına istinaden davalı D. K.’a satıldığı anlaşılmaktadır. Davalı Belediyenin hukuka aykırı bu işlemi sebebiyle davacıların tazminat isteminden sorumlu olması gereken davalılardan belediyedir. Davalı gerçek kişilerin borçla sorumlu tutulmaması gerekirken haksız fiillerinin varlığından söz edilerek davalı D. K. ve T.M.’nun da tazminattan sorumlu kılınması doğru olmamıştır.
    Karar bu nedenle bozulmalıdır...)
    gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
    TEMYİZ EDEN : Davacılar vekili, davalılar D.K., T. M., Ataşehir Belediye Başkanlığı vekilleri
    HUKUK GENEL KURULU KARARI
    Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
    Dava, tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde alacak istemine ilişkindir.
    Mahkemece, “Kadıköy Belediyesi sınırları içerisinde bulunan dava konusu taşınmazın, dava devam ederken Ataşehir İlçesi kurularak bu ilçe sınırları içerisine alındığı, taşınmazın davalı belediyenin hatalı işlemi sonucu davalı D. K."ya satıldığı, davacıların murisine ait olduğu bilindiği halde taşınmazı satın alan D.K. ile aynı gün taşınmazı devralan T.M."nin kötü niyetli oldukları, tapuya güvenerek taşınmazı satın alan İ. K.’nın ise iyi niyetli olduğu” gerekçesi ile davalı Kadıköy Belediyesi yönünden davanın husumet yokluğundan reddine, davalı İ. K.yönünden davanın esastan reddine, davalılar Ataşehir Belediye Başkanlığı, D. K. ve T. M. yönünden ise alacak davasının kabulü ile fazlaya dair haklar saklı kalmak üzere 6.245,00TL nin davalılardan tahsiline karar verilmiştir.
    Davacılar vekili ile davalılardan D. K., T. M.ve Ataşehir Belediye Başkanlığı vekillerinin temyizi üzerine, karar, Özel Dairece; yukarıda başlık bölümünde yer alan nedenlerle bozulmuştur.
    Mahkemece, önceki kararda direnilmiş; hükmü davacılar vekili ile davalılardan D.K. T. M. ve Ataşehir Belediye Başkanlığı vekilleri temyiz etmiştir.
    Taraf vekillerinin temyiz itirazlarının ayrı ayrı incelenmesinde yarar bulunmaktadır.
    I-Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Yerel mahkemece, tapu iptali ve tescil isteminin reddi ile davalılar Ataşehir Belediyesi, D. K. ve T.M.yönünden alacak isteminin kabulüne dair kurulan ikinci hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiş, ancak davacılar vekilinin temyiz itirazları Özel Daire’ce reddedilmiştir.
    Bu durumda, temyiz itirazları reddedilmiş bulunan davacıların direnme kararını temyizde hukuki yararı bulunmadığından, temyiz dilekçesi reddedilmelidir.
    II-Davalı Ataşehir Belediye Başkanlığı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Yerel mahkemece, tapu iptali ve tescil isteminin reddi ile davalı Ataşehir Belediyesi, yönünden alacak isteminin kabulüne dair kurulan ikinci hüküm, davalı Ataşehir Belediyesi tarafından temyiz edilmemiştir.
    Bu durumda, davalı Ataşehir Belediyesi yönünden önceki karar kesinleşmiş olup direnme kararını temyizde hukuki yararı bulunmadığından, temyiz dilekçesi reddedilmelidir.
    III-Davalılar D.K.ve T. M.vekillerinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
    Hukuk Genel Kurulu’ndaki görüşme sırasında işin esasına geçilmeden önce; tahsise konu taşınmazın arsa bedelini ödemeyen davacıların, tescil isteminin kabul edilmemesi halinde, bedel isteme haklarının bulunup bulunmadığı, ön sorun olarak değerlendirilmiş ve yapılan görüşmeler sonunda; davacılar tarafından tahsis bedeli ödenmemiş olsa dahi, davacıların uğramış oldukları zararları isteyebileceklerine oybirliği ile karar verildikten sonra işin esası incelenmiştir.
    İşin esasına gelince;
    Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; davalılar D. K. ve T. M."nun haksız fiillerinin bulunup bulunmadığı; burada varılacak sonuca göre de; dava konusu taşınmazın bedelinden adı geçen kişilerin sorumlu olup olmadıkları noktasında toplanmaktadır.
    Bu noktada haksız fiil kavramı üzerinde durulmasında yarar bulunmaktadır.
    Mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu(BK)’nda, sorumluluk nedenleri arasında düzenlenen haksız fiil, hukuka aykırı bir eylemle başkasına zarar verilmesidir.
    Hukuka aykırı fiiller, hukuk düzeninin onaylamadığı fiiller olup, haksız fiili gerçekleştirenler meydana gelen zararı tazmin etmekle mükelleftirler.
    Mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’na göre haksız fiil sorumluluğu, kural olarak failin (zarar verenin) kusurlu olmasına bağlıdır. Bu husustaki kural, BK’nun 41. maddesinde;
    “Gerek kasten gerek ihmal ve teseyyüp yahut tedbirsizlik ile haksız bir surette diğer kimseye bir zarar ika eden şahıs, o zararın tazminine mecburdur.
    Ahlaka mugayir bir fiil ile başka bir kimsenin zarara uğramasına bilerek sebebiyet veren şahıs, kezalik o zararı tazmine mecburdur.” şeklinde ifade edilmiştir.
    Haksız fiilden sorumluluk, tazminat borcunun kaynağını oluşturmakta olup, burada genel davranış kurallarına aykırılık söz konusu olmaktadır.
    Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; 510 parsel sayılı taşınmazın 80 m² lik kısmı için davacılar murisi T. B.adına 16.01.1987 tarihli tahsis belgesi verilmiş ve 510 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydına tahsis şerhi konulmuştur. Ancak, imar uygulaması sonucu; 510 parsel, 2164 ada, 1 parsel numarası ile tescil edilirken taşınmaz kaydına tahsis şerhi aktarılmamıştır. Daha sonra, D. K. adına vekaleten hareket eden A.Ç.nin, Kadıköy Belediye Başkanlığı’na yaptığı başvuru sonucu, Belediye Encümeninin 23.05.2000 tarihli kararı ile dava konusu taşınmaz, ihale ile 31.05.2000 tarihinde D. K. adına tescil edilmiş ve aynı gün T. M.’ya satılmıştır.
    Davalı D. K.’ın, dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde yararına tahsisli taşınmazı olup, taşınmaz üzerinde davacılara ait gecekondunun olduğunu ve taşınmaza ilişkin davacıların tahsis belgesi bulunduğunu bilebilecek durumdadır.
    Somut olayın özellikleri dosya kapsamı ve özellikle taşınmazın aynı gün içinde diğer davalı T. M.’ya satılması, hayatın olağan akışına uygun olmayıp, T.M.’ye da D.K.ile birlikte hareket ettiğini ve onun da bu zarardan D. K. ile birlikte sorumlu olduğunu kabul etmek gerekmiştir.
    Her ne kadar, davalı D. K. tarafından kendisine ait taşınmazı satın alması için yetki verdiği vekilinin, vekalet görevini kötüye kullandığı ileri sürülmüşse de, bu durum tarafların iç ilişkilerini ilgilendirmekte olup, davalının davacılara ait taşınmazı iade etmeyerek, aynı gün içinde üçüncü kişiye satması da kötü niyetli olduğunu göstermektedir.
    Hukuk Genel Kurulu"ndaki görüşmeler sırasında bir kısım üyelerce, davacıların zararından sadece davalı D. K.’nın sorumlu olması gerektiği, bir kısım üyelerce de davacıların zararından her ikisinin de sorumluluğunun bulunmadığı ileri sürülmüşse de bu görüş Hukuk Genel Kurulu"nun çoğunluğunca yukarıda açıklanan nedenlerle yerinde görülmemiştir.
    Şu durumda, yerel mahkemenin davalılar D. K. ve T. M.’nin iyi niyetli olmadıkları ve haksız filleri nedeniyle davacıların zararlarından sorumlu oldukları gerekçesiyle Özel Daire bozmasına karşı direnmesi yerindedir.
    Ne varki, Yüksek Özel Dairece bozma nedenine göre, somut uyuşmazlıkta diğer temyiz itirazlarını incelenmediğinden, bu yönde inceleme yapılmak üzere dosyanın Özel Daireye gönderilmesi gerekir.
    S O N U Ç : 1-Yukarıda (I.)bentte açıklanan nedenle Davacılar vekilinin temyiz istemlerinin REDDİNE,
    2-Yukarıda (II.)bentte açıklanan nedenle Davalı Ataşehir Belediye vekilinin temyiz istemlerinin REDDİNE,
    3-Yukarıda (III.)bentte açıklanan nedenlerle oyçokluğuyla direnme uygun bulunduğundan, davalılar D. K.ve T.M.’nun tazminat miktarına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 14.HUKUK DAİRESİ’NE GÖNDERİLMESİNE,
    6217 sayılı Kanunun 30.maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 440/1.maddesi gereğince tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 22.05.2013 gününde oyçokluğu ile karar verildi.

     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi