9. Ceza Dairesi 2014/3630 E. , 2014/6013 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Anayasayı ihlal, silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : 1- Sanık ... hakkında; 765 sayılı TCK"nın 146/1, 59, 31, 33, 40. maddeleri uyarınca mahkumiyet
2- Sanık ... hakkında; 5237 sayılı TCK"nın 314/2, 62, 53, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun 5, 765 sayılı TCK"nın 40. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Temyiz edenler : Sanıklar müdafileri, re"sen
Sanık ... yönünden duruşmalı, sanık ... yönünden duruşmasız olarak yapılan inceleme sonunda gereği düşünüldü:
1- Sanık ... hakkında Anayasayı ihlal suçundan kurulan hükme yönelik yapılan temyiz incelemesinde;
Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın üyesi bulunduğu silahlı terör örgütünün Türkiye Cumhuriyeti Anayasasını cebir ve şiddet kullanarak değiştirme amacına yönelik olarak vahamet arz eden olayları gerçekleştirdiği, sanığın sübutu kabul olunan eyleminin amaç suçun işlenmesi doğrultusundaki örgütsel bağlılık ile ülke genelindeki organik bütünlüğe göre amacı gerçekleştirme tehlikesi yaratabilecek nitelikte olduğu belirlenip kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde suçun vasfı tayin edilmiş, cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosya kapsamına göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin temyiz dilekçesi ile duruşmalı inceleme sırasında ileri sürdüğü ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle re"sen de temyize tabi olan hükmün ONANMASINA,
2- Sanık ... hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan kurulan hükme yönelik temyize gelince;
Yapılan yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul, olay niteliğne ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde aşağıdaki husus dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
5237 sayılı TCK"nın lehe olduğu kabul edilerek uygulama yapıldığına göre anılan Kanunun bir bütün halinde uygulanması gerektiği gözetilmeden 5252 sayılı Yasanın 9. maddesine aykırı olarak cezadan mahsup yapılırken 765 sayılı TCK"nın 40. maddesinin uygulanması suretiyle karma uygulama yapılması,
Kanuna aykırı olup hükmün bu nedenle BOZULMASINA, bu hususun yeniden yargılama yapılmaksızın CMUK"nın 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, sanık ... hakkındaki hükmün mahsuba ilişkin bölümünden "765 sayılı TCK"nın 40." ifadeleri çıkartılarak yerine "5237 sayılı TCK"nın 63." yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 16.05.2014 tarihinde sanık ... hakkında kurulan hüküm yönünden üye ..."un karşı oyu ve oyçokluğuyla, sanık ... hakkında kurulan hüküm yönünden oybirliğiyle karar verildi.
KARŞI OY:
11.03.2013 tarihli bozma kararındada belittiğim gibi sanıklardan ... hakkındaki deliller mahkumiyet hükmü kurmaya yeterli değildir; mahkeme heyeti bir kısım delilleri değerlendirirken hayatın olağan akışına aykırılığı gerekçe göstermiştir, oysa ki bölgenin koşulları dikkate alındığında aralarında önceye dayalı kan davası nedeniyle husumet olduğu kabul edilen sanık ..."ın maktulün bulunduğu çadıra örgüt üyeleri ile birlikte geldiği ve tanık ile mağdur konumundaki maktulün çocuklarını da silahsız ve korunmasız şekilde yakaladıkları halde onlara zarar vermemiş olmalarının hayatın olağan akışında yeri olmadığı gibi mağdurların, sanıkların neden kendilerine zarar vermediklerini de izah edemedikleri, kaldı ki mağdur ve tanıkların beyanlarının çelişkili ve tutarsız olduğu yine tanık ve mağdurların aşamalarda değişen anlatımlarına göre söz konusu örgütün kırsal elemanlarının önceki husumete konu olayla ilgili ve ajanlık suçlaması yaparak maktulü sorgulamaya götürmeye çalıştıkları sırada örgütün kırsal elemanlarına nazaran sanık ..."ın daha etkin ve sanki kırsaldaki örgüt üyelerinin lideri gibi davranmasının da dosya kapsamı ile uyumlu olmadığı dikkate alındığında sanık ..."ın da beraatine karar verilmesi gerektiği düşüncesi ile sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum. 16.05.2014
TEFHİM ŞERHİ:
16.05.2014 tarihinde verilen iş bu karar, Yargıtay Cumhuriyet savcısı.... huzurunda duruşmada sanık ..."ın savunmasını yapmış bulunan Av. .....yokluğunda, 04.06.2014 tarihinde usulen ve açık olarak tefhim olundu.