16. Ceza Dairesi 2019/5119 E. , 2020/5004 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ceza Dairesi
İlk Derece Mahkemesi :Zonguldak 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 30.11.2018 tarih ve 2018/355 - 2018/351 sayılı kararı
Suç :Silahlı terör örgütüne üye olma, Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme, Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme, Terörizmin finansmanının önlenmesi hakkındaki kanuna muhalefet
Hüküm :TCK"nın 314/2 ve 3713 sayılı Kanunun 3-5/1. maddesi ile TCK 62/1, 53/1 - 2 - 3, 58/6-9, 63 maddeleri, uyarınca mahkumiyet, diğer suçlardan CMK 223/2-(b) maddesi gereğince ayrı ayrı beraatine kararına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi
1.Katılan T.C Cumhurbaşkanlığı vekillinin silahlı terör örgütüne üye olma ve Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkındaki Kanuna Muhalefet suçuna ilişkin itirazlarının incelenmesinde;
Silahlı terör örgütüne üye olma ve Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkındaki Kanuna Muhalefet suçunun niteliği itibariyle suçtan doğrudan doğruya zarar görmeyen ve bu nedenle de davaya katılma hakkı bulunmayan T.C Cumhurbaşkanlığı’nın hükmü temyize hak ve yetkileri bulunmadığından istemin CMK"nın 298. maddesi gereğince reddine;
2. Sanık ... hakkında "silahlı terör örgütüne üye olma" suçuna ilişkin mahkumiyet kararına yönelik istinaf başvurusunun reddi kararına yönelik sanık, sanık müdafinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Temyiz edenlerin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık ve müdafinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddine, ancak;
Terör örgütüne üye olmak suçundan mahkumiyetine karar verilen sanık hakkında TCK’nın 58/9. maddesi uyarınca tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi, bozmayı gerektirmiş, olduğundan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılması gerektirmeyen bu hususun CMK’nın 303/1-c. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan hükmün 6. bendindeki “Sanık hakkında TCK 58/6 maddesindeki hüküm karşısında cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasının ihtarına, (ihtarat yapıldı)“ ibaresinin çıkarılmak suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3. Sanık ... hakkında "Anayasal Düzeni Ortadan Kaldırmaya Teşebbüs Etme, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini Ortadan Kaldırmaya veya Görevini Yapmasını Engellemeye Teşebbüs Etme” suçlarından katılan Cumhurbaşkanlığı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Temyiz edenlerin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, sanıklar hakkında anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs ve Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya ve görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme suçlarından verilen beraat hükümlerinin yerinde olduğu anlaşılmakla; katılan Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı vekilinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle beraat hükümlerinin ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Zonguldak 2. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 14.10.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.