Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/8589 Esas 2019/10096 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/8589
Karar No: 2019/10096
Karar Tarihi: 25.12.2019

Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/8589 Esas 2019/10096 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, keşideci imzası sahte olan çeki borçlu olan kişiye vererek resmi belgede sahtecilik suçunu işlemiştir. Sanık suçlamaları kabul etmemiş ve keşideci şirket yetkilisi '...' hakkında şikayetçi olduğunu ve bu şikayet nedeniyle yargılandığını ifade etmiştir. Mahkeme kararında, gerçeğin aydınlatılması için keşideci şirket yetkilisi hakkında açılmış dava dosyalarının getirtilerek incelenmesi ve sahtecilikle ilgili olan delillerin dava dosyasına konulması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, belgede sahtecilik suçlarında önceden verilen rıza üzerine imza atılmasının suç kastından söz edilemeyeceği vurgulanmıştır. Kararda, adli emanette kayıtlı suça konu belge aslının akıbeti hakkında karar verilmediği ve sanığın koşullu salıverilme hakkının yanlış uygulandığı belirtilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesi, 1. fıkrasının (c) bendi
- 1412 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 321. maddesi
- Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 30.03.1992 tarihli ve 80/98, 19.04.2005 tarihli ve 221-38 sayılı kararları
11. Ceza Dairesi         2019/8589 E.  ,  2019/10096 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    1-Sanığın, keşideci imzası sahte olan suça konu çeki borcuna karşılık olarak katılana vermek suretiyle atılı resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği iddia ve kabul edilen kamu davasında; sanığın suçlamaları kabul etmediği, keşideci şirket yetkilisi olan ..."nun şirketine gayri resmi ortak olduğunu, hisse devri karşılığında suça konu çeki ve bunun gibi bir çok çek verdiğini, bu çeklerdeki keşideci imzasının sahte olduğunu bilmediğini, ..."nun eylemlerine yönelik olarak şikayetçi olduğunu ve bu şikayet doğrultusunda şahsın örgüt kurma ve benzeri suçlardan Ağır Ceza Mahkemesinde yargılandığını beyan ettiği anlaşılmakla gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi bakımından sanığın savunmalarının denetlenebilmesi için keşideci şirket yetkilisi ... hakkında sanığın şikayeti doğrultusunda dava açılıp açılmadığının, açılmış ise akıbetinin araştırılması; ilgili dava dosyaları getirtilip incelenerek özetinin duruşma tutanağına geçirilmesi, bu davayı ilgilendiren ve sahtecilikle ilgili olan delillerin onaylı örneklerinin dava dosyasına konulması; keşideci şirket yetkilisi ..."nun soruşturma aşamasındaki beyanlarında o tarihlerde Vedat Kum isimli şirketin ortağı olduğunu, çeki kullanması için sanık ..."e verdiğini söylediği; Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 30.03.1992 tarihli ve 80/98, 19.04.2005 tarihli ve 221-38 sayılı kararlarında ayrıntılı biçimde açıklandığı üzere, belgede sahtecilik suçlarında önceden verilen rıza üzerine borçlu yerine onun adına imza atılmasında zarar verme bilinç ve iradesi ile hareket edilmediğinden suç kastından söz edilemeyeceği cihetle, ..."nun tanık olarak beyanı alınıp önceden verilen rızanın varlığı araştırılmadan mahkumiyet hükmü kurulması,
    2-Kabule göre de;
    a)Adli emanette kayıtlı suça konu belge aslının akıbeti hakkında karar verilmemesi,
    b)5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan sanığın sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi isabetsizliğinin Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 25.12.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.