Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/308
Karar No: 2018/374
Karar Tarihi: 17.01.2018

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/308 Esas 2018/374 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2016/308 E.  ,  2018/374 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 10.10.2013 gününde verilen dilekçe ile meraya elatmanın önlenmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın yargı yolunun caiz olmamasından kaynaklanan dava şartı yokluğu nedeniyle reddine dair verilen 25.02.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı vekili, davalı belediyenin davacıya ait ... Köyü 83 parsel sayılı taşınmazın yanına boru döşeyerek bu yere kanalizasyon boşalttığını, daha önce davalı ... tarafından burada " atık su arıtma tesisi ve katı atık arıtma tesisis" yapmak üzere ... Köyü merasının tahsis amacının değiştirildiğini bu işlemin İdare Mahkemesi kararı ile iptal edildiğini ve kararın kesinleştiğini İdare Mahkemesinde yapılan yargılama sırasında alınan rapor ile bu işlemin çok tehlikeli sağlık problemlerine yol açabileceğinin tespit edildiğini buna rağmen davalının boru döşeyerek atıkları meraya boşaltmaya devam ettiğini, davacının bu köyde yaşadığını ve hayvancılıkla uğraştığını atıkların boşaltıldığı yere çok yakın bölümde tarlası bulunduğunu ileri sürerek davalının meraya elatmasının önlenmesini ve meraya boru döşeme işleminin tedbiren dava sonuna kadar tedbiren durdurulmasını talep etmiştir.
    Davalı vekili davanın meraya elatmanın önlenmesi talepli dava olduğunu, mera konusunda tasarrufta bulunma ve dava açma yetkisinin köy muhtarına ait olduğunu, davacının bu davayı açamayacağını belirterek hukuki yarar yokluğu nedeniyle davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece davanın yargı yolundan kaynaklanan dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
    Hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dava maraya elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir.
    Hukuki nitelikleri itibariyle devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olan meralar özel mülkiyete konu olamazlar. Bu nedenle de mülkiyeti devlete ait olan yerlere ilişkin davaya Hazine açabileceği gibi meraların sınırları içinde bulunduğu ve yararlanma hakkı olan köy tüzel kişilikleri ve belediyelerin de dava açma hakları vardır. Ancak, somut olayda olduğu gibi köy muhtarının dava açmaması ya da taşınmazın tarla niteliğinde kalmasında menfaati bulunması halinde köy halkından bir ya da bir kaç kişinin dava açma hakkı olup olmadığı sorunu karşımıza çıkmaktadır.
    Somut olayda; dava köy halkından olan gerçek kişi tarafından açılmıştır. Köy adına dava açmak ve açılan davayı takip etme yetkisi ile köy aleyhine açılan davalarda köyü temsil yetkisi 442 sayılı Köy Kanununun 37/7 maddesi uyarınca köy muhtarına aittir. Köy muhtarının hukuki bir engelinin çıkması durumunda bu yetki aynı Kanunun 33/b maddesine göre köyderneğinin seçeceği temsilciye tanınmıştır.
    Bu açıklamalardan sonra kısaca belirtmek gerekirse, o köyden bazı kişilerin köyün menfaatini ileri sürerek şartlar oluşmadan köy adına veya köyü temsilen dava açma yetkileri bulunmamaktadır.
    Mahkemece, davanın aktif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle reddi yerine yazılı gerekçe ile reddine karar verilmiş ise de, ret kararı sonucu itibariyle doğru olduğundan gerekçenin bu şekilde değiştirilip düzeltilerek hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın gerekçesinin değiştirilerek düzeltilmesi suretiyle ONANMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.01.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi