11. Hukuk Dairesi 2019/983 E. , 2019/7453 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 13/12/2017 tarih ve 2016/481 E- 2017/479 K. sayılı kararın davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi"nce verilen 05/12/2018 tarih ve 2018/573 E- 2018/1270 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; davalı şirket tarafından 2015/66027 sayılı "GreenMax" ibaresinin 16. ve 35. sınıf mal ve hizmetleri kapsayacak şekilde tescili için başvuruda bulunduğunu, müvekkili şirketin 2002 08866 sayılı tescilli GREEN markasına ve benzerlik hukuki sebebine dayanarak yaptığı itirazın reddedildiğini, markaların benzer olduğunu ileri sürerek davalı TPMK YİDK"nın 2016-M-10349 sayılı kararının 16. sınıfta "kağıttan yapılmış tek seferlik kullanıma mahsus ürünler.(kırtasiye amaçlı ürünler hariç), kağıt havlular, tuvalet kağıtları, kağıt peçeteler" ve 35. sınıfta "kağıttan yapılmış tek seferlik kullanıma mahsus ürünler kırtasiye amaçlı ürünler hariç), kağıt havlular, tuvalet kağıtları, kağıt peçeteler mallarının satış hizmetleri" için iptaline, davalı şirket adına 10.08.2015 tarih, 2015/66027 sayı ile tescil başvurusu yapılan ve tescil işlemleri devam eden "greenmax" ibareli markanın tescili halinde iptal edilen sınıflar yönünden hükümsüzlüğüne ve sicilden terkine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı TPMK vekili; müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı Şirket vekili; davacı tarafından dava konusu markanın kullanılmadığını, green ibaresinin zayıf bir ibare olduğunu, dolayısıyla "green" ibaresine getirilecek olan çeşitli ekler ile markaya ayırt edicilik kazandırabileceğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; davalının "GreenMax+şekil" ibareli marka başvurusu ile davacının "GREEN" ibareli markası arasında dava konusu edilen 2015/66027 sayılı markanın kapsamında yer alan mallar yönünden biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel ve sescil olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunduğu, 16 ve 35. sınıftaki mallar ve hizmetler yönünden her iki markanın aynı işletmenin markası ve idari-ekonomik anlamda bağlantılı bir işletme markaları olarak algılanabileceği gerekçesi ile davanın kabulüne, 2016-M-10349 sayılı YİDK kararının 2015/66027 sayılı marka kapsamında bulunan 16. sınıfta "kağıttan yapılmış tek seferlik kullanıma mahsus ürünler.(kırtasiye amaçlı ürünler hariç), kağıt havlular, tuvalet kağıtları, kağıt peçetelerkağıttan yapılmış tek seferlik kullanıma mahsus ürünler.(kırtasiye amaçlı ürünler hariç), kağıt havlular, tuvalet kağıtları, kağıt peçeteler" ve 35. sınıfta "kağıttan yapılmış tek seferlik kullanıma mahsus ürünler.(kırtasiye amaçlı ürünler hariç), kağıt havlular, tuvalet kağıtları, kağıt peçeteler mallarının satış hizmetleri" için iptaline, 2015/66027 sayılı markanın iptal edilen sınıflar yönünden hükümsüzlüğüne karar verilmiş, karara karşı davalı vekilleri ayrı ayrı istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesince, dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesinde; davalı şirketin başvurusu “GreenMax + Şekil” şeklinde olup, markanın bir bütün olarak anlam ifade ettiği, söz konusu markada “Green” kelimesi ile beraber “Max" ibaresi ve yaprak şekli de içeren yeşil renkte karakteristik şekil unsurunun yer aldığı, davacı markasının ise, “GREEN” şeklinde düz yazıdan oluştuğu, markalarda ayırt edici unsur olarak ileri sürülen “green” kelimesinin, ayırt ediciliği zayıf, İngilizce’de sıkça kullanılan Türkçe karşılığı “yeşil” anlamına gelen bir kelime olduğu, görsel ve işitsel olarak birbirinin aynı veya devamı olduğu intibası uyandırmadığı, her birinin bütünü itibariyle bıraktığı etkinin de farklı olduğu, her ne kadar davacı markasında yer alan "GREEN" ibaresi, davalıya ait başvuruda da yer alıyorsa da, davalının bu kullanımı davacıya ait markanın ayırt ediciliğini sağlayan imaj devrini temin edecek biçimde değil, diğer sözcük ve şekiller birlikte bambaşka bir anlam, kompozisyon ve içerikte bulunduğu, davacı markasının içerisindeki ayırt ediciliği olmayan yahut çok zayıf bulunan bir ibarenin, davalıya ait başvuru içerisinde bulunan ve diğer sözcükle birlikte bütün olarak ayırt edicilik temin edilebilmiş "GREEN" ibaresi ile karıştırmaya sebebiyet verebilecek derecede bir yakınlık bulunmadığı gerekçesiyle davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekili ile davalı Sabırlı Yayın Kırtasiye Eğitim Araçları Sanayi ve Dış Tic. Ltd. Şti. vekilinin istinaf başvurularının kabulü ile, HMK"nın 353/1-b-2. maddesi gereğince, Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 13.12.2017 tarih ve 2016/481 E. - 2017/479 K. sayılı kararın kaldırılmasına, davanın reddine karar vermiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK"nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK"nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 25/11/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.