12. Ceza Dairesi 2020/967 E. , 2020/7225 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : 5271 sayılı CMK"nın 231/11. maddesi uyarınca hükmün açıklanması ile;
TCK"nın 85/1, 62/1, 50/4-1-a, 52/2-4, 50/6, 63. maddelerine göre mahkumiyet
Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Taksirle öldürme suçundan sanık hakkında yapılan yargılama sonucunda, TCK"nın 85/1, 62/1.maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/5. maddesi gereğince sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, aynı maddenin 8. fıkrası uyarınca 5 yıllık denetim süresine tabi tutulmasına dair Reyhanlı 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 14.02.2008 tarihli ve 2007/464 esas, 2008/93 karar sayılı kararının 14.03.2008 tarihinde kesinleşmesine müteakip sanığın denetim süresi içinde 18.10.2009 tarihinde TCK"nın 106/1-2.cümlede tanımlanan tehdit suçunu işlediği ve Hatay 2.Sulh Ceza Mahkemesinin bu suçtan sanığın mahkumiyetine karar verdiği, hükmün 27.04.2015 tarihinde kesinleştiği ve ihbar üzerine dosya yeniden ele alınarak önceki hükmün 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/11. maddesi gereğince açıklanmasına dair kararı kapsayan dosya incelendi.
Olay günü saat 20:40 sıralarında, sanığın sevk ve idaresindeki otomobili ile meskun mahal dışında, gece vakti görüşün far ışığı altında olduğu, iki yönlü asfalt kaplama yolda seyir halindeyken, olay mahalline geldiğinde, yolun sol tarafından bisikleti ile karşıdan karşıya geçmek isteyen ölen ..."ye, aracının ön kısmı ile çarpması sonucu vefatı ile sonuçlanan ve sanığın kazanın meydana gelmesinde tali kusurlu olduğunun kabul ve tespit edildiği olayda;
CMK"nın 231. maddesinin 11. fıkrası uyarınca ancak, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanık hakkında durumunun değerlendirilerek, kısmi infaz veya koşulların varlığı halinde TCK"nın 50 ve 51. maddelerinin uygulanması suretiyle yeni bir mahkumiyet hükmü kurulabileceği, hakkında yükümlülük kararı belirlenmeyen ve yeniden suç işleyen sanık hakkında, daha önce verilen hükmün aynen açıklanmasına karar verilmesi gerekirken hükmolunan hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 23/01/2018 tarih, 2017/463 Esas, 2018/20 Karar sayılı ve 23/01/2018 tarih, 2015/962 Esas, 2018/16 Karar sayılı ilamlarında vurgulandığı üzere, sanık hakkında hükmolunan adli para cezasının ödenmemesi halinin infaz aşamasında değerlendirilmesi gerektiği dikkate alındığında, 5237 sayılı TCK"nın 52/4. maddesi ile birlikte ayrıca TCK"nın 50/6. maddesinin de uygulanması, bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin sanığın kusuru ve suç işleme kastının olmadığına, ceza verilmesine yer olmadığı kararı yerine mahkumiyet kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 07/07/2009 tarih 2009/9-62-191 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK"nın 61/1. maddesinin (g) bendinde yer alan "suçun sebep ve saikleri" gerekçelerine dayanılmayacağının gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılama gerektirmeyen bu hususun aynı Kanunun 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün 1. paragrafında yer alan, “sebep, saik” ibarelerinin çıkartılması ve hükümdeki diğer hususların aynen bırakılması suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 17.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.