Esas No: 2021/1332
Karar No: 2022/5775
Karar Tarihi: 04.07.2022
Danıştay 5. Daire 2021/1332 Esas 2022/5775 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Danıştay 5. Dairesi, kamu görevinden çıkarılan öğretmenin OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu'ndan göreve iade talebinin reddedilmesine ilişkin açılan davanın reddi yönünde verilen mahkeme kararını onadı. Davacının terör örgütüne üyeliği veya bağlantısı olduğuna dair iddialar haksız ve hukuka aykırı bulunmamış, davacı hakkında verilen ceza kararı kesinleşmemiş olsa da FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisakı ve irtibatının bulunduğu sonucuna varılmıştır. Bu nedenle temyiz istemi reddedilmiş ve giderler davacıya bırakılmıştır. Kararda 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. ve 50. maddelerine yer verilmiştir.
"İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/1332
Karar No : 2022/5775
Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): ...
Vekili : Av. ...
Karşı Taraf (Davalı) : ... Bakanlığı
Vekili : ...
İstemin Özeti : Davalı idare bünyesinde öğretmen olarak görev yapmakta iken, 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname eki listesinde ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, göreve iade talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin ... tarih ve ... sayılı işlemin iptaline karar verilmesi istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:... , K:... sayılı kararına karşı yapılan istinaf isteminin reddine ilişkin ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: Hiçbir terör örgütüne veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatının olduğu yönündeki iddianın haksız ve hukuka aykırı olduğu, meslek hayatı boyunca bu iddiaları doğrulayacak en küçük bir eyleminin olmadığı, herhangi bir disiplin soruşturması yapılmadan ve savunması alınmadan kamu görevinden çıkarıldığı, dava konusu işlemde somut hiçbir delil ve gerekçenin gösterilmediği, ByLock delilinin Anayasa'nın haberleşme özgürlüğünü düzenleyen 22. maddesine aykırılık teşkil ettiği, kanunlara uygun olarak kurulan sendikaya ve derneğe üye olmasının kamu görevinden çıkarılmasını gerektirecek bir durum olmadığı, Anayasal bir hakkını kullandığı, Bank Asya'daki hesabının açılış tarihinin 20.05.2004 tarihi olduğu, bu bankada rutin bankacılık işlemleri gerçekleştirdiği, örgüt liderinin emir ve talimatıyla para yatırmadığı, çocuğunun Devletin denetimi altında faaliyet gösteren okullarda eğitim görmesinin kamu görevinden çıkarılmasına dayanak alınamayacağı, çocuğunun okuduğu okulun taksitlerini ödemesinin örgüte mali destek olarak değerlendirilemeyeceği, kanunlara uygun olarak kurulan basın ve yayın kuruluşlarına abone olmasının kamu görevinden çıkarılmasını gerektirir bir durum olmadığı, Kimse Yok Mu Derneği'ni yardım kuruluşu olarak bildiği için bu kuruluşa tamamen dini duygularla bağış yaptığı, hakkındaki adli soruşturmanın derdest olduğu, savunma ve adil yargılanma haklarının ihlal edildiği belirtilerek Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Bölge İdare Mahkemesi kararında usul ve esas bakımından hukuka aykırılık bulunmadığı, davacının temyiz iddialarının 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirisine uymadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi : ...
Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Dava Dairesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra davacının "adli yardım" talebinin kabulü yönünde ilk derece mahkemesince karar verildiği görüldüğünden, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 335. maddesinin üçüncü fıkrasında, adli yardımın, hükmün kesinleşmesine kadar devam edeceğinin belirtilmesi karşısında, davacının temyiz aşamasındaki adli yardım talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildikten sonra gereği görüşüldü:
Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin varlığı halinde mümkün olup, davacı tarafından ileri sürülen hususlar bunlardan hiçbirisine uymamaktadır.
Her ne kadar İdare Mahkemesi kararının gerekçesinde davacının terör örgütü üyeliğinden hapis cezası ile cezalandırıldığı belirtilerek hüküm kurulmuş ise de, davacının anılan suçtan mahkumiyet kararı kesinleşmemiş olduğundan, yargılama süreci devam eden ceza davasının davacı aleyhine bir durum olarak değerlendirilmesi masumiyet karinesi gereğince mümkün değildir.
Bununla birlikte, davacı hakkında yürütülen ceza yargılaması neticesinde verilen ... Ağır Ceza Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararında yer alan; "... ... Ağır Ceza Mahkemesinin ... esas sayılı dosyasında etkin pişmanlık talepli beyanında; 2010 yılında Acıpayam'a geldiğini ve örgüte ait etüt merkezinde çalışmaya başladığını, sanık ...'un öğretmen mütevelli grubunda olduğunu ve işçi grubu mütevelli sorumlusu olduğunu belirttiği..." şeklindeki tespitler bakılmakta olan dava dosyasında yer alan diğer tespitler ile birlikte değerlendirildiğinde, davacının FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisak ve irtibatının bulunduğu sonucuna varılmıştır.
... Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesinin yukarıda belirtilen kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın yukarıda belirtilen gerekçenin eklenmesi suretiyle ONANMASINA, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, adli yardım talebinin daha önce kabul edilmiş olması nedeniyle temyiz aşamasında tahsil edilmeyen yargılama giderinin tahsili için Mahkemesince müzekkere yazılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 04/07/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.