19. Ceza Dairesi Esas No: 2019/3367 Karar No: 2020/9927 Karar Tarihi: 07.07.2020
5607 sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/3367 Esas 2020/9927 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, bir nakil aracının kullanımı sırasında 5607 sayılı Kanuna aykırılık suçu işlenmesi nedeniyle verilen mahkumiyet hükmünü inceledi. Ancak, araç hakkında açılmış müsadere davasının konusu olduğu için nakil aracının iadesine de karar verdi. Temyizde, kanun yolu denetimi ile aracın iadesi kararının hukuka uygunluğunun belirleneceği ve bu süre zarfında şahsın araç üzerindeki hukuki tasarruf hakkından mahrum kalacağı veya AİHS ek 1 protokolün 1. maddesi ve Anayasa'nın 35. maddesiyle güvence altına alınan mülkiyet hakkına haksız müdahale oluşacağı belirtilerek, mahkeme kararının ceza ve müsadere bakımından ayrı başlıklarda incelendi. Nakil aracının iadesi kararı yerinde görüldüğünden reddedildi. Ancak, kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması olanaklı hale geldiği için, ilgili hükümlerin uygulanma koşullarının araştırılması gerektiği ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtildi. Bu nedenle, mahkumiyet hükmü bozuldu ve dosya yeniden yerel mahkemeye gönderildi. Kararda geçen kanun maddeleri: 5607 sayılı Kanun'un 13. maddesi, 5237 sayılı Kanun'un 54. maddesi, 7242 sayılı
19. Ceza Dairesi 2019/3367 E. , 2020/9927 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 5607 sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜMLER : Mahkumiyet, nakil aracının iadesi
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Yerel Mahkemece kurulan mahkumiyet hükmüyle birlikte, 5607 sayılı Kanun"un 13. maddesi ve 5237 sayılı Kanun"un 54. maddesindeki şartların gerçekleşmemesi sebebiyle, nakilde kullanılan aracın iadesine de karar verildiği, iade kararının, araç hakkında açılmış müsadere davasının konusu olması bakımından, bozma kararıyla birlikte aracın iadesi hükmünün de ortadan kalkacağı, bu durumda yeniden yapılacak yargılama sonucunda tekrar iade kararı verilmesi halinde, kanun yollarının tüketilmesi de dahil, bu kararın kesinleşmesinin uzun bir süre geçtikten sonra mümkün olacağı, kanun yolu denetiminde aracın iadesi kararının hukuka uygun bulunması halinde, bu süre zarfında şahsın, aracı üzerindeki hukuki tasarruf hakkından mahrum kalacağı, aksi durumun ise AİHS ek 1 protokolün 1. maddesi ve Anayasa"nın 35. maddesiyle güvence altına alınan mülkiyet hakkına haksız müdahale oluşturacağı, Yargıtayca bu aşamada yapılacak denetimin söz konusu sakıncaları ortadan kaldıracağı gibi, yargılamanın makul sürede bitirilmesi ilkesinin yerine getirilmesi bakımından da gerekli olduğu değerlendirilerek, temyize konu mahkeme hükmü ceza ve müsadere bakımından ayrı başlıklarda incelenmekle; 1-) Nakil aracının iadesi kararına yönelik temyiz talebinin incelenmesinde; Nakilde kullanılan aracın iadesine ilişkin mahkeme gerekçesi yerinde olmakla, temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden TEMYİZ İTİRAZLARININ REDDİYLE İADE KARARININ ONANMASINA, 2-) Mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde ise;
Hükümden sonra 15/04/2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun"un 62. maddesi ile değişik 5607 sayılı Kanun"un 5. maddesi uyarınca, kovuşturma aşamasında "etkin pişmanlık" hükümlerinin uygulanmasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, ilgili hükümlerin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığı araştırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yerel mahkemece yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş ve sanık müdafii ile katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, sair yönleri incelenmeyen HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 07/07/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.