20. Hukuk Dairesi 2017/5184 E. , 2020/1252 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı gerçek kişiler vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ... beldesi, ... mahallesi 172 ada 10 parsel sayılı 23.252.746,58 m² yüzölçümündeki taşınmaz, Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olması nedeniyle, ham toprak niteliğiyle Hazine adına tesbit edilmiştir.
Davacı kişilerin ayrı ayrı tapu veya kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği iddiasıyla; davacı ... Yönetiminin ise, orman iddiasıyla açtığı davalar birleştirmiştir.
Mahkemece, davanın verilen kesin süre içerisinde çekişmeli taşınmazın tamamının değeri üzerinden belirlenen 258.888,72 TL harcın kesin süre içerisinde yatırılmaması nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, hüküm davacı gerçek kişiler vekili tarafından taşınmazın tamamını dava etmediklerini, dava edilen bölümler üzerinden harcın belirlenmesi gerektiği iddiasıyla temyiz edilmiş, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 16.04.2013 gün ve 2013/35 E. - 4489 K. sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle: ""Mahkemece, davacılar vekiline verilen kesin süre içinde eksik harcın tamamlanmadığı gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmişse de, yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Mahkemece harç olarak belirlenen miktar, davacıların dava dilekçesinde belirttikleri taşınmazın kadastro tutanağının mahsus sütunundaki değer gözönüne alınarak belirlenmiştir. Halbuki, dava dilekçelerinin içeriği ve davacılar vekilinin 07/06/2012 tarihli 18. duruşmadaki beyanı incelendiğinde, davacıların dilekçelerinde belirttiği taşınmazın tamamına değil, içersinde kendilerine ait olan kısma dava açtıkları anlaşılmaktadır. Davacıların dava ettikleri kısım, ancak mahkemece yapılacak keşifte belli olacaktır. Mahkemece, bu hususlar gözardı edilerek taşınmazın dava edilen kısmının değeri doğru olarak tesbit edilmeden, hesaplanan eksik harcın tamamlanması için davacılar vekiline kesin süre verilmesi usûl ve kanuna aykırıdır. O halde, mahkemece; yargılamaya devam olunarak tarafların delilleri toplanmalı, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde yöntemine uygun keşif yapılmalı, davacıların dava konusu ettiği kısım ve bu kısmın değeri belirlenmeli, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi"" gereğine değilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra yapılan yargılama neticesinde 30 günlük kesin süre içerisinde keşif masrafı yatırılmadığından davacıların keşif delilinden vazgeçmiş sayıldıkları, keşif yapılmadan davacıların başka delillerle davalarını ispatlamaları mümkün görülmemekle sübut bulmayan davanın reddine, Bitlis ili, Hizan ilçesi, Kolludere/Kaymaklı köyü 172 ada 10 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespit tutanağında belirtilen vasıf, miktar ve
sınırları itibariyle tespit gibi davalı Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı gerçek kişiler vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tesbitine itiraz istemine ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine 09/03/2020 gününde oybirliği ile karar verildi.