Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/944
Karar No: 2015/4911
Karar Tarihi: 09.10.2015

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2015/944 Esas 2015/4911 Karar Sayılı İlamı

15. Hukuk Dairesi         2015/944 E.  ,  2015/4911 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İzmir 4. Asliye Hukuk Hakimliği
    Tarihi :25.11.2014
    Numarası :2014/238-2014/574

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

    - K A R A R -

    Dava, bakiye iş bedelinin tahsili için yürütülen icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptâli, takibin devamı ve icra inkâr tazminatının tahsili istemine ilişkin olup, mahkemenin davanın kısmen kabulüne dair kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava 6098 sayılı TBK"nın 470 ve devamı maddelerde düzenlenen eser sözleşmesine dayalıdır. Davacı yüklenici davalı iş sahibidir. Davacı iş bedeli karşılığı kesilen faturadaki alacağın bir bölümünün ödenmediğini, 5.970,00 TL alacak ve işlemiş faiz için yapılan takibe itiraz edildiğini belirterek itirazın iptâli, takibin davamı ve icra inkâr tazminatı talebinde bulunmuş, davalı ise işin tam olarak yapılmadığı, iş bedelinin 16.500,00 TL olup 13.500,00 TL ödeme yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuş, mahkemece alınan rapor ile işin yapıldığı, eksiklik bulunmadığının saptandığı belirtilerek ve sözleşmedeki iş bedeline KDV eklendiğinde faturada gösterilen 19.470,00 TL iş bedelinden ihtilafsız ödeme miktarı olan 13.500,00 TL düşüldüğünde 5.970,00 TL alacak bulunduğu kabul edilerek bu miktar yönünden itirazın iptaline ve %20 oranında icra inkâr tazminatına karar verilmiş, işlemiş faiz talebi ise reddedilmiştir.
    Taraflar arasında düzenlenen sözleşmede iş bedeli 16.500,00 TL olup yapılan ödemenin 13.500,00 TL olduğu konusunda uyuşmazlık yoktur. İş bedeline KDV"nin dahil olup olmadığı ve bu durumda toplam iş bedeli miktarının ne olduğu uyuşmazlık konusudur.
    3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu hükümlerine göre KDV"den sorumlu olan mal ve hizmeti alan kişi ise de bu vergiyi devlete yatırmakla yükümlü olan kişi, mal ve hizmeti teslim eden kişidir. Mal ve hizmeti teslim eden kişi bu vergiyi yatırmakla yükümlü olduğu gibi, aynı mal ve hizmet nedeniyle kendisinin daha önce yatırdığı KDV"yi de indirme hakkına sahiptir. İndirimin sonucu ise her aşamada aynı oranda KDV yeniden ödenmiş olmayıp sadece o aşamada yaratılan katma değer vergilendirilmiş olmaktadır. Vergi yükümlüsü KDV"yi mal veya hizmeti alan kişiden tahsil edip devlete yatıracağından KDV"yi alıcıdan tahsil etmelidir. Tahsil etmemiş ise KDV"yi yatıracak yükümlü olarak KDV"yi üstlenmiş olacaktır. KDV"nin bedele dahil olup olmadığı vergi hukukuna ait bir sorun olmayıp, borçlar hukukuna ilişkin bir konudur. KDV"nin bedele dahil olup olmadığı sözleşmede kararlaştırılmış ise buna göre toplam bedel belirlenir. Sözleşmede bu konuda açık bir kararlaştırma yok ise KDV"yi yatırmakla yükümlü ve bunun sonucunda kendi ödediği KDV"yi indirme hakkına sahip olan mal veya hizmeti verenin, ödemek zorunda olduğu KDV"yi de ekleyerek bedeli belirlediği ve karşı tarafa bu bedeli bildirdiğinin kabulü gerekir. Eser sözleşmelerinde de KDV"nin hariç veya dahil olduğuna dair bir açıklama bulunmuyor ise bu bedelin KDV"yi de içerdiği ve ayrıca KDV istenemeyeceği kabul edilmelidir. 3065 sayılı Kanun"un 57. maddesine göre perakende satışı yapılan mallara ait etiketlerde Katma Değer Vergisinin satış fiyatına dahil olup olmadığı açıkça belirtilir. Vergi satış fiyatından hariç ise bunun miktarı ayrıca gösterilir. Bu maddenin sonucu olarak KDV"nin hariç olduğu açıkça gösterilmemiş ise fiyata dahil olduğu anlaşılır. Bu madde perakende satış ile ilgili olsa da bu düzenlemenin mantığı kıyas yoluyla eser sözleşmelerine uygulandığında da aynı sonuca varılır. Hukuk Genel Kurulu"nun 13.10.2004 tarih, 2004/19-456 Esas, 2004/531 Karar sayılı kararında da sözleşmede açıkça belirtilmemiş ise bedele KDV"nin dahil olduğu belirtilmiştir. Bu karar taşınmaz satışına ilişkin olsa da eser sözleşmeleri için de emsal niteliktedir.
    Taraflar arasındaki sözleşmede iş bedeli 16.500,00 TL olarak gösterilmiş ve KDV"nin hariç olduğuna dair bir açıklamaya yer verilmemiştir. Bu durumda iş bedelinin 16.500,00 TL olarak kararlaştırıldığı ve ihtilafsız ödeme olan 13.500,00 TL düşüldüğünde kalan davacı alacağının 3.000,00 TL olduğunun kabulü gerekir.
    İtirazın iptâli davalarında İcra ve İflas Kanunu"nun 67/2. maddesi çerçevesinde alacaklı yararına icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için, usulüne uygun şekilde yapılmış bir icra takibinin bulunması, borçlunun süresi içerisinde itiraz etmesi ve alacaklının icra hakimliğine başvurmadan, alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması gerekir. Burada, borçlu itirazının kötü niyetle yapılmış olması ve alacağın bir belgeye bağlanmış bulunması koşulları aranmaz. İcra inkâr tazminatı, hakkındaki İcra takibine itiraz ederek durduran ve çabuk sonuçlandırılmasına engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır.
    Bu yasal koşullar yanında, takibe konu alacağın likid olması da zorunludur. Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likid olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre, likid bir alacaktan söz edilebilmesi için, ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlu su tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması; böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç ve gerekse borçlu bakımından, bu koşullar mevcut ise, ortada likid bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir. "HGK"nın 07.06.2006 tarih 2006/19-295 Esas, 2006/341 Karar sayılı kararı)
    Somut olayda ise iş bedeline KDV"nin dahil olup olmadığı, yapılan işin tamamlanmış sayılıp sayılmayacağı ihtilâflı olup alacağın varlığı ve miktarı yargılamayı gerektirdiğinden likid bir alacaktan söz edilemeyeceği için icra inkâr tazminatına hükmedilmesi koşulları bulunmamaktadır.
    O halde mahkemece 3.000,00 TL alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek faiziyle ve isabet eden takip giderleriyle tahsili için itirazın iptâline ve fazla talep ile icra inkâr tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken mahkemece yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru olmadığından kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 09.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi