Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/12633
Karar No: 2016/5228
Karar Tarihi: 23.03.2016

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/12633 Esas 2016/5228 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı, bononun bedelsiz kaldığı halde müvekkilin aleyhine takibe konu edildiğini iddia eden davacının menfi tespit davasında, Mahkeme davacı tarafından kanıtlanan davayı kabul etti. Ancak davacının, borcu kabul ettiğine dair imzalı beyanı gözetilmeden hüküm tesis edilmesi nedeniyle karar davalı yararına bozuldu. Kararın gerekçesi TBK'nun 74'ü ve BK'nun 53'ü maddeleridir. Kanunlar, bononun bedelsiz kalan kısmı ve borç kabulü ile ilgili olarak yargılama sürecinde karar alınmasını sağlıyor.
19. Hukuk Dairesi         2015/12633 E.  ,  2016/5228 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde kimse gelmemiş olduğundan incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -KARAR-

    Davacı vekili, davalının dava dışı bankadan 20.000,00 TL kredi çekerek bu tutarın 15.000,00 TL"sini müvekkiline verdiğini, müvekkilinin de teminat amacıyla bedel kısmı boş bir bonoyu keşide ederek davalıya teslim ettiğini, kredi borcu bankaya ödenip bono bedelsiz kaldığı halde davalı tarafından 48.000,00 TL miktar yazılmak suretiyle müvekkili aleyhine takibe konu edildiğini, müvekkilinin şikayeti üzerine davaya konu bonodan dolayı davalının bedelsiz kalan senedi takibe koymak suçundan mahkum olduğunu ve mahkumiyet kararının kesinleştiğini belirterek, takibe konu senetten dolayı müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine ve tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacının kredi borcunun bir kısmını ödediği gibi, başkaca da müvekkilinden borç paralar aldığını, müvekkilinin 48.000,00 TL alacaklı bulunması üzerine davacı tarafından teminat olarak verilen bononun bedel kısmına 48.000,00 TL yazılarak müvekkilince takibe konu edildiğini, ceza mahkemesinden verilen kararın hatalı olduğunu ve ayrıca davacı aleyhine yapılan haciz sırasında davacının borcu kabul ederek ödeme taahhüdünde bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, davaya konu senetle ilgili olarak davacının şikayeti üzerine davalının bedelsiz kalan senedi tahsile koymak suçundan mahkumiyetine karar verildiği ve bu kararın kesinleştiği gözetilmek suretiyle davacı tarafından kanıtlanan davanın kabulüne, takibe konu senet nedeniyle davacının borçlu olmadığının tespitine, asıl alacağın %40"ı oranında tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    Davaya dayanak oluşturan icra takibi sırasında davacı borçlunun huzurunda düzenlenen 03/11/2008 tarihli haciz tutanağı içeriğinden, davacının imzalı beyanıyla borcu kabul ederek ödeme taahhüdünde bulunduğu görülmektedir.

    O halde mahkemece davacının borcu kabule dair bu beyanı gözetilerek varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken bu beyan dikkate alınmaksızın eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm tesisinde isabet görülmemiştir.
    SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 23/03/2016 gününde oyçokluğuyla karar verildi.


    KARŞI OY YAZISI

    Yerel mahkemece TBK"nun 74. (BK"nun 53.) maddesi gereğince davalı aleyhinde kesinleşmiş ceza mahkumiyeti kararı hükme esas alınmıştır. Ancak hükme esas alınan ceza mahkumiyeti kararı dava konusu bononun kısmen bedelsiz kaldığı maddi vakıasına dayalıdır. Bu bakımdan yerel mahkemece dava konusu bononun tamamen bedelsiz kaldığının kabulü doğru olmamıştır. Yerel mahkemece tarafların beyanları ve gösterdikleri delillerle bononun bedelsiz kalan kısmı saptanarak davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken davanın tamamen kabulü bozma sebebidir.
    Öte yandan davacı davalıyı dava konusu senetten dolayı 05.08.2005 tarihinde bedelsiz senedi kullanma suçundan dolayı şikayet etmiştir. Bu şikayet bir ihtirazı kayıt sayılır. Bu itibarla davacı-borçlunun 02.11.2008 tarihli haciz sırasında dosya borcunun miktarını kabul ederek ödeme taahhüdünde bulunması borç ikrarı sayılamaz.
    Yerel mahkeme kararının belirttiğim gerekçe ile bozulması gerektiğini düşündüğümden saygıdeğer çoğunluğun farklı bozma gerekçesine muhalifim.23.03.2016


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi