Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/6337
Karar No: 2019/19585
Karar Tarihi: 22.10.2019

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2019/6337 Esas 2019/19585 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2019/6337 E.  ,  2019/19585 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : İTİRAZIN İPTALİ

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili; davalının ... 5. İcra Müdürlüğünün 2009/12710 esas sayılı dosyası ile aleyhine yürütülen 52.843,76 TL miktarındaki icra takibi nedeniyle düzenlenen ödeme emrine itiraz ettiğini, bu itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu, müvekkilin iş sözleşmesinin 20.04.2009 tarihinde 4857 sayılı İş Kanunu’nun 17. maddesi uyarınca davalı işverence feshedildiğini, fesihten doğan alacakları ile ücret alacaklarının ödeneceğinin söylenmesine rağmen ödenmeyince genel haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını ancak işverenin itiraz ettiğini beyan ederek, haksız ve kötü niyetli itirazın iptaline ve takibin devamına, müvekkili lehine %40"tan az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili; davalının merkez yönetim kurulunun mahkeme kararı ile değiştiğini, bu dönemde yaşanan yönetim kargaşası sebebiyle görevden düşen eski yönetimin bu davaya cevap dahi veremediğini, davacının ...’in... Bölge Şube Başkanı olduğunu, 2006 yılında seçildiği bu görevi profesyonel sendika yöneticisi olarak yaptığını, 20.04.2009 tarihinde yapılan seçimle Bölge Şube Başkanlığı görevinin sona erdiğini, davacının ... Sendikasının çalışanı değil, profesyonel yöneticisi olduğunu, o tarihte... Bölge Şube Başkanı sıfatı yanında Genel Başkan Yardımcısı sıfatıyla merkez yönetim kurulu (MYK) üyesi olduğunu, MYK üyelerinin seçimle göreve geldiklerini, bir MYK üyesinin görevinin istifa ya da yeniden seçilmeme ile sona erebileceğini, bu nedenle kıdem tazminatı istenemeyeceğini, aylık ücret hesaplamasının da gerçeğe aykırı bulunduğunu, ekonomik kriz nedeniyle çalışanlara zam uygulanmadığını, davacının sendikanın yöneticisi olarak işçi değil işveren konumunda olduğunu, davacının iddia ettiği ücreti almadığını, Sendikalar Kanunu ve emsal Yargıtay kararlarına göre işveren konumunda olan sendika yöneticilerinin izin hakkının bulunmadığını, amatör yöneticilerin ise görevlerini işlerinden ayrılmadan sürdürdüklerinden izinlerinin çalıştıkları yerlerce düzenlendiğini savunarak davanın reddine karar verilerek haksız icra takibi sebebiyle % 40 kötüniyet tazminatının hüküm altına alınmasını istemiştir.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Taraflar arasında davalı sendikada profesyonel yönetici olarak görev yapmış olan davacının, yöneticilikten kaynaklanan ücret ve ikramiye alacaklarının bulunup bulunmadığı uyuşmazlık konusudur.
    Somut olayda, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen üçüncü karar, Dairemizin 21/11/2016 tarihli ilâmıyla;
    “Dosya içeriğinden, sendika tarafından düzenlenen davacıya ait cari hesap kayıtları ile, davacının ücret ve ikramiye tahakkuklarının gerçekleştirildiği, ayrıca davacıya çok sayıda ödeme yapıldığı ve bu ödemelere ilişkin açıklamalar yer aldığı anlaşılmaktadır. Ayrıca, cari hesap kayıtlarının, ekinde sunulan makbuz ve dekontlar ile uyumlu olduğu ve ödeme olgusunu kanıtlar nitelikte bulunduğu da açıktır.
    Bununla birlikte, ödemelerin ücret ve ikramiye alacaklarına mahsuben yapılıp yapılmadığının açıklığa kavuşturulması gerekmektedir. Ücret ve ücret avansı açıklaması yer alan ödemelerin, ücret ve ikramiye alacakları için yapıldığı tartışmasızdır. Ancak, açıklama olarak iş avansı yahut başkaca ifadelerin yer aldığı ödemelerin, iş ve sendikal faaliyetler sebebiyle yapıldığı anlaşıldığından, mahkemece, mali müşavir bilirkişi aracılığıyla yöntemince sendika kayıtları üzerinde de gerekli incelemenin yapılarak, söz konusu ödemelerin mahiyetinin duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespiti gereklidir. Bu noktada şu hususu da belirtmek gerekir ki, davacıya yapılan ödemeler yönünden, davacının tüm çalışma dönemi tahkikat konusu yapılmalıdır.
    Diğer taraftan, yapılan ödemeler karşılığının sendikal faaliyetlere harcandığı konusunda ispat yükünün de artık davacı üzerinde olduğu da gözetilmeli ve bu suretle davacının Ocak 2008 ilâ Nisan 2009 ayları arası dönemde tahakkuk eden ücret ve ikramiye alacaklarının ödenip ödenmediği belirlenmelidir.”
    gerekçesiyle bozulmuştur.
    Mahkemece uyulan bozma sonrasında ücret ve ikramiye alacağı istemi reddedilmiş ise de, sendikanın mali kayıtları incelenemediğinden ve buna dair kayıtlar ibraz edilmediğinden, mahkemece verilen ret kararı isabetli olmamıştır.
    Bozma sonrasında mahkemece dosya bilirkişilere tevdi edilmiş ve bilirkişilerce sendikanın defter ve kayıtları incelenmek üzere sendika genel merkezine gidilmişse de, sendika tarafından herhangi bir kayıt ve belge bulunmadığının bildirildiği görülmüştür.
    Dava tarihinde yürürlükte bulunan mülga 2821 sayılı Sendikalar Kanunu’nun “Tutulacak defter, dosya ve kayıtlar” başlıklı 49 uncu maddesine göre;
    “Sendika ve konfederasyonlar, aşağıda yazılı defter, dosya ve kayıtları tutmak ve fişleri düzenlemek zorundadırlar.
    ......
    3. Gelen ve giden evrakın tarih ve numara sırasıyla kayıt edileceği gelen ve giden evrak kayıt defterleri ile zimmet defteri,
    4. Gelen evrakın aslı,giden evrakın suretlerinin saklanacağı gelen ve giden evrak dosyaları,
    5. Aidat, yevmiye, envanter defterleri ile defteri kebir,
    6. Gelir makbuzları ve bunların zimmet kayıt defteri ile gider evrakı ve bunların saklanmasına mahsus dosyalar.”
    2821 sayılı Kanun’un 50 nci maddesine göre de;
    “49 uncu maddede sayılan defterlerin her olağan genel kurulu izleyen onbeş gün içinde notere tasdik ettirilmesi zorunludur.
    Yönetim, denetleme ve disiplin kurullarının karar defterlerine yazılacak kararların bu kurulların üyeleri, genel kurul karar defterine yazılacak kararların da genel kurul divan üyeleri tarafından imzalanması zorunludur.
    Gelir makbuzları ile gider evrakının düzenlenmesi, kayıt edilme süresi, sendika ve konfederasyonların muhasebe hesap planları ve bu konuda uymak zorunda oldukları hususlar 47 nci madde uyarınca çıkarılacak tüzükte belirlenir.
    Sendika ve konfederasyonlar tutmakla yükümlü oldukları defter ve kayıtlar dışında yardımcı defter de tutabilirler.
    Sendika ve konfederasyonlar defter ve belgeleri ilgili bulundukları yılı takibeden takvim yılından başlayarak on yıl süre ile saklamak zorundadırlar.
    Sendika ve konfederasyonların hesap dönemi takvim yılıdır.”
    Belirtilen kanuni düzenlemelere göre, dava tarihi itibariyle 10 yıllık süre henüz dolmadığından davalı sendika tarafından, gelir-gider belgeleri ve mali kayıtlar ile buna ilişkin her türlü belgenin saklanması yükümlülüğü mevcuttur. Bu yükümlülüğü yerine getirmemenin sonucuna da davalı sendika katlanmalıdır.
    Diğer taraftan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Tarafın belgeyi ibraz etmemesi” başlıklı 220 nci maddesi ise;
    “(1) İbrazı istenen belgenin, ileri sürülen hususun ispatı için zorunlu ve bu isteğin kanuna uygun olduğuna mahkemece kanaat getirildiği ve karşı taraf da bu belgenin elinde olduğunu ikrar ettiği veya ileri sürülen talep üzerine sükut ettiği yahut belgenin var olduğu resmî bir kayıtla anlaşıldığı veya başka bir belgede ikrar olunduğu takdirde, mahkeme bu belgenin ibrazı için kesin bir süre verir.
    (2) Mahkemece, ibrazı istenen belgenin elinde bulunduğunu inkâr eden tarafa, böyle bir belgenin elinde bulunmadığına, özenle aradığı hâlde bulamadığına ve nerede olduğunu da bilmediğine ilişkin yemin teklif edilir.
    (3) Belgeyi ibraz etmesine karar verilen taraf, kendisine verilen sürede belgeyi ibraz etmez ve aynı sürede, delilleriyle birlikte ibraz etmemesi hakkında kabul edilebilir bir mazeret göstermez ya da belgenin elinde bulunduğunu inkâr eder ve teklif edilen yemini kabul veya icra etmezse, mahkeme, duruma göre belgenin içeriği konusunda diğer tarafın beyanını kabul edebilir.” hükmünü içermektedir.
    Açıklanan bu maddi ve hukuki olgular ışığında, mahkemece, dava konusu döneme ilişkin mali defter ve kayıtlar ile tüm bilgi ve belgeleri sunması için HMK’nın 220 nci maddesi gereğince davalı sendikaya kesin süre verilmeli, kesin süre içinde mali kayıtlar ile belgeler ibraz edilirse bilirkişilerce gerekli inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmeli, kesin süre içinde gerekli belgeler ibraz edilemezse 21.822,09 TL ücret alacağı ve 5.761,49 TL ikramiye alacağı hüküm altına alınmalıdır.
    Anılan hususlar gözetilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    Sonuç:
    Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 22/10/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi