13. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/30168 Karar No: 2017/7533 Karar Tarihi: 15.06.2017
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/30168 Esas 2017/7533 Karar Sayılı İlamı
13. Hukuk Dairesi 2016/30168 E. , 2017/7533 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalının önce muris babasının avukatı daha sonrada kendisinin avukatı olarak aynı davada görev yaptığını, ... ASHM 2001-331 ve2001-522 sayılı bedel davası ile yine aynı mahkemenin 2006-653 e.,2007-807 K. Sayılı dosyalarını takip ettiğini, vekalet görevini gereken özen içinde yürütmediğinden ilgili davalarda temyiz hakkını yitirdiğini, bu durumun Yargıtay dairesince incelemeden geçerek kesinleştiğini, bu durumdan 2015 de haberdar olduktan sonra zararının tazminine yönelik dava açtığını, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verildiğini,ilgili dosyanın henüz Yargıtay incelemesinden dönmediğini, zaman aşımı tehlikesi devam ettiğinden eldeki davanın ilk açılan davanın eki niteliğinde dava olduğunu ileri sürerek, HMK 107.maddesi uyarınca daha sonra artırılmak üzere şimdilik 1000 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın zamanaşımı ve derdestlik nedeniyle red edilmesi gerektiğini savunarak, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın derdestlik nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafça temyiz edilmiştir. 1-Davacı, eldeki dava ile vekalet görevinin kötüye kullanıldığı iddiası ile eldeki davayı açmış ve bu davanın ek dava olduğunu iddia etmiştir. Her ne kadar mahkemece, davanın derdestlik nedeniyle reddine karar verilmiş ise de; dosya kapsamında derdest olduğu belirtilen dosyalar mahkemece getirtilmeden, duruşma tutanağı ve gerekçeli karara bu dosyaların özeti yazılmadan karar verilmiştir. Anayasanın 141/3 maddesinde "Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır" hükmü yer almaktadır. 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 298/2. maddesine göre; Gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz. Açıklanan bu hükümler en başta yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir ve emredici hükümlerden olup "Kamu Düzeni" amacı ile vaz"edilmişlerdir. Bu hükümlerle getirilen anılan biçim koşulları hükmün açıklığı ve anlaşılırlığı kadar infaz kabiliyetini de sağlamak amacını taşımaktadır. Aksı hal, yeni tereddüt ve ihtilaflar yaratır. Hatta giderek denebilir ki, dava içinden davalar doğar. Hükmün hedefine ulaşmasını engeller, Kamu düzeni ve barışı oluşturulamaz. O halde mahkemece, ilgili dosyalar getirtilmeli, hükmün açık ve anlaşılır olması için gerekli özetlemeler yapılarak eldeki davanın ek dava mı yoksa derdest dava mı olduğu belirlenmeli ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesis edilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. 2-Bozma nedenine göre davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/06/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.