14. Hukuk Dairesi 2016/9359 E. , 2018/349 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, 12.06.2015 gününde verilen dilekçe ile terekeye temsilci atanması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 15.12.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, terekeye temsilci atanması talebine ilişkindir.
Davacı vekili, ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2014/293 Esas sayısına kayıtlı tasarrufun iptali davası devam ederken davalılardan ..."ın 18.02.2014"te vefat ettiğini, en yakın mirasçıları tarafından murisin mirasının reddedildiğini, taraf teşkilinin sağlanabilmesi için ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2014/293 Esas sayılı dosyasından kendilerine yetki verildiğini belirterek muris ..."ın terekesine temsilci atanmasını talep etmiştir.
... 2. Sulh Hukuk Mahkemesi, murisin son ikametgahının ... olduğu gerekçesiyle, Mahkemenin yetkisizliğine, dosyanın yetkili ve görevli ... Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
... Sulh Hukuk Mahkemesi"nce, muris ..."ın mirasının en yakın yasal mirasçılarının tamamı tarafından reddedildiği, ortada mirasçı kalmadığından, miras ortaklığının söz konusu olmadığı, bu itibarla da miras ortaklığı olmadığından, miras ortaklığına temsilci atanması da mümkün olamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Somut olayda; muris ..."ın 18.02.2014"te vefat ettiği, murisin en yakın yasal mirasçıları olan eşi ..."ın ... Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2014/16, kızı İrem Yılmaz Avcı"nın ... Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2014/17, oğlu ..."ın ... Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2014/18 esas sayılı dosyalarıyla muris ..."ın mirasını kayıtsız şartsız olarak reddettikleri, anlaşılmaktadır.
4721 sayılı TMK"nın 612. maddesi uyarınca mirasın gerçek reddini tespit ve tescil edip başka mirasçı bulunmadığını gören mahkemenin terekeyi iflas hükümlerine göre re"sen tasfiye etmesi gerekir. Bu madde uyarınca yapılacak tasfiye ise süreye bağlı değildir. Sulh hukuk mahkemesince, en yakın mirasçıların mirası reddettiklerinin belirlenmesi halinde, herhangi bir başvuruya gerek olmadan kendiliğinden resmi tasfiye yoluna gidilmesi gerekir. Davacının talebi, terekeyi resen tasfiye edecek mahkemeyi harekete geçirmeye yöneliktir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 03.07.2002 tarih, 2002/15-572 Esas, 2002/577 Karar sayılı ilamında da belirtildiği gibi; muris ..."ın davalı olduğu ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2014/293 Esas sayılı dosyasında zorunlu hasım olan en yakın bütün mirasçılarının mirası reddettikleri dosya içerisindeki mahkeme kararları ile sabit bulunduğuna göre, gerçek ret kararlarını veren mahkeme olarak mirasın iflas kurallarına göre tasfiyesi sağlanmalı, tereke için atanacak ve yetkilendirilecek bir temsilci huzuru ile ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2014/293 Esas sayılı dosyasında davaya devam olunmalıdır. Zira mirasın tasfiyesi işlemleri talebe bağlı işlemler olmayıp, mirasın reddedildiğinin anlaşılması ile resen yapılması gereken işlemlerdendir. Talep üzerine de yapılabilirliği bu özelliğini kaldırmaz.
Yukarıda açıklanan gerekçelerle, muris ..."ın terekesine temsilci atanması ve iflas hükümlerine göre tasfiye edilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.01.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi. Başkan