13. Hukuk Dairesi 2015/16147 E. , 2017/7530 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla)
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, 300.000,00 TL bedelle davalıya taşınmaz sattığını ve devri gerçekleştirdiğini, 151.500,00 TL"sini nakit olarak ödediğini, geri kalan 148.500,00 TL sini ise en geç 31.01.2014 tarihinde ödeneceğinin kararlaştırıldığını, belirtilen tarihte geriye kalan tutarın 145.757,98 TL"sinin ödediğini ancak 2.742,02 TL "nin ödenmediğini, davalının ödeme yaptığı dekonta bina ve arazi vergisi + ruhsat harcı + cins değişikliği + noter masrafı düşüldükten sonra kalan ) şeklinde açıklama bulunduğunu, davalının eksik ödemesini bu harcamalara dayandırdığını, oysa harici sözleşmelerinde bu masrafların kendisine ait olacağı konusunda düzenleme ve yasal bir yükümlülük bulunmadığını, alacağın tahsili için başlatılan takibe haksız itiraz ettiğini ileri sürerek icra takibine vaki itirazın iptali ile %20 dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı; davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, taraflar arasındaki harici sözleşmede yapıldığı bildirilen masrafların satıcı tarafından ödeneceğine dair bir yükümlülük bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 5/3 fıkrası uyarınca dava tarihi itibariyle Asliye Hukuk Mahkemesi ile Asliye Ticaret Mahkemesi arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, somut olayda uyuşmazlık, harici sözleşmeye dayalı taşınmaz satış sözleşmesinden kaynaklanan bedelin eksik ödendiği iddiasına dayalı alacak istemenine ilişkindir. Mahkemece, taraflar arasındaki harici sözleşmede yapıldığı bildirilen masrafların satıcı tarafından ödeneceğine dair bir yükümlülük bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de; tarafların tacir olup olmadıkları, uyuşmazlığın ticari işletmelerini ilgilendirip ilgilendirmediği ve Ticaret Kanununda düzenlenen mutlak ticari davalardan olup olmadığı konusunda bir belirleme ve araştırma yapılmadan davaya ticaret mahkemesi sıfatıyla bakılarak karar verilmiştir. Ayrıca dosya kapsamında dinlenen tanık beyanında davalının dava konusu yeri konut edinmek amacıyla ve konut kredisi kullanarak satın aldığını belirtmiştir.Bilindiği gibi dava tarihinde yürülükte bulunan 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun"a göre taraflardan biri tüketici, diğeri satıcı, sağlayıcı, aradaki işlem de tüketici işlemi ise davaya bakma görevi Tüketici mahkemelerine aittir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re"sen gözetilir. O halde mahkemece, tarafların sıfatı ve işin niteliği belirlenmeli, yapılacak bu belirlemeye göre davacı satıcı, sağlayıcı, davalıda tüketici ve aradaki işlem tüketici işlemi ise davaya bakma görevinin Tüketici mahkemesinde olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi, eğer taraflar tacir değil, işte ticari işletmeyi ilgilendirmiyorsa ve davada Ticaret kanununda sayılan mutlak ticari davalardan değilse davaya bakma görevinin asliye hukuk mahkemesinde olduğu gözetilerek ara karar ile Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatı ile bakılmasına karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile öncelikle dava şartları arasında yer alan ve çözümlenmesi gereken görev husunda gerekli inceleme ve araştırma yapılmadan davanın esasına girilerek karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 15/06/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.