17. Hukuk Dairesi 2016/4488 E. , 2019/9024 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün temyizen tetkiki davacı vekili ile davalı ... vekili tarafından talep edilmiş, davacı vekilince de duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 09.04.2019 Salı günü davacı vekili Av. ... geldi. Davalılar tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı vekili dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; davacı bankaya ticari kredi borçlusu ... Ürün. Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti. ve ... Lokantacılık Yem. Hizm. Bes. Gıda. İnş. San. Tic. Ltd. Şti"nin kullandığı kredilerin müşterek borçlu ve müteselsil kefilleri olan ..., ... , ... ..., ... Samsun 5. İcra Müdürlüğünün 2013/9609, Samsun 4. İcra Müdürlüğünün 2014/1594 ve 1599 sayılı dosyaları ile tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla alacaklı olduklarını, borçlu ..."in sahibi olduğu taşınmazlarını yakın akraba ve çalışan işveren ilişkisi içinde olduğu diğer davalılara satış suretiyle devrettiğini, satış sırasında gösterilen değerlerin taşınmazın gerçek değerini yansıtmadığını ve düşük bir değerden alındığını belirterek dava konusu taşınmazın devrine ilişkin tasarrufun iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı ...; Geçici acz vesikasının bulunmadığını, davalı ..."dan kira geliri mantığıyla nakden ödeme yaparak taşınmazı satın aldığını, işçi işveren veya yakın akraba gibi ilişkilerinin bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ...; bağışlama veya ivazsız devir yapılmadığını, kendisinin ve şirketinin maddi durumunun kötüye gitmesi sonucunda mal varlığının nakde çevirerek borcunu ödemek için taşınmazlarını satışa çıkardığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ...; acz vesikasının bulunmadığını, banka yoluyla ödeme yaparak ve Burak Beyazoğlu"na vekalet vererek taşınmazı satın aldığını, herhangi bir akrabalık ilişkisi veya ticari faaliyetlerinin diğer davalılar ile bulunmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; davacının ... aleyhine açtığı davasının reddine, davacının diğer davalılar aleyhine açtığı davanın kabulü ile ... ile ... arasındaki Kirazlık Mevkii 317 ada 1 nolu parselin ... tarafından ..."ya devrine ilişkin tasarrufun iptaline ilişkin davanın kabulü ile Samsun 5. İcra Müdürlüğünün 2013/9609 sayılı icra takip dosyasındaki davacı alacak ve fer"ileriyle sınırlı olmak üzere 70.000,00 TL"nin ..."dan tahsili ile davacıya verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davacı vekili ve davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, İİK"nın 277 vd. maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
İİK"nın 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır.
Mahkemece dava konusu taşınmazın tapudaki satış bedeli ile bilirkişi tarafından belirlenen rayiç değeri arasında misli fark bulunduğu gerekçesiyle davanın davalı ... yönünden kabulüne karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna uygun düşmemektedir. Tapudaki satış bedeli dışında yapılan ödemelerin davalı 3.
kişi tarafından devir tarihi veya devir tarihine yakın tarihli banka hesap hareketleri, banka ödemesi, kredi kullanımı gibi delillerle ispatlanması mümkün olup bu belgelerdeki meblağların tapudaki bedele eklenerek bedel farkının varlığı değerlendirilmelidir. Somut olayda dava konusu taşınmaz 12/09/2013 tarihinde 20.500,00 TL bedelle tapuda satılmış; bilirkişi tarafından bu taşınmaz için 65.000,00 TL rayiç bedel belirlenmiştir. Davalı 3.kişi ... tapudaki bedel dışında 27/09/2013 tarihinde 20.500,00 TL, davalı borçlunun hesabına havale yaptığını belirterek bu konuda dekont örneklerini sunmuştur. Dairemiz uygulamasına göre bankadan havale edilen paranın borçluya ödenen para olduğu kabul edilerek bu durumda bilirkişi tarafından belirlenen rayiç değer ile davalı 3.kişi tarafından ödendiği ispat edilen değer arasında bedel farkı bulunmadığı anlaşıldığından mahkemenin bu yöndeki gerekçesine katılma imkanı bulunmamaktadır.
Ancak; Dairemizce davacı alacaklı ve davalı borçlusu aynı olan ve aynı gün incelemesi yapılan 2019/3936-2019/9023 sayılı dosyada aynı gün(12/09/2013) tasarrufların yapıldığı ve aynı yerde bulunan iki farklı taşınmazın devredildiği, ayrıca sözü edilen dosyada taşınmazın devredildiği 3.kişi ...’nın oğlu ... ’nun işbu dosyada tasarrufa konu taşınmazı davalı 3.kişi ... devralırken vekil olduğu anlaşılmaktadır. Buna göre; davalı 3. kişi Recep’in davalı borçlunun İİK. 280. madde kapsamında alacaklıya zarar verme kastıyla taşınmazını sattığını bilebilecek kişilerden olup olmadığının değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetli değildir.
3-İİK"nun 280/son fıkrasında; ticari işletmenin veya işyerindeki mevcut ticari emtianın tamamını veya mühim bir kısmını devir veya satın alan yahut bir kısmını iktisapla beraber işyerini sonradan işgal eden şahsın, borçlunun alacaklılarını ızrar kastını bildiği ve borçlunun da bu hallerde ızrar kastıyla hareket ettiğinin kabul edildiği, bu karinenin, ancak iptal davasını açan alacaklıya devir, satış veya terk tarihinden en az üç ay evvel keyfiyetin yazılı olarak bildirildiğinin veya ticari işletmenin bulunduğu yerde görülebilir levhaları asmakla beraber Ticaret Sicili Gazetesiyle; bu mümkün olmadığı takdirde bütün alacaklıların ıttılaını temin edecek şekilde münasip vasıtalarla ilan olunduğunun ispatla çürütülebileceği hüküm altına alınmıştır.
Somut olayda; dosya kapsamındaki tapu kayıtlarından davalı borçlu ... adına kayıtlı dava konusu taşınmaz üzerinde büfe olduğu anlaşılmaktadır. Ancak; tasarruf tarihinde söz konusu büfenin taşınmaz üzerinde yer alıp almadığı taşınmazın büfe ile birlikte devredilip devredilmediği anlaşılamamaktadır. Bu hususların tespit edilerek tasarruf tarihinde taşınmaz üzerindeki taşınmazın devrinin İİK 280/3 gereğince ticari işletme devri olup olmadığı hususu karar yerinde tartışılmadan faaliyet ile ilgili gerekli araştırma yapılmadan karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekili ve davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) ve (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekili ve davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; 2.037,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, duruşmada vekille temsil olunmayan davalı ... yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalı ..."ya geri verilmesine 07/10/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.