Taraflar arasındaki çek iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında mal alımına ilişkin olarak anlaşma yapıldığını, ve davalıya toplamı 15.000 TL bedelli avans çekleri verildiğini, davalının tarafların anlaşmaya vardıkları mallardan farklı ürünler gönderdiğini, söz konusu ürünlerin davalıya iade edildiğini belirterek müvekkil tarafından davalıya verilen çeklerin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, taraflar arasında yapılan ayakkabı alım-satımına ilişkin sözleşme uyarınca davacının sipariş vermesi beklenirken 11.12.2014 tarihinde yapılan telefon görüşmesinde davacının siparişinden tümü ile vazgeçtiğini, müvekkil şirkette bulunan çeklerin kendilerine iadesinin istendiğini, bunun üzerine söz konusu çeklerin Büyükçekmece 7. Noterliğinin 43099 yevmiye numaralı 11.12.2014 düzenlenme tarihli ihtarı ile davacıya iade edildiğini, çeklerin iadesi için müvekkiline herhangi bir ihtar da göndermediğini, savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davalı tarafın 11.12.2014 tanzim tarihli ihtarname ile dava konusu çekleri davacı tarafa iade ettiği, bu sebeple davanın konusuz kaldığı, dava dilekçesinin 20.12.2014 tarihinde davalıya tebliğ edildiği, davacının dava açmadan önce, çeklerin iadesi için davalı tarafa ihtarda bulunmadığı davalı tarafın davanın açılmasına sebebiyet vermediği, gerekçesiyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına 750.00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiş olup, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Mahkemece davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi halinde yargılama gideri ve vekalet ücretine ilişkin olarak dava tarihindeki tarafların haklılık durumu gözetilerek bir karar verilmesi gerekir. Başka bir ifadeyle mahkemenin yargılamaya devam ederek dava açıldığı zaman hangi tarafın haksız olduğunu tespit etmesi ve tutumuyla dava açılmasına sebep olan tarafı yargılama gideri ile mahkum etmesi gerekir. 6100 sayılı HMK’nun “Esastan Sonuçlanmayan Davada Yargılama Gideri” başlıklı 331. maddesinin 1.fıkrasında; davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkimin, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmedeceği düzenlenmiştir. Davanın konusuz kalması halinde
davalının yargılama giderinden sorumlu tutulmaması için dava açılmasına sebebiyet vermemiş olması ve ilk duruşma oturumunda davayı kabul etmesi gerekir. Somut olayda davalı, davanın açıldığı 04.04.2014 tarihinden sonra 11.12.2014 tarihli ihtarname ile dava konusu çekleri davacı tarafa teslim ettiğine göre, dava tarihi itibariyle davacının davalı aleyhine işbu davayı açmakta haklı olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece davalının yargılama giderleri ve vekalet ücretiyle sorumlu tutulması gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 23/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.