21. Hukuk Dairesi 2016/19652 E. , 2017/3233 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, Türkiye"deki sigortalılık başlangıç tarihinin Almanya"da sigortalı olarak çalışmaya başladığı tarih olduğunun tespitiyle yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun sair temyiz itirazlarının reddine,
2- Dava, davacının ....’da sigortaya giriş tarihi olan 25/05/1977 tarihinin sigortalılık başlangıç tarihi olarak tespiti ile tahsis talep tarihini takip eden aybaşı olan 01/07/2014 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti ve yaşlılık aylığının yasal faizi ile birlikte ödenmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Somut olayda, davacının sigortalılık başlangıç tarihinin 25/05/1977 olarak kabulü doğrudur,ancak 01/07/2014 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazanabilmesi için 3201 sayılı Yasa"nın 6/A maddesi gereğince yurda kesin dönüş yapmış olması zorunludur.
Kesin dönüş kavramının tanımı Yönetmelik"in "Tanımlar" başlıklı 4.maddesinin (d) bendinde yapılmıştır. Buna göre kesin dönüş; aylık tahsis talebinde bulunanların yurtdışındaki çalışmalarının sona ermesini, ikamete dayalı bir sosyal sigorta ya da sosyal yardım ödeneği almamaları durumunu ifade eder. Bu tanımda geçen sosyal sigorta ödeneği deyiminden; çalışma yaşamı süresince karşılaşılan hastalık, iş kazası, meslek hastalığı veya işsizlik gibi riskler nedeniyle iş göremezlik veya işsizlik gibi adlar altında yapılan ikamete dayalı ödenekler, sosyal yardım ödeneği deyiminden ise bulunulan ülke mevzuatı kapsamında, geçimlerini sağlayacak hiçbir gelirleri olmayan veya mevcut gelirleriyle geçimlerini sağlamakta güçlük çeken kişilerin asgari geçim düzeyi ile sınırlı olmak üzere geçimlerinin sağlanması amacıyla kamu kurum ve kuruluşları tarafından muhtaçlık durumuna ve süresine göre ödenen, ikamet şartına bağlı nakdi yardımlar anlaşılmalıdır.
Yurda kesin dönüş, yurt dışında çalışan Türk vatandaşlarının, çalışma hayatına yönelik tüm ilişkilerini gerek çalıştığı işyerleri ve gerekse ilgili olduğu tüm sosyal güvenlik kuruluşları yönünden sona erdirerek yerleşmek ve sosyal güvenliklerini burada sağlamak üzere Türkiye’ye dönüş yapmalarını ifade eder. Kısaca, “yurt dışı çalışma ilişkisinin ve bu bağlamda sosyal güvenlik kurumlarıyla sigortalı ilişkinin sona ermesi”dir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 22.10.1997 gün ve 1997/10-588-857 E.K ve 1998/10-645 E. 1999-237 K.)
Yurda kesin dönüş koşulu borçlanma yoluyla aylık talebinde bulunanların tümü için geçerli olup evli olsun yada olmasın yurt dışında ev kadını olarak bulunan Türk vatandaşlarının da aylık tahsisi için yurda kesin dönüş yapmaları gerekir. Bu konuda kanun koyucu tarafından ev kadınları yararına herhangi bir ayırıma gidilmemiştir.
Yurt dışında işçi sıfatıyla çalışma hayatıyla ilgili tüm bağlarını ve ilişkisini bitirmeden geçici sürelerle yurda giriş yapmak ve yabancı ülke sosyal güvenlik kuruluşlarından yardım almak kesin dönüş yapıldığı anlamına gelmez. Sigortalının yaşlılık aylığı talep tarihinde yurt dışında bulunması aylık talep etmesine engel olmadığı gibi yurt dışında bulunmak tek başına yurda kesin dönüş yapılmadığı anlamına gelmez.
Yurt dışında yaşlılık veya maluliyet aylığı bağlanması, çalışma ve sigortalı ilişkisinin sona erdiğini gösterdiğinden kesin dönüşe karinedir. İşçinin, çalıştığı ülkeden işsizlik yardımı, hastalık, geçici işgöremezlik ve benzeri çalışmaya veya sigortalılığa dayalı yardımlar alması halinde sigortalının kesin dönüş yapmadığı kabul edilmelidir.
İkamet şartına bağlı olmayan sosyal sigorta ya da sosyal yardım ödeneği kesin dönüşe engel değildir.
Yurda kesin dönüş koşulunun aylık bağlanırken Kurumca, yargılamada ise mahkemece re"sen araştırılması gerekir. 3201 sayılı Kanun"un 6.maddesi uyarınca yaşlılık aylığına hak kazanma koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği, tarafların beyanlarına bağlı kalınmaksızın, resmi kayıtlar doğrultusunda, resen araştırılarak, irdelenip saptanmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Mahkemece, özellikle sosyal sigorta veya sosyal yardım ödeneğinin ikamet koşuluna bağlı olup olmadığı Kurumdan ve ihtiyaç duyulursa yabancı ülke sosyal güvenlik kuruluşundan sorulmalıdır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, Dairemizin 10/09/2015 tarihli 2015/12342 E. 2015/16317 K. Sayılı geri çevirme kararı sonucunda Alman Sigorta Kurumu tarafından düzenlenen 09/04/2015 tarihli yurt dışı hizmet belgesinin bir kısmı dosya arasına alınmış ise de, söz konusu belgenin tüm sayfaları dosya kapsamında bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Yapılacak iş, davacının yaşlılık aylığına hak kazandığı iddia edilen 01/07/2014 tarihi itibariyle yabancı ülke mevzuatına tabi çalışması olup olmadığını, ikamete dayalı bir sosyal sigorta ya da sosyal yardım ödeneği alıp almadığını Sosyal Güvenlik Kurumu aracılığıyla ilgili ülke Sosyal Güvenlik Kurumu"ndan sormak, davacının tercümeli onaylı güncel yurt dışı hizmet döküm belgesini istemek, davacının MERNİS ikamet adresini gösteren kayıtları ve 2014-2015 yıllarında yurda giriş çıkış kayıtlarını da birlikte değerlendirmek suretiyle sonucuna göre davacının 01/07/2014 tarihi veya sonrasında yurda kesin dönüş koşulunu yerine getirip getirmediğini belirlemek, kesin dönüş koşulunun sağlandığı tarihi takip eden aybaşından itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine karar vermekten ibarettir.
Mahkemece yukarıda yer alan maddi ve hukuki olgular gözardı edilerek eksik inceleme ve araştırma sonucunda yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 18/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.