Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/11798
Karar No: 2021/1572
Karar Tarihi: 23.02.2021

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2018/11798 Esas 2021/1572 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2018/11798 E.  ,  2021/1572 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi, Kal Ve Ecrimisil

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada bozma üzerine yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair verilen karar temyiz incelemesi sonucunda bozulmuş bozma kararı üzerine Mahkemece direnme kararı verilmiş olup hükmün taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

    K A R A R

    Davacı vekili, müvekkilinin mülkiyetinde bulunan taşınmazın bir bölümünün davalı tarafından izinsiz bir şekilde servis alanı olarak kullanıldığını ileri sürerek, haksız elatmanın önlenmesi ile yıkıma ve davacının uğradığı zararın belirlenerek tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı vekili, taşınmazın ..."ta bulunduğunu, bu nedenle Sincan Mahkemelerinin yetkili olduğunu belirterek yetki itirazında bulunmuştur.
    Davanın açıldığı Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesince, yetkili mahkemenin taşınmazın bulunduğu yer olan Sincan Mahkemeleri olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiş, kararın temyiz edilmeksizin kesinleşmesi üzerine dosya yetkili mahkemeye gönderilmiş, Sincan 3. Asliye Hukuk Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda ise davanın kısmen kabulüne karar verilmiş tarafların hükmü temyiz etmesi üzerine Yargıtay 1.Hukuk Dairesince karar onanmış ise de, davalı vekilinin karar düzeltme isteminde bulunması sonucun da ise Dairece 09.12.2013 tarihli ve 2013/13861 Esas, 2013/17433 Karar ile bozulmuştur.
    Mahkemece, olayda uygulanması gereken kanun hükümlerinin yetkisizlik kararının kesinleştiği tarihte yürürlükte bulunan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümleri olduğu, HUMK"un 193. maddesine göre yetkisizlik kararı üzerine dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesi için yetkili (veya yetkisiz) mahkemeye yapılacak başvurunun kural olarak bir dilekçe ile yapılacağı, ancak başvurma dilekçesi için bir şeklin öngörülmediği, on günlük süre içerisinde yetkili (veya yetkisiz) mahkemeye başvurarak karşı tarafa yapılacak tebligat giderinin ödenmesinin de gerekli ve yeterli olduğu, tebligatın bu on günlük süre içinde yapılmasının şart olmayıp, gecikmiş olmasının davanın açılmamış sayılmasını gerektirmeyeceği, somut olayda da davacı tarafın yasal on günlük süre içerisinde mahkemeye başvurarak davetiye tebliğ giderini yatırdığı ve yasal düzenleme gereğini yerine getirdiği gerekçesiyle direnme kararı verilmesi üzerine dosya Hukuk Genel Kurulu"na gönderilmiş, Hukuk Genel Kurulu"nun 2018/1-502 Esas, 2018/1049 Karar sayılı ilamı ile “ Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 07.04.2011 tarihli ve 2011/17 Esas, 2011/127 Karar sayılı yetkisizlik kararının 26.05.2011 tarihinde kesinleştiği, anılan mahkemenin 27.05.2011 tarihli yazısı ile dosyayı yetkili Sincan Asliye Hukuk Mahkemesine gönderdiği, davacı vekilince dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesi talebini içeren bir dilekçe dava dosyası içerisinde bulunmamakta ise de, gönderme yazısı ekindeki açıklamadan karşı tarafa yetkili mahkemede tebligat yaptırmak için gerekli tebligat giderinin davacı tarafça yatırıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, HUMK"un 193. maddesinde öngörülen usul işleminin on günlük hak düşürücü süre içerisinde yerine getirildiği ve davanın açılmamış sayılması koşullarının oluşmadığı açıktır.Hâl böyle olunca, yukarıda açıklanan hususlara değinen ve HUMK"un 193/son maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılması koşullarının oluşmadığını kabul eden direnme kararı yerindedir. Ne var ki, bozma nedenine göre davanın esasına yönelik diğer temyiz itirazları Özel Dairece incelenmediğinden, bu yönde inceleme yapılmak üzere dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmesi üzerine Hukuk Genel Kurul Kararı"nda belirtilen hususlar gözönünde bulundurularak, tarafların temyiz isteğinin incelenmesine geçilmiştir.
    Dava, taşınmaza elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil istemine ilişkindir.
    1. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
    2. Davacı vekilinin ecrimisile yönelik temyiz itirazına gelince;
    Gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan hak sahibinin, hak sahibi ve iyi niyetli olmayan zilyetten isteyebileceği bir bedeldir.
    Ne var ki; uygulamada taşınmazı kullanan kişi, haklı bir sebebe dayandığına inanarak veya bir edim karşılığı ya da davacının rızası dahilinde kullandığından bahisle yararlanmayı sürdürüyorsa (harici satış, fiili taksim, kira sözleşmesi vs.) bu gibi hallerde, rızanın ortadan kalkması veya tarafların aldıklarını iade etmesine kadar taşınmazı elinde bulundurma haksız ve kötü niyetli kullanım kabul edilmemektedir. Rızaya dayalı kullanım, haksız ve kötü niyetli bulunmadığından tazminat ile sorumluluk da söz konusu olmamaktadır.
    Ayrıca Yargıtay"ın yerleşmiş uygulamalarına göre kira esasına göre ecrimisil belirlenmesinde, taraflara emsal kira sözleşmelerini sunmaları için süre verilip, mahkemece emsaller celbedilip, keşif mahallinde bilirkişilerce re"sen emsal araştırılıp rayiç belirlenerek somut veriler böylece toplandıktan sonra ecrimisil istenen ilk dönem kira miktarı belirlenip bu bedele ÜFE"nin tamamı yansıtılmak suretiyle sonraki yıllar ecrimisil bedeli ve bunun sonucunda da toplam ecrimisil bedeli belirlenir.
    Somut olaya gelince; karara esas alman bilirkişi raporlarının hükme yeterli olduğunu söyleyebilme olanağı yoktur. Mahkemece yeniden konusunda uzman bilirkişiler eşliğinde keşif yapılarak, yukarıda açıklanan ilkeler uyarınca benzer yerlerin kira sözleşmeleri getirtilerek (resen emsal araştırması yapmak ya da taraflardan emsal göstermeleri istenmek suretiyle) araştırma ve inceleme yapılması, oluşacak sonuca göre belirlenecek ecrimisile hükmedilmesi gerekirkenyetersiz bilirkişi raporu ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
    SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin yukarıda belirtilen temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile Yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK""un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenlerine göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 23.02.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi