15. Hukuk Dairesi 2014/6527 E. , 2015/4897 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Gebze 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
Tarihi :26.06.2014
Numarası :2014/29-511
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı-birleşen dosyada davalı-k.davacı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı-k.davalı vekili Avukat E..K.. ile davalı-k.davacı vekili Avukat A..Ç.. geldi. İhbar olunanlar gelmedi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Asıl dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup, davalı yükleniciye statik proje için bedeli ödenmemesi gerekirken ödenmiş olması sonucu ödenen bedelin istirdadı, birleşen davada asıl dava ayıplı imalât sebebiyle uğranılan zararın giderilmesi, karşı dava ise iş sahibinin haksız olarak açtığı davalar nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemlerine ilişkin olup, mahkemece asıl ve birleşen asıl davanın ıslahla artırılan miktar da dikkate alınarak kabulüne, birleşen dosyadaki karşı davanın reddine dair verilen karar davalı-birleşen dosyadaki karşı davacı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Reddi hakim talebi ile ilgili olarak dosyadaki mevcut delil ve belgeler ile tutanaklara göre 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 36. maddesindeki red sebeplerinin varlığının kanıtlanamamış bulunmasına, asıl davada davanın konusu borçlu bulunulmadığı halde ödenen bedelin iadesi (istirdadı) olup, karar başlığında ticari satımdan kaynaklanan alacak olarak yazılmasının maddi hataya dayalı olduğu ve mahallinde her zaman düzeltilmesinin mümkün ve son duruşmada davalı-birleşen dosyadaki karşı davacı vekilince sözlü yargılama için ayrıca süre talep edilmemiş olduğunun anlaşılmasına göre davalı-birleşen dosyadaki karşı davacı vekilinin bu yönlere ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Birleşen Gebze 4. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2014/90 Esas sayılı dosyadaki davada, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla ayıplı imalât nedeniyle uğranılan zararın 1.006.298,70 TL"lik kısmının tahsili talep edilmiştir. Dava dilekçesinde davanın belirsiz alacak davası olduğu belirtilmiş ise de, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 107/1. maddesi gereğince dava tarihi itibariyle alacağın miktarı ya da değerinin tespitinin tam ve kesin olarak belirlenmesi mümkün olduğu ve dava dilekçesinde değer gösterilmiş bulunduğundan davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağı ve eldeki davanın kısmi dava niteliğinde olduğu kabul edilmiştir. Asıl ve birleşen dosya davacısı yargılama devam ederken, 24.06.2014 tarihli dilekçesiyle dava dilekçesindeki 1.006.298,70 TL"lik talebini 518.105,09 TL artırarak 1.524.403,79 TL"ye çıkartmıştır. Bu dilekçede de konu kısmında belirsiz alacak davasının belirli hale getirilmesi olduğu belirtilmiş ise de, az yukarıda açıklandığı üzere dava, kısmi dava olarak nitelendirildiğinden, söz konusu dilekçe de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 176 ve devamı maddelerinde ifade edilen ıslah dilekçesi vasfındadır. 26.06.2014 tarihli duruşmada asıl ve birleşen dosya davacısı tarafından bu dilekçeden bahsedilmiş olmakla birlikte davalı-birleşen dosyadaki karşı davacı vekilinden bu dilekçeye karşı diyecekleri sorulup beyanları alınmamıştır.
Bu durumda mahkemece ıslah talebi duruşma dışında yazılı olarak yapıldığı ve duruşmada davalı-birleşen dosyadaki karşı davacı yüklenici vekilinin beyanı alınmadığından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 177/2. maddesi uyarınca ıslah dilekçesi davalı-birleşen dosyadaki karşı davacı vekiline tebliğ edilip, savunma imkanı tanındıktan sonra davanın sonuçlandırılması gerekirken bu husus gözden kaçırılarak davanın karara bağlanması doğru olmamış, bozulması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle, davalı-birleşen dosyadaki karşı davacı yüklenici vekilinin söz konusu bentte belirtilen yönlere ilişkin temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, 1.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin asıl dosya davacısı birleşen dosyada davacı karşı davalı iş sahibinden alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan, davalı-birleşen doyada davalı karşı davacıya verilmesine, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalı-k.davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 08.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.