Esas No: 2022/13485
Karar No: 2022/16022
Karar Tarihi: 14.11.2022
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2022/13485 Esas 2022/16022 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, davalı firmadan aldığı biber tohumlarının verimli dişi tohum olduğu taahhüdüyle satıldığını ancak %70'inin erkek tohum olduğunu iddia ederek ayıplı mal nedeniyle uğradığı zararın tahsilini talep etmiştir. Davanın Mersin 8. Asliye Hukuk Mahkemesinde açıldığı, davalının ikametgahının Serik ilçesi olduğu için Mersin 8. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin yetkisizlik kararı verdiği, ancak davacının tohumları Mersin ilindeki serasında ekerek kullanması nedeniyle davacının seçimlik yetki hakkını kullanarak Mersin 8. Asliye Hukuk Mahkemesinde açabileceği belirlenmiştir. Kararda, 6100 sayılı HMK'nın 6. ve 10. maddeleri ile 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 89. maddesi hükümlerine değinilmiştir. Kanunların açıklaması yapılmamıştır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davada, Mersin 8. Asliye Hukuk ile Serik 2. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar Bölge Adliye Mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanun’un 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adli yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR
Dava, ayıplı mal nedeniyle uğranılan zararın tahsiline ilişkindir.
Davacı vekili dava dilekçesi ile birlikte, müvekkilinin fatura karşılığında Erciyes Rene F1 biber tohumunu davalıdan satın aldığını, tohumları Mersin ili, Akdeniz ilçesi, 183 ada, 329 parselde bulunan 1 ve 3 nolu seralarına ekerek verim almak amacıyla yetiştirmeye başladığını, müvekkiline söz konusu tohumların verimli, meyve veren, dişi tohumlar olduğu taahhüdü ile satıldığını, ancak tohumların %70'inin ayıplı erkek tohum olması sebebiyle müvekkilinin çeşitli zararlara uğrayarak mağdur olduğu, müvekkilinin davalı firmadan almış olduğu ürünlerin erkek tohum olduğu için beklediği verimleri alamadığını ciddi maddi zararlar meydana geldiğini, bu hususu tespit ettirmek amacıyla 06/01/2012 tarihinde delil tespiti talebinde bulunulduğunu, Mersin 3. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2021/01 D.İş sayılı dosyasında atanan bilirkişi tarafından zarar ve taleplerinin tespit edildiğini, HMK’nın 107. maddesi kapsamında belirsiz alacak niteliğinde olan 5.000,00 TL'nin fazlaya ilişkin hak ve alacakları saklı kalmak kaydı ile ihtarname tarihinden itibaren mevduata uygulanan en yüksek faiz işletilerek davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Mersin 8. Asliye Hukuk Mahkemesince, davalı şirketin ikametgahının Serik ilçesi olduğu, davacı vekilinin dava dilekçesi ekinde sunduğu 30/12/2020 tarihli faturanın davalı şirket tarafından düzenlenmediği, satıcının dava dışı ... olduğu, dolayısıyla bu davanın HMK‘nın 6. maddesi gereği davalının ikametgahı mahkemesi olan Serik'te açılması gerektiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir.
Serik 2. Asliye Hukuk Mahkemesince ise, davacının Serik İlçesinde yerleşik firmadan tohum aldığı ve Mersin İli Akdeniz İlçesindeki taşınmazında ektiği, HMK'nın 10. maddesinde sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinin de yetkili olduğunun belirtildiği, bu yetkinin özel yetki niteliğinde olduğu, davacı tarafından seçimlik yetki hakkının kullanıldığı, bu haliyle Mersin 8. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin yetkisizlik kararının usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir.
6100 sayılı HMK'nın 6. maddesi gereğince bir davada genel yetkili mahkeme, davalının yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesidir. Aynı Kanun'un 10. maddesinde sözleşmeden doğan davalar için, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinin de yetkili olduğu belirtilmiştir ki bu da özel yetkiye ilişkin bir düzenlemedir. Ayrıca 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 89. maddesi uyarınca para alacağına ilişkin davalarda aksi kararlaştırılmadıkça para borcu alacaklının yerleşim yerinde ödenmesi gerektiğinden alacaklının bulunduğu yer mahkemesi de yetkilidir. Dolayısıyla dava, davacının seçimine göre, hem genel ve hem de özel yetkili mahkemede açılabilir.
Bir davada, birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa, davacı bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Davacı, davasını bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiçbirinde açmaz ve yetkisiz bir mahkemede açarsa, o zaman seçme hakkı davalılara geçer.
Somut olayda, davanın, Mersin 8. Asliye Hukuk Mahkemesinde açıldığı, davacının yerleşim yerinin; Akdeniz/Mersin olduğu, satın alınan tohumların Akdeniz ilçesinde bulunan seralarda kullanıldığı anlaşılmaktadır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 10. maddesi uyarınca ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 89. maddesi uyarınca uyuşmazlığın Mersin 8. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp çözümlenmesi gerekir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21. ve 22. maddeleri ile 5235 sayılı Kanun'un 36/3. maddesi gereğince; Mersin 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 14.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.