Esas No: 2022/11195
Karar No: 2022/16027
Karar Tarihi: 14.11.2022
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2022/11195 Esas 2022/16027 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davada kira alacağı nedeniyle başlatılan ilamsız icra takibine itirazın iptali isteniyordu. Afyonkarahisar 1. Sulh Hukuk ve Kırşehir Sulh Hukuk Mahkemeleri, dosyada ayrı ayrı yetkisizlik kararı vermişti. Bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra da, yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verildiği için dosya Hukuk Dairesi'ne gönderilmişti. İtirazın iptali davasının dava şartı olarak, takibin yapıldığı icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın öncelikle incelenmesi gerektiği belirtilerek, Afyonkarahisar 1. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin yargı yeri olarak belirlenmesine karar verildi. Karara göre, HMK'nın 21 ve 22. maddeleri ve 5235 sayılı Kanun'un 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemelerinin görevi yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmektir. İlamsız bir takipte yetkili icra dairesi, davalı gerçek veya tüzel kişinin takibin yapıldığı tarihteki yerleşim yeri icra dairesidir. Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir. Sözleşmeden doğan davaların sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabileceği hüküm altına alınmıştır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davada Afyonkarahisar 1. Sulh Hukuk ve Kırşehir Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanun’un 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü;
- K A R A R -
Dava, kira alacağı nedeniyle başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Afyonkarahisar 1. Sulh Hukuk Mahkemesince, davanın itirazın iptali davası olduğu, davalı tarafından itiraz edilen dosyanın Afyonkarahisar İcra Müdürlüğünün 2020/8804 Esas sayılı dosyası olduğu, bu dosyada davalının borçlu durumda olduğu, icra takibinin borçlunun yerleşim yerinde bulunan icra dairesinde yapılabileceği, borçlunun yerleşim yerinin de Kırşehir/Merkez olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir.
Kırşehir Sulh Hukuk Mahkemesince ise, sözleşmelerden kaynaklanan davalarda sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinin yetkili olduğu, ifa yerinin alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yeri olduğu, davacı alacaklının yerleşim yeri olan Merkez/Afyonkarahisar’da işbu davasını açmakla kanundan doğan seçimlik hakkını kullandığı gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir.
İtirazın iptali davasında usulüne uygun olarak başlatılmış ve itirazla durmuş bir takibin varlığı dava şartı olup, 6100 sayılı HMK'nın 115. maddesi uyarınca dava şartının varlığı yargılamanın her aşamasında mahkemece resen gözetilmelidir.
İtirazın iptali davasını gören mahkemenin, icra takibinin yapıldığı icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı öncelikle incelemesi gerekir. Mahkemenin yetkisine yönelik bir itirazın var olup olmaması, bu sonuca etkili değildir. Eş söyleyişle, itirazın iptali davasında, mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş olsun veya olmasın, mahkeme öncelikle, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyerek kesin olarak sonuçlandırmalıdır.
Kaldı ki, itirazın iptali davasını görme yetkisi, takibin yapıldığı yer mahkemesine aittir. O nedenle, mahkemenin, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı incelemesi doğaldır. Bu yetki itirazının incelenmesi sonucunda, mahkeme, kendisinin yetkili olup olmadığını da belirlemiş olacaktır.
İlamsız bir takipte yetkili icra dairesi de İİK 50. maddesinin yollaması ile HMK genel hükümlerine göre belirlenecektir. HMK'nın 6. maddesine göre genel yetkili icra dairesi, davalı gerçek veya tüzel kişinin takibin yapıldığı tarihteki yerleşim yeri icra dairesidir. Yine aynı Kanun’un 16. maddesinde ise "Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir" hükmü yer almaktadır. Aynı Kanun’un "sözleşmelerden doğan davalarda yetki" başlıklı 10. maddesinde; sözleşmeden doğan davaların sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabileceği hüküm altına alınmış olup, bu sebeple sözleşmeden doğan para borcunun tahsili için başlatılan takipte, sözleşmenin ifa edileceği yer icra dairesi de yetkili kılınmıştır. Takibin konusu sözleşmeden kaynaklı para borcu olduğunda, davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK 89. maddesine göre, aksi kararlaştırılmadıkça para borçları alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edilecektir.
Yetki itirazının incelemesi neticesi mahkeme yetkili olduğuna karar verirse borçlunun icra dairesine yapmış olduğu yetki itirazının reddine karar verilerek uyuşmazlığın esastan incelenmesine geçilecektir. Mahkeme yapmış olduğu inceleme neticesi takip yapılan icra dairesinin yetkili olmadığına kanaat getirir ise “Yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir takip olmadığından davanın reddine” karar verecektir.
Dosya kapsamından, taşınmaz kira sözleşmesinden kaynaklanan alacağın davalıdan tahsili için Afyonkarahisar İcra Müdürlüğünün 2020/8804 Esas sayılı dosyası ile takip başlattığı, davalının yetkiye, borca ve faiz talebine itiraz ettiği, takibin durduğu, itirazın iptali davasının takibin başlatıldığı yer olan Afyonkarahisar 1. Sulh Hukuk Mahkemesinde açıldığı anlaşılmaktadır. İtirazın iptali davasını gören mahkemenin, icra takibinin yapıldığı icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı öncelikle incelemesi gerektiğinden uyuşmazlığın Afyonkarahisar 1. Sulh Hukuk Mahkemesinde görülerek sonuçlandırılması gerekir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri ve 5235 sayılı Kanun’un 36/3. maddesi gereğince Afyonkarahisar 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 14.11.2022 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.