7. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/854 Karar No: 2014/919 Karar Tarihi: 23.01.2014
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2013/854 Esas 2014/919 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Dava, taşınmaz üzerinde bulunan muhdesata yapılan faydalı masrafların tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Türk Medeni Kanunu'nun 684. maddesi hükmünde, bir şeye malik olan kimsenin o şeyin bütünleyici parçalarına da malik olacağı, 718. maddesi hükmünde de, arazi üzerindeki mülkiyetin, kullanılmasında yarar olduğu ölçüde üstündeki hava ve altındaki arz katmanlarını da kapsayacağı, bu mülkiyetin kapsamına yasal sınırlamalar saklı kalmak üzere yapılar, bitkiler ve kaynakların da gireceği açıklanmıştır. Mevcut muhtesatın tamamlanması veya mevcut muhtesatın bakım ve onarımının yaptırılması muhtesatın bu işleri yapan kişiye ait olması sonucunu doğurmaz. Bu tür işlerin yapılması için harcanan giderler muhtesatın değerini artıran faydalı ve zorunlu giderlerdendir. Taşınmaz malik yada maliklerinin koşullarının varlığı halinde bu giderlerden paylarına düşen kısmını sebepsiz zenginleşme kurallarına göre açacağı eda nitelikli alacak davası ile taşınmazın diğer maliklerinden isteyebilir. Davacının, daha önceden açacağı bir dava ile iyileştirme giderlerinin tespitini istemekte hukuki yararının bulunmadığından söz edilemez. Görülen dava, belirsiz alacak ve tespit davası koşullarını taşımadığından davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmiştir. Kanun maddeleri: Türk Medeni Kanunu'nun 684. ve 718. maddeleri.
(Kapatılan) 7. Hukuk Dairesi 2013/854 E. , 2014/919 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: Dava taşınmaz üzerinde bulunan muhdesata yapılan faydalı masrafların tespiti istemine ilişkin olup,mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Duraksamadan belirtmek gerekir ki;4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 684. maddesi hükmünde, bir şeye malik olan kimsenin o şeyin bütünleyici parçalarına da malik olacağı, 718. maddesi hükmünde de, arazi üzerindeki mülkiyetin, kullanılmasında yarar olduğu ölçüde üstündeki hava ve altındaki arz katmanlarını da kapsayacağı, bu mülkiyetin kapsamına yasal sınırlamalar saklı kalmak üzere yapılar, bitkiler ve kaynakların da gireceği açıklanmıştır. Genel kuralı oluşturan bu hükümler dikkate alındığında taşınmaz üzerinde bulunan bina, ağaç gibi bütünleyici parça niteliğindeki muhtesatların mülkiyeti kural olarak arzın mukadderatına tabidir. Öte yandan; taşınmaz üzerinde daha önce mevcut bulunan bir muhtesata yeni bölümler ilave edilmesi veya mevcut muhtesatın bakım ve onarımının yaptırılması ya da muhdesatın oturulabilir hale getirilmesi için tamamlanması bağımsız bir muhtesat meydana getirme niteliğinde olmayıp mevcut muhtesatın daha kullanılır hale gelmesini, bir başka deyişle muhtesattan sağlanacak faydanın artmasını sağlayan işlerdir. Mevcut muhtesatın tamamlanması veya mevcut muhtesatın bakım ve onarımının yaptırılması muhtesatın bu işleri yapan kişiye ait olması sonucunu doğurmaz. Bu tür işlerin yapılması için harcanan giderler muhtesatın değerini artıran faydalı ve zorunlu giderlerdendir. İyileştirici nitelikteki bu giderleri tek başına karşılayan taşınmaz malik yada maliklarinin koşullarının varlığı halinde bu giderlerden paylarına düşen kısmını sebepsiz zenginleşme kurallarına göre açacağı eda nitelikli alacak davası ile taşınmazın diğer maliklerinden isteyebileceği kuşkusuzdur. Somut olaya gelince,dava dilekçesi içeriği ile yargılama sırasında dinlenen tanık beyanlarından dava konusu muhdesatın oturulabilir hale getirilmesi için bağımsız bölümlerinde davacı tarafından harcamalar yapıldığı ve bu miktarın tespitinin istendiği anlaşılmaktadır. Az yukarıda açıklandığı üzere;iyileştirme giderlerini yapan taşınmaz malik ya da maliklerinin taşınmazın ortaklığının giderilerek satılması ve muhtesattan yararlanmalarının son bulması ile istenebilir hale gelecek bu giderler için eda nitelikli alacak davası açma hakkı mevcut iken önceden açacağı bir dava ile iyileştirme giderlerinin tespitini istemekte hukuki yararının bulunduğundan söz edilemez.Görülen davanın yeni HMK"nun 107/1.maddesinde düzenlenen belirsiz alacak ve tespit davası koşullarını taşımadığı da tartışmasızdır. Hal böyle olunca, iddia ve savunmaya, duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere, toplanıp değerlendirilen delillere ve hüküm yerinde gösterilen diğer gerekçelere göre mahkemece davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından, davacı tarafın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, peşin alınan harcın mahsubu ile geriye kalan 7,00 TL harcın davacıdan alınmasına, 23.01.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.