Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2020/3280 Esas 2020/4978 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/3280
Karar No: 2020/4978
Karar Tarihi: 14.10.2020

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2020/3280 Esas 2020/4978 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Ankara 21. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen 2018/143 - 2019/19 sayılı kararda, sanık silahlı terör örgütüne üye olma suçundan TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 53/1-2-3, 58/9 ve 63. maddeleri uyarınca mahkum edildi. Ancak Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilerek Yargıtay Ceza Dairesine taşındı. Yapılan incelemeler sonucunda, mahkumiyet kararının eksik araştırma ile verildiği ve sanığın savunma hakkı ihlal edildiği belirlendi. Bu nedenle hükmün BOZULMASINA karar verildi.
Kanun maddelerine gelince: TCK'nın 314/2 maddesi \"Silahlı terör örgütüne üye olma\", 3713 sayılı Kanunun 5/1 maddesi \"Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Kanun\", TCK'nın 53/1-2-3 maddeleri \"Yardım, yataklık ve kaynak sağlama\", 58/9 maddesi \"Birinci dereceden yöneticisi olduğu terör örgütüne üye olma\" ve 63. maddesi \"Ceza miktarının belirlenmesi\".
16. Ceza Dairesi         2020/3280 E.  ,  2020/4978 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    İlk Derece Mahkemesi : Ankara 21. Ağır Ceza Mahkemesinin 09.01.2019 tarih ve 2018/143 - 2019/19 sayılı kararı
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
    Hüküm : TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 53/1-2-3, 58/9 ve 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine


    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Sanığın duruşmalı inceleme talebinin yasal şartları oluşmadığından CMK"nın 299. maddesi gereğince REDDİNE,
    Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından onanarak kesinleşen Dairemizin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 esas, 2017/3 karar sayılı kararında, "Bylock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bu suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle; örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının, her türlü şüpheden uzak, kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde, kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olacağının" kabul edildiği dikkate alınarak, atılı suçun sübutu açısından belirleyici nitelikte olan; ByLock kullanıldığı belirlenen 0507.... ve 0506 .... numaralı hatlara ilişkin ayrıntılı ByLock tespit ve değerlendirme tutanaklarının da istenmesi, sanıkla ilgili ardışık arama tutanağında Kemal Güzel isimli kişiyle sanığın ardışık olarak arandığı, ... adına kayıtlı hattın operasyonel hat olarak sanık tarafından kullanıldığı ve sanığın Ali Akkafa isimli şahsın operasyonel hat kullanmak suretiyle oluşturulan hücresel haberleşme ağında bulunduğu belirtilmekle adı geçenler hakkında soruşturma ya da kovuşturma dosyası bulunup bulunmadığı, varsa dosyada sanık hakkında beyanlarının olup olmadığı araştırılarak mevcutsa ayrıntılı analiz raporları ile birlikte temini, gerektiğinde adı geçen şahısların usulüne uygun olarak tanık sıfatıyla dinlenmelerinden sonra tüm belge ve beyanların CMK’nın 217. maddesi uyarınca duruşmada sanık ve müdafiine okunup diyecekleri sorularak yargılamaya devamla bir hüküm kurulması gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Kabul ve uygulamaya göre de;
    İlk derece Mahkemesi tarafından yapılan duruşmada SEGBİS vasıtasıyla kaydedilen savunmalara ilişkin SEGBİS çözüm tutanağı düzenleyen bilirkişilere ödenen ücretin yargılama gideri olarak sanığa yükletilemeyeceğinin gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, atılı suçun vasıf ve mahiyeti, verilen ceza miktarı ve tutuklulukta geçirilen süre dikkate alındığında sanığın tutukluluk halinin devamına, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Ankara 21. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 14.10.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.












    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.