14. Hukuk Dairesi 2017/2113 E. , 2018/339 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 08.10.2007 gününde verilen dilekçe ile ve birleştirilen 2007/402 Esas sayılı dosyada taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan muhakeme sonunda; birleştirilen 2007/402 Esas sayılı dosyada davacı ... yönünden davanın feragat nedeniyle reddine, 2016/297 Esas sayılı dosya yönünden davanın kabulüne dair verilen 27.10.2016 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalı ... mirasçıları vekili tarafından, duruşmasız olarak temyizi ise dahili davalı ... vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 16.01.2018 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı ... mirasçıları vekili Av. ... ile karşı taraftan davacı ... vekili Av. ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KA R A R
Davacı ... 08/10/2007 tarihli dilekçesi ile 12.11.1997 gün ve 14750 düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ve 14890 yevmiye nolu sözleşmedeki düzeltme beyanı ile davalı ..."e murisi annesi ..."den intikal eden 713 ve 426 sayılı parsellerdeki hak ve hisselerinin iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Birleştirilen dosya (2007/402 E.) davacısı ... vekili 27/11/2007 tarihli dilekçesi 17/12/2002 gün ve 16297 nolu düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile davalı ... adına kayıtlı 426 ve 713 sayılı parsellerdeki payların iptali ve tescili istenmiştir.
Davalı ... sadece annesinden kalan yeri sattığını, kendi adına kayıtlı yeri satmadığını beyan etmiş, yargılama sırasında 19.12.2013 tarihinde vefatı üzerine davalı ... mirasçıları vekili murisleri ..."in dava konusu taşınmazlarda hem kendi adına kayıtlı hem de annesinden intikal eden hisse bulunduğunu, sadece ..."in murisi ve 30.11.1992 tarihinde vefat eden annesi ..."den intikal eden hissesini satmayı vaat ettiğini, kendi adına kayıtlı hissesini satmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın ve birleştirilen davanın 5403 sayılı Yasa gereğince taşınmazın ifraz edilmesi ve satışı mümkün olmadığından reddine dair 28.03.2013 tarihli Karar davacılar ... ve ... vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 2014/14550 Esas - 2015/10833 Karar sayılı 26.11.2015 tarihli ilamı ile; "öncelikle birleştirilen dosya davacısı ..."ın davadan feragat ettiği gözetilerek feragati hakkında bir karar verilmesi gerektiği, diğer dava yönünden ise dava konusu taşınmazların paylı mülkiyete konu olup satış vaadinde bulunan davalı ..."in her iki taşınmazda da payı bulunduğu, 5403 sayılı Kanunun 8. maddesinde yapılan değişiklikle mevcut bir payın bölünmeden satılmasına herhangi bir engel bulunmadığı, bu itibarla mahkemece satış vadi sözleşmesi incelenerek koşulları gerçekleştiği taktirde davacı ..."a satışı vaadedilen payın tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesi gerektiği" gerekçesi ile bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyulup yeniden yapılan yargılama sonunda davalı ..."in taşınmazdaki payının tamamının satışının vaad edildiğinin açıkça belli olduğu hem annesinden intikal eden hem de edecek payların satışını vaad ettiğinin açık olduğu, sadece annesinden intikal eden payını satmayı kastetseydi bu yöndeki beyanın açık şekilde tutanağa yazılması gerektiği, bu yönde belirleyici, açık bir bir kayıt bulunmadığı gerekçesiyle birleştirilen 2007/402 E. sayılı dosya davacısı ... yönünden; davanın feragat nedeniyle reddine, 2016/297 E. sayılı dosya yönünden; davanın kabulü ile, 426 parsel sayılı taşınmazda ... mirasçılarına ait 811/8525"er payın ve 713 parsel sayılı taşınmazda 874/2434"er payın iptali ile davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
Hükmü, dahili davalı ... vekili ve davalılar ... mirasçıları vekili ayrı ayrı temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre dahili davalı ... vekilinin satış vaadi sözleşmesinin yasal unsurlarının oluşmadığı yönündeki tüm temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2- Davalı ... mirasçıları vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
Dava konusu davacı ... ile davalılar murisi ... arasında yapılan 12.11.1997 tarih, 14750 yevmiye no"lu taşınmaz satış vaadi sözleşmesinde dava konusu 426 ve 713 parsel sayılı taşınmazlarda sadece "...... murisim ..."in vuku vefatı ile bana da intikal eden 425 (713) ve 426 sayılı parsellerde ....." denilmek suretiyle kendisine intikal edecek hak ve payların satışının vaad edilmiş olması karşısında dava konusu 426 ve 713 parsel sayılı taşınmazlarda satış vaadinin konusu olmayan hak ve payların da iptaline karar vermiş olması sözleşmenin içeriğine ve dava dilekçesindeki talebe aykırıdır.
Bu durumda dava konusu 426 ve 713 parsel sayılı taşınmazlarda satıcı ..."in annesi ..."den gelen payı bilirkişiye hesaplattırılarak bu paylar üzerinden ve yenileme sonucu oluşan 426 sayılı parselin 187 ada 1 parsel ve 713 sayılı parselin 187 ada 2 parsel üzerinden davanın kabul edilmesi gerekirken, infazda tereddüte neden olacak şekilde yenileme öncesi parsel numaraları üzerinden ve tüm payların satış vaadi sözleşmesine dahil olduğu gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenle dahili davalı ... vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bent uyarınca davalı ... mirasçıları vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde davalı ... mirasçılarına iadesine, 1630 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davacı ..."dan alınarak davalı ... mirasçılarına verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
16.01.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.