Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2014/13387 Esas 2015/2438 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
18. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/13387
Karar No: 2015/2438
Karar Tarihi: 19.02.2015

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2014/13387 Esas 2015/2438 Karar Sayılı İlamı

18. Hukuk Dairesi         2014/13387 E.  ,  2015/2438 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, ... İli, ... İlçesi, ... Köyü, 2270 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    1-Dava konusu taşınmazın Bursa-Yalova-İstanbul yoluna yakın olması, ... ve ... ilçe merkezlerinin yakınında bulunması, ... ilçesinin ihracat merkezi özelliği taşıması, tarım arazisi niteliğindeki dava konusu taşınmazın değerinde en fazla %30 oranında objektif değer artışına neden olabileceği düşünülmeden, %40 oranında objektif değer artışı uygulayan bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması,
    2-Daha önce aynı kamulaştırma kapsamında Dairemize intikal eden ve temyiz incelemesi yapılan Dairenin 2013/10145-2013/11157E-K, 2014/12844-2014-14408E-K, 2014/14015-2013/10140-2013/11158E-K (Orhangazi Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2012/343-2013/187E-K, Orhangazi 1. Asliye Hukuk Mahkemesi 2012/891-2013/506E-K, Orhangazi 1. Asliye Hukuk Mahkemesi 2012/347-2013/189E-K) sayılı dosyalarında aynı değerlendirme tarihi itibariyle (2012) zeytin ürününün toptan satış fiyatı 3,26 TL olarak alındığı ve bu dosyalarda fiyat ile ilgili bozma yapılmadığı dikkate alınmadan zeytinin toptan satış fiyatını 3,51 TL olarak kabul eden rapora göre hüküm kurulmuş olması,
    Doğru görülmemiştir.
    Ayrıca;
    3-Anayasa Mahkemesi 1. Bölümünün 19.12.2013 tarih ve 2013/817 sayılı kararında, kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davada uzun süren bir yargılama sonunda, dava tarihi itibarıyla belirlenen bedele hükmedilmesinin Anayasanın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiği kabul edilerek mal sahibine tazminat ödenmesi gerektiği belirtilmiştir.
    Yasa koyucu da, bu hak ihlalini dikkate alarak, 6459 sayılı Kanunun 6. maddesiyle 2942 sayılı Kanunun 10. maddesine eklenen fıkrada (yürürlük tarihi 30.04.2013) kamulaştırma bedelinin tescili için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılmaması halinde, tespit edilen bedele bu sürenin bitiminden itibaren faiz uygulanmasına ilişkin düzenleme getirmiştir.
    Her ne kadar, getirilen bu faiz hükmü maddi hukuka ilişkin olup, aynı yasanın 29. maddesi gereğince yayımı tarihinden sonra açılacak davalara uygulanması gerekir ise de; 30.04.2013 tarihinden sonra açılacak davalar için yapılan bu düzenleme ile Anayasa Mahkemesinin makul süreyi aşan yargılamanın hak ihlali oluşturduğuna ilişkin kararı birlikte değerlendirildiğinde, 30.04.2013 tarihinden önce açılmış ve henüz kesinleşmemiş kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davalarında öngörülen dört aylık yargılama süresinin makul süre kabul edilerek, hakkaniyet gereğince taşınmaz malikinin zararının giderilmesi amacıyla dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin bittiği tarihten, karar tarihine kadar tespit edilen kamulaştırma bedeline faiz uygulanması gerektiğinden de hükmün bozulması gerekmiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edenlerden davalı tarafa iadesine, 19.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.