23. Hukuk Dairesi 2016/2671 E. , 2017/3773 K.
"İçtihat Metni"....
Taraflar arasındaki alacak davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde asıl davada davacı-birleşen davada davalı ... ve vekili Av. ... ile asıl davada davalı-birleşen davada davacılar ... ... ile ..., ..., ... vekili Av. ..."in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Asıl davada davacı vekili, müvekkilinin ikinci etap inşaatları için davalı kooperatife ortak olduğunu,...009/117 Esas, 2009/79 Karar sayılı genel kurul kararının iptali davasında bina maliyetinin 443.515,00 TL olmasına karşılık müvekkilinin 464.080,00 TL ödediğini, binanın tamamlanabilmesi için de, 88.703,00 TL tutarında bir harcama gerektiğinin belirlendiğini buna göre müvekkilinin toplam 109.268,00 TL zarara uğratıldığını, dairenin 22.08.2008 tarihinde bitirileceğinin taahhüt edilmesine rağmen hala bitirilemediğinden müvekkilinin kira alacağı bulunduğunu ileri sürerek, 109.268,00 TL zarar ile 10.000,00 TL kira alacağının faiziyle birlikte kooperatif, yönetim ve denetim kurul üyelerinden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekilleri, davacının zararının bulunmadığını, yönetim ve denetim kurulu üyelerinin sorumluluğunun söz konusu olmadığını, konutların teslim tarihi ile ilgili kooperatifin taahhüdünün bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemişlerdir.
Birleşen davada davacı vekili, davalının villasının imalat bedeli ve ödenmeyen aidat nedeniyle 86.494,17 TL alacağı olduğunu ileri sürerek, davalının yapmış olduğu itirazın iptali ile % 40 icra inkar tazminatı talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili de birleşen davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre1163 sayılı Kooperatifler Kanun’unun 98. Maddesi yollaması ile TTK’nun 336/5 maddesi gereğince kooperatif ortağının, yönetim kurulu üyelerinin kasten veya ihmal suretiyle görevlerini yerine getirmemesi nedeniyle uğradığı zararın tazminini isteyebileceği, gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
.../...
S.2
Mahkemece verilen karar, Dairemizin 2011/5013 esas, 2012/2908 karar sayılı ilamında belirtilen "mahkemece, tarafların tüm delillerinin açıkça değerlendirilerek davanın hangi gerekçeyle reddedildiğinin karara yansıtılması gerekirken davalı kooperatife yönelik davanın hangi gerekçeyle reddedildiği belirtilmeden hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir." gerekçesiyle 17.04.2012 tarihinde bozulmuştur.
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama, iddia, savunma, bilirkişi raporlarına göre; asıl davada yönetim kurulu kararına uygun imalatlarla ilgili olarak davalıya tahsis edilen konut ile ilgili harcama tutarının 445.860,17 TL olduğu, davacı tarafından yapılan ödemenin 372.730,00 TL olduğu, birleşen davaya konu diğer icra dosyasında kooperatifin aidat ve işlemiş faizinden ötürü toplam 12.694,00 TL alacağının bulunduğu gerekçesiyle, asıl davanın reddine, birleşen davanın kısmen kabulü ile .... esas sayılı dosyasında davalı borçlunun yapmış olduğu itirazının iptali ile takibin 73.130,17 TL asıl alacak üzerinden devamına, takip tarihinden itibaren BK 120 maddesi de nazara alınarak %18 oranında temerrüt faizi uygulanmasına,....2010/11058 esas sayılı icra dosyasında davalının itirazının 10.750,00 TL asıl alacak ve 1.944,00 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 12.694,00 TL yönünden iptaline fazlaya ilişkin istemin reddine 10.750,00 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren BK 120 maddeesi de nazara alınarak %18 oranında temerrüt faizi uygulanmasına, 85.824,17 TL nin %40"ı oranında hesaplanan 34.329,60 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiştir.
Kararı, asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl davada davacı-birleşen davada davalılar vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, Yargıtay duruşmasında hazır bulunan asıl davada davalı-birleşen davada davacılar yararına takdir olunan 1.480,00 TL duruşma vekalet ücretinin asıl davada davacı-birleşen davada davalıdan alınarak, asıl davada davalı-birleşen davada davacılara verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.