13. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/19031 Karar No: 2017/7507 Karar Tarihi: 15.06.2017
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/19031 Esas 2017/7507 Karar Sayılı İlamı
13. Hukuk Dairesi 2015/19031 E. , 2017/7507 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla)
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR
Davacı, davalı şirket elemanlarının psikolojik baskısı altında davalı ile 11.06.2003 tarihinde 99 yıllık devre tatil sözleşmesi imzaladığını, ancak sonradan tesisin yapı kullanma izni olmadığını ve 2009 yılında satıldığını öğrendiğini ileri sürerek sözleşmenin iptali ile 4.555,14 Euronun faizi ile davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, sözleşmenin 11/06/2003 tarihinde devre tatile konu tesiste imzalandığı, mal ve hizmeti tecrübe ve muayene ettiği ve cayma hakkının bu tarihten itibaren başlayacağı ancak davacının 04/01/2013 tarihinde dava açtığı ve cayma hakkını süresinde kullanmadığı, ayrıca sözleşmenin düzenlendiği 11/06/2003 tarihinden dava tarihi olan 04/01/2013 tarihine kadar geçen uzun süre dikkate alındığında sözleşmenin hükümsüzlüğünün ileri sürülmesinin dürüstlük kuralı ile bağdaşmayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, devre tatil sözleşmesinin feshi ile sözleşme bedelinin bakiye kısmının iadesine ilişkindir. Mahkemece ... Belediyesine 323 ada 145,146 ve 154 parsellerde kayıtlı taşınmazlar ile ilgili müzekkere yazılmış, gelen cevabi yazıda söz konusu taşınmazlardan 323 ada 154 parselinde kayıtlı taşınmaz için 25.09.2002 tarih ve 189 sayılı 720 m2 için düzenlenmiş olan yapı kullanım izin belgesi bulunduğu bildirilmiştir. O halde mahkemece, sözleşmeye konu devre tatil alanı için yapı kullanma izninin bulunup bulunmadığı, kullanıma hazır olup olmadığı, tesisin sözleşme şartlarını taşıyıp taşımadığı hususları gerektiğinde Belediye ve ilgili kurumlardan sorulup araştırılarak sonucuna uygun bir karar verilmelidir. Mahkemece, davacının bu yöndeki iddiaları üzerinde durularak, gerekli araştırma ve inceleme yapılarak bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/06/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.