3. Hukuk Dairesi 2019/1079 E. , 2019/8046 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili; taraflar arasında 11.01.2010 tarihinde Bursa 15. Noterliğinin 994 yevmiye nolu taşıt sözleşmesi ile bu sözleşmeye ek olarak özel şartname akdedildiğini, 31.01.2011 tarihinde davalının davacı şirkette çalışan 12 adet aracını seferden çekerek başka bir firmada çalıştırmaya başladığını, davalıya muhtelif zamanlarda 216.100,-TL gönderilmiş olup bunun dışında davalının da davacı şirketten 192.935,12.-TL alacağı olduğunu, yolcu bedeli, personel kıyafet iade bedeli, mazot bedeli ayrıca davalının yapmış olduğu seferler ile davacı şirketten 77.714,56.-TL masraf kalemi aldığını, alacak ve borçlar mahsup edildikten sonra davacının davalı şirketten 100.879,44.-TL alacağının kaldığını beyan ederek bu alacağın davalının temerrüde düşürüldüğü 18.03.2011 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalı şirketten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; aralarındaki ilişkinin müvekkil şirkete ait araçların kiralanmasına ilişkin olduğunu, müvekkil şirkete ait araçlar ile davacı şirket adına yolcu taşımacılığı yapılması konusunda sözleşme imzalandığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 30/12/2014 tarihli kararı ile davanın kabulüne dair karar verilmiş, kararın davalı vekilince temyizi üzerine Dairemiz 2017/1820 esas - 2017/4186 karar sayılı ilamı ile “...Hal böyle olunca, mahkemece; uyuşmazlığın çözümünde Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek, görevsizlik nedeniyle HMK’nın 114/1-e ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, bu yön gözardı edilerek davanın esası hakkında hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir...” gerekçesiyle bozulmuş, bozmadan sonra Bursa 1. Asliye Ticaret
Mahkemesi"nin 17/10/2017 tarih ve 2017/871 esas 2017/1069 karar sayılı ilamı ile görevsizlik kararı verilerek gönderilen dava dosyası, Sulh Hukuk Mahkemesine tevzi edilmiştir.
Bursa 4.Sulh Hukuk Mahkemesince; davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmiştir.
6100 sayılı HMK"nın 373/4 ve geçici 3. maddelerinin düzenleniş amacı, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlara karşı Yargıtay yoluna başvurulmasını ve karar kesinleşinceye kadar kanun yolu denetiminin Yargıtay tarafından yapılmasını sağlamaktır.
Diğer bir anlatımla, Yargıtay’ın verdiği bozma kararları üzerine verilen kararların tekrar Yargıtay denetiminden geçmesi, başka bir deyişle Yargıtay kararının istinaf yolu ile denetlenmesinin önüne geçilmesi amaçlanmıştır.
Somut uyuşmazlıkta; Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin kararı hakkında bozma kararı verilmiştir. Bu aşamadan sonra, görevli Bursa 4.Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından esasa ilişkin yargılama yapılıp, karar verilmiştir.
Aleyhine kanun yoluna gidilen karar, Bursa 4.Sulh Hukuk Mahkemesinin kararı olup, bu karar ile ilgili olarak Yargıtay’ın bir denetimi söz konusu değildir.
Bu itibarla, 11/10/2018 tarihinde verilen ve daha önce Yargıtay denetiminden geçmeyen kararın kanun yolu denetimi “İstinaf” olup, görevli merciinin Bölge Adliye Mahkemesi olduğu anlaşıldığından, dosyanın ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere ilk derece mahkemesine İADESİNE, 17/10/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.