12. Ceza Dairesi 2020/1052 E. , 2021/3859 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, incelenen dosya kapsamına göre;
Eşi tarafından 30.09.2013 tarihinde aleyhine boşanma davası açılan katılan ... hakkında, sanık ... tarafından hazırlanıp, ... gazetesinin 03.12.2013 tarihli baskısının ana sayfasında “TEMİZLİK HASTASI KARISINDAN 500 BİN LİRA TAZMİNAT İSTİYOR” başlığı ve “2 YIL AŞK YAŞADILAR”, “TUVALETE SOKMUYOR”, “MANEVİ OLARAK ÇÖKTÜM” ara başlıkları altında; “Turizm sektöründe tur rehberi olarak çalışan K.İ. ile meslektaşı N.D. 2007’de tanışıp 2009’da evlendi. K.İ. geçen ay boşanmak için şu gerekçeyle mahkemeye başvurdu: ‘Karım hastalık derecesinde temizlik düşkünü. Bu da hayatımızı olumsuz etkiliyor.’... ‘Banyoda sabunların ve şampuan şişelerinin ıslak kalması, evde çıplak ayakla dolaşmak yasak. Kıl düşer diye saç taramama izin vermiyor. Yeni temizledim diye tuvalete sokmuyor. Mutfak kirlenir diye yemek yapmıyor. Ya dışarıda yiyoruz ya da eve sipariş veriyoruz.”... ‘Bu nedenle eşimden 100 bin TL manevi tazminat istiyorum. Şahsi gelirimi ve mal varlığımı evliliğimiz boyunca eşim ve ailesi için harcadım. Eşimin adına ev bile satın aldım. 400 bin lira da maddi tazminat talep ediyorum..../DHA” biçimindeki ibarelerle birlikte yayımlanan haberde, katılanın özel hayatına ilişkin bilgilerin yanı sıra katılanın açık kimlik bilgileri ile fotoğrafının da yer aldığı iddialarına dayalı olarak katılanın eşi, sanık ..., ... gazetesinin sorumlu yazı işleri müdürü ve ... haber ajansının sorumlu müdürü hakkında katılan vekili tarafından verilen 24.12.2013 havale tarihli şikayetçi dilekçesi üzerine başlatılan adli soruşturma sonunda; ... Cumhuriyet Başsavcılığına ait 25.03.2014 tarihli iddianame ile “...haber gazete muhabiri ...tarafından verilip bu şahıs davetiye ve zorla getirme belgesi ile çağrılmasına rağmen savunmasına başvurulamadığı, zamanaşımının 03/04/2014 tarihinde dolacak olması nedeniyle gazete yetkilileri hakkında dava açılmak zorunda kalındığı...” açıklamasıyla birlikte ... gazetesinin sorumlu ve yetkili müdürleri olan sanıklar ... ve ... hakkında görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan kamu davası açıldığı ve 27.03.2014 tarihinde anılan iddianamenin kabulüne karar verilerek, ... 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/161 esasına kaydedilen davanın 11.11.2014 tarihli duruşmasında, sanıklar ... ve ...’in sorgu ve savunmaları ile sanık ...’nın da tanık sıfatıyla beyanını alan mahkemece, sanık ... hakkında suç duyurusunda bulunulmasının ardından başlatılan adli soruşturma sonunda; ... Cumhuriyet Başsavcılığına ait 18.11.2014 tarihli iddianame ile “... 5187 sayılı Basın Kanununun 26/4 maddesinde düzenlenen ‘Sorumlu müdürün yayımlanan eserin sahibini bildirmesi durumunda, eser sahibi aleyhine açılacak davada süre, bildirim tarihinden itibaren başlar.’ şeklindeki hüküm de dikkate alınarak hakkında yargılama devam eden sorumlu müdür ve sorumlu müdürün bağlı bulunduğu yetkilisi olan sanıkların dava konusu haberin eser sahibinin şüpheli ...olduğunu 11/11/2014 tarihinde yapılan duruşma sırasında bildirmeleri karşısında, şüpheli ...hakkında atılı suçtan dolayı yargılama yapılması ve iddianame ekindeki ... 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/161 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesi hususunda delillerin takdiri ve değerlendirilmesi mahkemeye ait olmak üzere kamu davası açılmıştır...” açıklamasıyla birlikte sanık ... hakkında görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan kamu davası açıldığı ve 21.11.2014 tarihinde anılan iddianamenin kabulüne karar verilerek, ... 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/352 esasına kaydedilen davanın 21.11.2014 tarihli ve 2014/307 sayılı kararla 2014/161 esas sayılı dava dosyasıyla birleştirilmesine karar verilmesini müteakip, yapılan yargılama sonunda; sanıklar ... ile ... hakkındaki hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilerek, sanık ... hakkında; “... eser sahibi olarak görünen ...’nın gazeteye servis ettiği haber kapsamında resim kullanmadığı ve isimleri açıkça bildirmediği, bu durumun mahkememize sunulan deliller ve ... haber ajansının 30/11/2015 tarihli yazısı kapsamında anlaşılmaktadır. Müdahilin resminin basılması ile verilen haber içeriği beraberinde ele alındığında, suçu oluşturan iradenin mahkum olan sanıklar yani ... gazetesi sorumlu yazı işleri müdürü ve bağlı olduğu yetkiliye ait olduğu ispatlanmış olmaktadır...” gerekçesine dayalı olarak, sanık ...’ya yüklenen görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçunun yasal unsurlarının oluşmadığının kabulüyle sanık ...’nın beraatine dair hüküm kurulmuş ise de,
5187 sayılı Basın Kanununun, 05.07.2012 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yayın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanunun 77. maddesiyle yapılan değişiklikten sonraki 26. maddesinin 1. fıkrasına göre, basılmış eserler yoluyla işlenen suçlarla ilgili ceza davalarının günlük süreli yayınlar yönünden dört ay, diğer basılmış eserler yönünden altı ay içinde açılması gerektiği ve dava açma süresinin hak düşürücü nitelikte olduğu, aynı maddenin 2. fıkrasında bu sürelerin, basılmış eserlerin Cumhuriyet Başsavcılığına teslim edildiği tarihten itibaren başlayacağı, teslim edilmemesi halinde suçu oluşturan fiilin Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından öğrenildiği tarihin esas alınacağı, maddenin 5. fıkrasında ise kovuşturulması şikayete bağlı suçlarda dava açma süresinin, suç için kanunun öngördüğü dava zamanaşımı süresini aşmamak şartıyla, suçun işlendiğinin öğrenildiği tarihte başlayacağı hükümlerine yer verildiği,
İncelenen dosyada, iddiaya konu haberin yayımlandığı “...” gazetesi günlük süreli yayınlardan olup, dört aylık hak düşürücü süre içerisinde davanın açılması gerektiği, şikayete konu haberin Cumhuriyet Başsavcılığınca daha önce öğrenildiğine ilişkin belge ya da bilgi bulunmaması karşısında, katılan vekilinin 24.12.2013 havale tarihli dilekçesi ile haberin Cumhuriyet Başsavcılığınca öğrenildiği ve dört aylık dava açma süresinin de bu tarihte başladığı, şikayete konu haber metninde eser sahibi olan sanık ...’nın adı, soyadı ve ilgili haber ajansı açıkça yazılmış olup, Basın Kanununun 26. maddesinin 4. fıkrasındaki, “Sorumlu müdürün yayımlanan eserin sahibini bildirmesi durumunda, eser sahibi aleyhine açılacak davada süre, bildirim tarihinden itibaren başlar.” hükmünün, eser sahibinin belirsiz olması nedeniyle eser sahibi ile ilgili bildirimde bulunulması durumunda uygulanabileceği ve aksinin kabulü halinde eser sahibi ile ilgili dava açma süresinin eser sahibi aleyhine uzayacağı dikkate alındığında, sanıklar ... ile ...’in sorgu ve savunmalarının ve sanık ...’nın da tanık sıfatıyla beyanının alındığı 11.11.2014 tarihine kadar dava açma süresinin durduğunun kabul edilemeyeceği, dolayısıyla görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçuna ilişkin sanık ... hakkındaki davanın, 18.11.2014 tarihinde düzenlenip, 21.11.2014 tarihinde mahkemece kabul edilen iddianameye dayalı olarak süresinden sonra açıldığı ve kovuşturma koşulunun gerçekleşmediği gözetilerek, 5187 sayılı Basın Kanununun 26/1 ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. madde ve fıkraları gereğince sanık ... hakkındaki davanın düşmesine karar verilmesi gerekirken, yargılamaya devamla yazılı şekilde sanık ...’nın beraatine karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılama gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; 5187 sayılı Basın Kanununun 26/1 ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. madde ve fıkraları gereğince sanık hakkındaki davanın isteme aykırı olarak DÜŞMESİNE, 21.04.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.