13. Hukuk Dairesi 2016/3499 E. , 2017/7504 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, emlak ve dekorasyon işleri ile uğraşan bir işyeri sahibi olduğunu ve işlerinin vekaletname ile eşi ...tarafından yürütüldüğünü, davalının taşınmazının satışı için hizmet talebi üzerine davalı satıcı ile dava dışı alıcı ..."ı biraraya getirdiğini ve 15.11.2013 tarihinde taşınmazın 2.250.000,00 TL bedelle satılması konusunda komisyon sözleşmesi imzalandığını, tapuda 19.12.2013 tarihinde satışın gerçekleştirildiğini ve taşınmazın alıcı ... adına tescil edildiğini, ancak kendisinin komisyon ücretinin ödenmediğini, bunun üzerine başlattığı takibin davalının haksız itirazı ile durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline ve inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı, kendisinin böyle bir taşınmazı bulunmadığını, dolayısıyla da bir satış işlemi gerçekleştirmediğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 67.500,00 TL asıl alacak ve 12.150,00 TL KDV alacağına yönelik itirazın iptali ile toplam 79.650,00 TL alacak üzerinden takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına ve asıl alacağın % 20"si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacı, eldeki dava ile davalının taşınmazının satışına aracılık ettiğini ileri sürerek 15.11.2013 tarihli sözleşme ile kararlaştırılan ücretinin ödenmemesi nedeniyle başlattığı icra takibine vaki itirazın iptalini istemiş, davalı davanın reddini dilemiş, Mahkemece,+ davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davacı, dava dilekçesinde davalının taşınmazının satışı için davalı ile dava dışı alıcıyı bir araya getirdiği, taraflar arasında anlaşma sağlanıp 15.11.2013 tarihli sözleşmenin imzalandığını ve tapuda 19.12.2013 tarihinde taşınmazın alıcı adına tescil edildiğini ileri sürmüştür. Mahkemece, tapu kayıtları getirtilerek incelenmiş dava konusu taşınmazın 15.10.2010 tarihinden itibaren ... Stüdyo Daireleri İnşaat Kantincilik Turizm San. ve Tic. Ltd. Şti. adına kayıtlı olduğunun anlaşılması üzerine davacıdan bu konudaki beyanları sorulmuş; davacı 24.02.2015 havale tarihli dilekçesi ile dava konusu taşınmazın davalı adına değil, ortağı olduğu şirket adına kayıtlı olması nedeniyle taşınmazın tapu devri yerine, şirketin 19.12.2013 tarihinde tüm hisseleri ile birlikte alıcı dava dışı...a devredilmesi suretiyle devrin gerçekleştirildiğini ileri sürmüştür. HMK"nun 141. maddesinde, tarafların, cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçeleri ile serbestçe; ön inceleme aşamasında ise ancak karşı tarafın açık muvafakati ile iddia veya savunmalarını genişletebileceği yahut değiştirebileceği, ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra ise iddia veya savunmanın genişletilemeyeceği yahut değiştirilemeyeceği, ıslah ve karşı tarafın açık muvafakati hükümlerinin saklı olduğu öngörülmüştür. Davacının, dava dilekçesi ile taşınmazın satışına aracılık ettiğini iddia edip, ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonraki bir aşamada ise şirket hisse devrine aracılık ettiğini ileri sürmesi HMK"nun 141. maddesi uyarınca iddianın genişletilmesi kapsamında olup, davalı tarafından 16.04.2015 tarihli celse davacının iddiasının genişletilmesini kabul etmediğini beyan ettiği, ayrıca davacı tarafından ıslah da yapılmadığı anlaşılmaktadır. O halde Mahkemece, davacının 24.02.2015 tarihli dilekçesinde ileri sürdüğü hususların HMK"nun 141. maddesi kapsamında iddianın genişletilmesi niteliğinde olduğu gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, İkinci bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 1.360,23 TL harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/06/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.