19. Ceza Dairesi 2019/34768 E. , 2020/9901 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kırıkhan 1. Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Müşteki vekilinin temyiz talebine yönelik incelemede,
Davadan ve duruşma gününden usulüne uygun şekilde haberdar edilmesine rağmen, duruşmaya katılmayan ve CMK"nin 237. maddesine uygun biçimde talepte bulunup katılan sıfatını almayan şikayetçi adına vekilinin vaki temyiz isteminin, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 317. maddesi uyarınca tebliğnameye aykırı olarak REDDİNE,
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre ,
2-Sanığın temyiz talebine yönelik incelemede,
1-) Suça konu akaryakıtın bulunduğu 31 AZ 511 plaka sayılı sanığa ait araçta çıkan yangın üzerine, itfaiye ve polis ekiplerinin olay yerine giderek gerekli müdahaleyi yaptıkları, kolluk tarfından yapılan araştırmada, yanan aracın içinde bulunan bidonlarda akaryakıt yüklü olduğunun tespit edildiği, müdahaleye rağmen aracın içindeki akaryakıtla birlikte tamamen yandığı, aracın plakasından sanığa ulaşıldığı, sanığın soruşturma aşamasında alınan ifadesinde, yanan aracın kendisine ait olduğunu ve aracın içinde Hacıpaşa köyünden topladığı plastik bidonlar içine yol üzerinde ucuz mazot satan ve adresinin bilmediği kişilerden ücretini ödeyerek yaklaşık olarak on bidon 600 litre mazot aldığını, sonrasında evine geldiğini gece yarısı komşuların bağırması üzerine aracının yandığından haberdar olduğunu beyan etmesi karşısında; aracın ve içindeki akaryakıtın tamamen yanması nedeniyle ulusal marker seviyesinin tespitinin yapılamaması, akaryakıtın ucuz satın alınmasının tek başına mahkumiyete yeterli sayılamayacağı nazara alınarak, sanığın atılı suçtan mahkumiyetine yeter, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği halde beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
2-)Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun"un 61. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"un 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklinde düzenlemenin sanık lehine hükümler içerdiği, yine aynı Kanun"un 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun"un 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, suça konu eşyanın suç tarihindeki gümrüklenmiş değeri dosyanın tarafsız ve bağımsız bilirkişiye tevdii ile dosya üzerinden tespit edilmek suretiyle;5237 sayılı TCK"nin 7. maddesi ve 7242 sayılı Kanun"un 63. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası mucibince ilgili hükümlerin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığı araştırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yerel mahkemece yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
3-)Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 07/07/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.