14. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/6560 Karar No: 2018/329 Karar Tarihi: 16.01.2018
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/6560 Esas 2018/329 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Bu dava, İcra İflas Kanunu'nun 121. maddesi uyarınca açılan ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkin bir davadır. Davacı, tarım arazileri üzerindeki ortaklığın satış suretiyle giderilmesini talep etmektedir. Mahkeme, davanın kabulüne karar vermiştir ancak davalılar temyiz etmiştir. Yargıtay, mahkemenin kararını bozmuş ve mirasçılarının tespiti ve onların da dahil edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Daha sonra yapılan yargılama sonucunda, taşınmazların paylı mülkiyet hükümlerine tabi olduğu ve mirasçının borçlu olan kişinin tek mirasçısı olduğu belirlenmiştir. Tarım arazilerindeki kanun değişikliği nedeniyle artık payların üçüncü şahıslara satışı ve devri mümkün hale gelmiştir. Ancak somut uyuşmazlıkta, muris borçlu olan kişinin müstakil payı bulunduğu için davacının bu dava açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır. Mahkeme, dava konusu taşınmazlara ilişkin davanın reddine karar vermeliydi ancak yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu'nun 8. maddesi gereğince, bölünemez büyüklükteki tarım arazilerinin mirasa konu olmaları durumunda, paylarının üçüncü şahıslara satışı ve devri mümkün değildir. Ancak 2014 yılında yapılan kanun değişikliği ile artık asgari tarımsal arazi büyüklüklerinin altındaki arazilerde de
14. Hukuk Dairesi 2016/6560 E. , 2018/329 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 09.03.2012 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 22.06.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar ve davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, İİK 121. maddesi uyarınca açılan ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir. Davacı vekili, ... İcra Hukuk Mahkemesinin 2012/11-5 Esas ve Karar sayılı ilamı ile ... İlçesi ...Köyü 716-324-292-293-700-875 parsel sayılı taşınmazlar hakkında ortaklığın giderilmesi davası açmak için taraflarına yetki verildiğini, bu nedenle dava konusu taşınmazlar üzerindeki ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen kararın davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 24.10.2014 tarihli 2014/7725 Esas 2014/11730 Karar sayılı ilamıyla; “...borçlu ortak ..."ın mirasçıları ..., ..., ...... Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2012/614 Esas, 2012/655 Karar sayılı ilamı ile mirası reddettiklerini bildirmişlerdir. Bu durumda mirası reddeden mirasçılar yönünden mirasın, kendileri sağ değilmiş gibi hak sahiplerine geçeceği nazara alınarak, mirasın reddine ilişkin dosya getirtilerek kararın kesinleşip kesinleşmediği üzerinde durulması, eğer kesinleşmiş ise mirası reddedenlerin kanuni mirasçılarının tespiti ile onlar da davaya dahil edilerek işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekir...” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, dava konusu taşınmazlardaki ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir. Hükmü, davalı ... vekili ve bir kısım davalılar temyiz etmiştir. 5578 sayılı Kanunla değiştirilen 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun 8. maddesi gereğince bölünemez büyüklükteki tarım arazilerinin mirasa konu olmaları ve üzerlerinde her ne sebeple gerçekleşmiş olursa olsun birlikte mülkiyetin mevcut olması durumunda bu arazilerin ifraz edilemeyeceği, payların 3. şahıslara satılamayacağı, devredilemeyeceği hükmü mevcutken, 5403 sayılı Kanunun 8. maddesinde 30.04.2014 tarihli ve 6537 sayılı Kanunun 4. maddesi ile yapılan ve 15.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren değişiklikle "Tarım arazileri Bakanlıkça belirlenen büyüklüklerin altında ifraz edilemez, hisselendirilemez. Hazine taşınmazlarının satış işlemleri hariç olmak üzere pay ve paydaş adedi artırılamaz...." şeklinde düzenleme yapıldığından artık asgari tarımsal arazi büyüklüklerinin altındaki arazilerde de payın üçüncü şahıslara satışı ve devri mümkün hale gelmiştir. Bu durum kanun değişikliğinden kaynaklandığından usuli kazanılmış hak da oluşturmaz. Somut uyuşmazlıkta; dosyadaki bilgi ve belgelerden dava konusu 716-324-292-293-700-875 parsel sayılı taşınmazların paylı mülkiyet hükümlerine tabi olduğu, borçlu ...’ın müstakil payı bulunduğu anlaşılmıştır. Tarım arazilerine ilişkin 5403 sayılı Kanunun 8. maddesinde yapılan değişiklikle pay satışı mümkün hale geldiğinden, muris borçlu ...’ın müstakil payı ve tek mirasçısı bulunduğundan, mirasçısı ... aleyhine yapılacak icra takibinde dava konusu taşınmazlardaki murise ait payın haczi ve satılması mümkündür. Davacının bu davayı açmakta hukuki yararı bulunduğundan söz edilemez. Açıklanan nedenlerle mahkemece dava konusu taşınmazlara ilişkin davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekili ve bir kısım davalıların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 16.01.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.