23. Hukuk Dairesi 2015/8093 E. , 2017/3767 K.
"İçtihat Metni"...
Taraflar arasında görülen genel kurul kararının iptali davası sonucunda verilen hükmün onanmasına ilişkin Dairemizin 16.06.2015 gün ve 2014/6675 Esas, 2015/4626 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin ortağı olduğunu, davalı kooperatifçe 32.000 TL ödemesi halinde tapunun kendisine verileceğinin bildirildiğini, ödemenin kooperatifin müteahhide olan borcundan doğduğunu, buna istinaden 21.01.2006 tarihinde sözleşme yapıldığını, sözleşmede 17 ortağın her birinin 32.000,00 TL ödeyecekleri konusunda anlaştıklarını, bu bedeli kredi çekmek yoluyla yapmayı düşündüğünü, kredi veren bankanın ödemeyi alacaklı adına yaptığını, sözleşme gereği.... 04.01.2012 tarihinde kredi başvurusunda bulunduğunu, ancak krediye konu konut üzerinde var olan haczin kaldırılmaması nedeniyle kredi kullandırılmadığını, bu nedenle 21.06.2012 tarihine kadar ödemenin yapılmasının engellendiğini, bu nedenle müteahhit firma ile anlaşma yapılmaya zorlandıklarını, müteahhit firmanın ya 40.000,00 TL ödemelerini ya da 26.500,00 TL"ye ortaklık hakkı olan daireden vazgeçmeleri gerektiğini beyan ettiğini, 40.000 TL ödemeyi tercih ederek borcu senede bağlatarak taksitle ödediğini, bundan sonra tapu iptali ve tescil davası açtığını, tapunun iptaline karar verildiğini, ancak Yargıtayın kararı bozduğunu, borcunun olması nedeniyle kararın aksine tecelli ettiğini, davalı kooperatifin 27.05.2012 tarihinde yapılmış genel kurulunda alınan kararda kendi ile ilgili olarak müteahhide ödenecek olan borca 21.01.2006 borcunun ödediği tarihe kadar geçen süreler için belirlenmiş olan % 10 gecikme faizi alınmasına karar verildiğini, kooperatifin üstüne düşeni yapmadığı için bu paranın ödenmediğini belirterek muhalefet şerhi düşüldüğünü, anasözleşmenin 28. Maddesine aykırı olarak çağrı yapıldığını, esas sözleşmenin 52. maddesinde belirtilen nisaba aykırı nisapla karar alındığını, gecikme faizinin hukuki olmadığını, 32.000,00 TL ödeme yapmasına rağmen borç çıkarılmasının mümkün olmadığını, alınan kararın eşitlik ilkesine aykırı olduğunu ileri sürerek, davalı kooperatifin 27.05.2012 tarihli genel kurul toplantısında alınan gündem maddeleri başlıklı kısımda yazılı olan 7 no"lu kararın iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının iddiasının haksız olduğunu, kooperatifin kredisini müteahhit kabul etmediği için davacının da kredi talebinin kabul edilmediğini, sadece üç daire üzerindeki hacizlerin kaldırılmadığını... protokoldeki 32.000 TL"yi faizsiz olarak peyder pey kooperatife ödediğini, ancak bunun eşitlik ilkesine aykırı olduğunu, davacının genel kurula katıldığını, tüm kararların kanuna ve usule uygun olarak alındığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
.../...
S.2.
Mahkemece, davacı hakkında alınmış dava konusu kararın geriye yürüyecek şekilde alınmış bir karar niteliğinde olduğu, hukuken bu şekilde karar alınmasının mümkün olmadığı, alınmış karardan sonradan davalı kooperatifçe vazgeçilerek senede bağlanmış alacaklara uygulanacak faiz yerine geriye dönerek eski kuralların uygulanmasına dair karar alındığı, ayrıca genel kurul toplantılarında alınan yıllık gecikme faizine ilişkin kararların TBK"nın 120. maddesi gereğince yasal faiz oranının %100"ünü aşmamasının da gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne dair verilen karar, Dairemizin 16.06.2015 tarih, 2014/6675 E., 2015/4626 K. sayılı ilamıyla, özellikle 24.02.2008 tarih ve 128 karar numaralı yönetim kurulu kararıyla, üyelerin ödemedikleri aidat ve faizlerin toplamı üzerinden borç tespiti yapılması, bu karara uygun olarak kooperatif tarafından ...Mahkemesi 2006/339 Esas sayılı dosyasına 12.03.2008 havale tarihli yazı yazılarak, davalıdan alınan 4 adet senedin bedelleri ödendiği takdirde kooperatife herhangi bir borcunun kalmayacağının bildirilmesi ve taraflar arasında bu senet bedellerinin ödendiği hususunda da herhangi bir çekişme bulunmamasına göre onanmıştır.
Bu kez, davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, HUMK"nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin karar düzeltme isteminin REDDİNE, 7,80 TL harç ve takdiren 275,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Hazine"ye gelir kaydedilmesine, 14.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.