Esas No: 2020/5025
Karar No: 2020/4968
Karar Tarihi: 02.10.2020
Cumhurbaşkanına hakaret - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2020/5025 Esas 2020/4968 Karar Sayılı İlamı
16. Ceza Dairesi 2020/5025 E. , 2020/4968 K.
"İçtihat Metni"
I-TALEP:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 04.06.2020 tarih ve 2020/49130 sayılı yazısı ile; Cumhurbaşkanına hakaret suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma sonunda Giresun Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 12/02/2020 tarihli ve 2019/3002 soruşturma, 2020/268 esas, 2020/189 sayılı iddianamenin iadesine dair Giresun 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 20/02/2020 tarihli ve 2020/58 iddianame değerlendirme sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin Giresun 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 02/03/2020 tarihli ve 2020/257 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Benzer bir olaya ilişkin olarak Yargıtay 18. Ceza Dairesinin 31/10/2016 tarihli ve 2016/15416 esas, 2016/16813 karar sayılı ilâmında, "... 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunun 170/2. maddesine göre soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet Savcısı bir iddianame düzenleyerek kamu davası açar. Aynı yasa maddesinin 3. fıkrasında ise iddianamede gösterilmesi ve bulunması gereken unsurlar sayılmıştır. Şüphelinin ifadesinin veya savunmasının alınmasında belirtilen madde açısından bir zorunluluk bulunmamaktadır.
Bu itibarla, Ceza Muhakemesi Hukukunun temel amacı olan maddi gerçeğe ulaşılmasıdır. İddianamede belirtilen suç vasfı değerlendirildiğinde, suçun takibinin şikayete bağlı olmadığı ve uzlaşma ile önödeme hükümlerinin uygulanma imkanının bulunmadığı, dosya kapsamında müşteki beyanlarını doğrular nitelikte iki tanığın ifadesine yer verildiği, bu kanıtların kamu davası açılması için yeterli şüphe oluşturduğu tartışmasızdır. Şüphelinin ifadesi veya savunması dosya içerisindeki bu deliller karşısında suçun sübutuna mutlak etki eden bir kanıt niteliği de taşımamaktadır. Dolayısıyla şüphelinin ifadesinin alınmasında bu fıkra açısından da bir zorunluluk bulunmamaktadır.
Sonuç olarak, şüphelinin ifadesinin alınmaması sebebiyle iddianamenin iadesine karar verildiği, bu hususun ikmali amacıyla yapıldığı anlaşılan iddianamenin iadesi ve bu karara yapılan itiraz üzerine verilen kabul kararı yerinde görülmekle, kanun yararına bozma isteminin reddine karar verilmiştir..." şeklinde açıklandığı üzere,
Somut olayda, Giresun 1. Asliye Ceza Mahkemesince, şüphelinin ifadesi alınmadan dosyaya etkili tüm deliller toplanmadan dava açıldığından bahisle iddianamenin iadesine karar verilmiş ise de, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 170/3. maddesinde iddianamede nelerin gösterileceği, aynı Kanun’un 174/1. maddesinde iddianamenin hangi hallerde iadesine karar verileceğinin belirtildiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesinde yer alan “Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet savcısı, bir iddianame düzenler.” hükmü uyarınca Cumhuriyet savcısının dava açmasının zorunlu olduğu ve suçun hukuki nitelendirilmesinin de Cumhuriyet savcısına ait olduğu, bu durumda mahkemece, iddianamede gösterilen olaylarla ilgili olarak ibraz edilen deliller ve yargılama sırasında ibraz edilebilecek deliller birlikte değerlendirilerek yargılama sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği, 09/07/2019 tarihinde şüpheli hakkında yakalama emri düzenlenmesine karar verildiği, iddianamenin iadesi sebepleri arasında şüphelinin savunmasının alınmamış olmasının sayılmadığı cihetle, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 20/05/2020 gün ve 94660652-105-28-6783-2020-Kyb sayılı istemlerine müsteniden ihbar ve mevcut evrak Dairemize gönderilmiştir.
II- OLAY;
Emniyet Genel Müdürlüğünün 26.03.2019 tarihli yazısı ile "..." adı ve "...live.de" uzantılı mail adresinden 25.03.2019 tarihinde "...@egm.gov.tr" adresine yapılan "facebook/emine erdogana hakaret" konulu Güvenlik Daire Başkanlığına gönderilen ihbar evrakının gereği için Giresun İl Emniyet Müdürlüğüne gönderilmesine müteakip;
Açık kaynak bilgilerinin teyide muhtaç bilgiler olduğu ve doğruluğunun taahhüt edilemediği, kesin delil niteliği taşımadığının belirtildiği 30.04.2019 tarihli açık kaynak araştırma tutanağı ile ihbar ekinde gönderilen ekran görüntüsüne istinaden, facebook adlı sosyal medya sitesinde,"selcuk.kuscu.5" uzantılı url adresinde yer alan hesabın tespit edildiğinin ayrıca ihbar kapsamında gönderilen yazışmanın ise "facebook messenger" adlı uygulama üzerinden yapıldığından "uygulamanın özelliği ve internetin doğası gereği" ulaşılamayacağının anlaşıldığı belirtilerek, tespiti yapılan hesaptan 2011 yılından itibaren herkese açık şekilde yapılan içeriğinde Almanca ve Türkçe yorumlara rastlanılan paylaşımları içerir ekran görüntülerinin de dijital olarak gönderilmesi sureti ile hesabın kullanıcısının, Almanya"da ikamet eden kimlik bilgileri belirtilen ... isimli şahıs olabileceğinin belirtilmesi üzerine, kimlik bilgileri tespit edilen şüphelinin yurt içi adresinin bulunamadığına dair adres beyan belgesinin temini ile hazırlanan tahkikat evrakı kapsamında, Giresun Cumhuriyet Başsavcılığınca şüpheli hakkında Cumhurbaşkanına hakaret suçundan soruşturmaya başlanılmıştır.
İhbar ekinde gönderildiği ve araştırma tutanağında kullanılan uygulama nedeni ile açık kaynak verilerinde ulaşılamayacağı belirtilen ekran görüntülerindeki Almanca içerik barındıran messenger yazışmalarının bilirkişi marifeti ile yapılan tercümesinde belirtildiği şekli ile,
"cevap
Yalnızca böyle bir şeye cesaret edeceğinden şüphem var, git oynamaya devam et, ERDOBOY, gelde bunları yüzüme söyle.?! tabi senin problemlerin yok, bu tür şeylerle olmadığını söylemiştin.
Selcuk Kuscu
Hadi, o zaman başlasın
Selcuk Kuscu
Sürekli CHP"nin HDP veya PKK ile olduğunu söylüyorsun fakat Fetullah gülen ile her yerde olan hükümetti
Barzani"ye giden de erdoğan ve o oro... Karısı, öyle değil miydi?
..
Cevap..
şeklinde mesajların bulunduğu tespit edilmiştir.
Nüfus ve adres kayıtlarından Berlin/Almanya doğumlu ve Sivas/Zara nüfusuna kayıtlı olduğu, mernis adresinin ise Berlin/Almanya Federal Cumhuriyeti olarak belirtildiği görülen ve adli sicil kaydına rastlanılmayan şüpheli hakkında, kendisine çağrı yapılamadığı ve aramalara rağmen ulaşılamadığından Cumhurbaşkanına hakaret suçundan ifadesinin alınması ve alındıktan sonra serbest bırakılmasına yönelik olarak 5271 sayılı CMK"nın 98/1 maddesi gereği yakalama emri çıkartılmasına dair 09.07.2019 tarihinde Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan istem üzerine, Giresun Sulh Ceza Hakimliğinin 09.07.2019 tarih 2019/1866 değişik iş sayılı kararı ile yakalama emri çıkartılmasına karar verilmiştir.
Cumhuriyet Başsavcılığının şüphelinin facebook isimli sosyal paylaşım sitesinde 02.04.2019 tarihinde "Erdoboy", "Barzani"ye giden de erdoğan ve o oro...karısı, öyle değilmiydi?" şeklinde yazıları paylaşması nedeni ile Cumhurbaşkanına hakaret suçundan hakkında kovuşturma izni verilmesine yönelik tanzim ettiği 23.10.2019 tarihli fezlekesine istinaden Adalet Bakanlığının 25.12.2019 tarihli oluru ile kovuşturma izni verilmiştir.
Cumhuriyet Başsavcılığının 12.02.2020 tarih 2019/3002 soruşturma, 2020/268 esas, 2020/189 numaralı, şüphelinin "...", davacının "K.H", suç tarihinin 02.04.2019 ve suç yerinin Giresun/Merkez olduğu, delillerin Adalet Bakanlığı cevabi yazıları, tutanaklar, bilirkişi tercüme evrakı, ekran görüntüsü, adli sicil ve nüfus kaydı ile tüm soruşturma dosyası kapsamı olduğu belirtilen iddianamesi ile belirtildiği şekilde;
"Şüpheli ..."nun facebook hesabından, "Erdoboy","Barzani"ye giden de erdoğan ve o oro... karısı, öyle değil miydi? " şeklinde Cumhurbaşkanına alenen hakaret bulunduğu, şüphelinin yurt dışında ikamet ettiği ve bu nedenle ifadesinin
alınamadığı hakkında Giresun Sulh Ceza Hakimliği"nin 09/07/2019 tarih ve 2019/1866 D.İş kararı ile yakalama kararı olduğu ancak bu zamana kadar yakalanmadığı, şüpheli hakkında Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü"nden 23/10/2017 tarihinde kovuşturma izni istendiği ve Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü"nün 25/12/2019 tarihli oluru ile şüpheli hakkında Cumhurbaşkanına Hakaret suçundan kovuşturma izni verildiği, bu suretle yukarıda anlatıldığı şekilde şüphelinin üzerine atılı Alenen Cumhurbaşkanına Hakaret suçunu işlediği" belirtilerek, 5237 sayılı TCK"nın 299/1-2, 53/1 maddeleri uyarınca cezalandırılması istenilmiştir.
Giresun 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 20.02.2020 tarih 2020/58 iddianame değerlendirme nolu kararı ile belirtildiği şekilde özetle; "...şüphelinin ifadesinin alınmasına yönelik herhangi bir işlem yapılmaksızın, Emniyet birimleri aracılığıyla Berlin/Almanya adresinde oturduğunun tespit edilmesi üzerine, ifadesinin alınmasına yönelik herhangi bir yurt dışı istinabe yazısı yazılmadan hakkında yakalama kararı çıkarıldığı anlaşılmıştır. Cumhuriyet Savcısının ... şüphelinin lehine olan delilleri de toplama yükümlülüğü de vardır. Şüphelinin ifadesi alınmaksızın kamu davası açılması hali zorunluluk arz eden durumlarda söz konusu olup istisnai bir uygulamadır. Soruşturma aşamasında hakkındaki iddialara yönelik usulüne uygun davetiyle ile veya kolluk marifetiyle ifadeye çağrılan şüphelinin ifade vermeye gelmemesi ve şüphelinin başkaca adresinin de tespit edilmemesi halinde yakalama emri çıkartılarak ifadesinin alınması, bunun da mümkün olmaması halinde istisnai bir hal olarak kamu davası açılması mümkündür. Dosya kapsamında şüphelinin açıkça yurtdışı adresi tespit edilmesine rağmen, yurt dışı istinabe evrakı düzenlenmeksizin ceza hukukunun temel ilkelerinden olan savunma hakkının ihlalini oluşturacak şekilde iddianame düzenlenmiştir. Davanın görüleceği Mahkeme kovuşturma aşamasında nasıl ki yurt dışında ikamet eden taraflar yönünden istinabe yolu ile savunmalarını tespit edebiliyorsa, soruşturma aşamasında da Cumhuriyet Savcılığının aynı usul ile şüphelilerin ifadelerini tespit etmesi gereklidir. "Yeni Türk Ceza Adalet Sistemi"nde benimsenen, "Kişilerin Lekelenmeme Hakkı" ile "Eksiksiz soruşturma ve Tek Celsede Duruşma" prensipleri uyarınca, soruşturmayı yürüten Cumhuriyet savcılarının makul sürede bütün delilleri toplamaları gerekir. Ayrıca dosyada şüpheliye isnat olunan eylem mağdura yönelik facebook hesabı üzerinden hakaret içerikli mesajlar attığı hususuna ilişkin olduğundan ve tek delil dosyada yer alan facebook mesajı çıktıları olduğundan, şüphelinin ifadesinin tespiti, tutanaktaki facebook adresinin kendisine ait olup olmadığının ve mesajları bizzat atıp atmadığının sorularak tespiti gerekmekte olup (Yargıtay 16.Ceza Dairesinin 09/11/2018 tarih ve 2018/2695 Esas, 2018/4279 Karar sayılı iddianamenin iadesine ilişkin kanun yararına bozma ilamı), bu hususun suçun sübutuna etki edeceği muhakkaktır. Savunmanın suçun sübutu ve vasıflandırılması açısından önem arz ettiği durumlarda maddi gerçeği araştırma ve şüphelinin lehine ve aleyhine delil toplamakla yükümlü olan Cumhuriyet Savcısının savunma alması zorunludur. Açıklanan nedenlerle, iddianamenin CMK"nun 170/5 maddesi delaletiyle 174/1-a, 174/1-b maddelerine aykırı düzenlendiği anlaşıldığından iadesine" karar verilmiştir.
21.02.2020 tarihinde Cumhuriyet savcısının şüphelinin adres araştırmasının yapıldığı, yurt içi adresinin olmadığı, yurt dışı adresinin ise bilinemediği, sadece Berlin/Almanya"da bulunduğunun tespit edildiği, 09.07.2019 tarihinde yakalama kararının çıkartıldığı ve makul süre beklenildiği, şüphelinin ifadesinin alınamamasının yerleşik Yargıtay uygulamasına göre iddianamenin iadesi nedeni olamayacağı, iddianamenin hangi durumlarda iadeye konu olabileceğinin CMK"nın 174. maddesinde düzenlendiği ve CMK"nın 170. maddesinde de iade nedeni olarak bu hususun belirtilmediği, şüpheli ifadesinin suçun sübutuna etki edecek bir delil olmadığından iade kararının kaldırılmasına dair yaptığı itirazın, Giresun 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 24.02.2020 tarihli kararı ile yerinde görülmeyerek dosyanın incelenmek üzere itiraz merciine gönderilmesine karar verilmesi üzerine, iddianamenin iadesi kararının kaldırılmasına yönelik Cumhuriyet savcısından alınan 26.02.2020 tarihli mütalaa kapsamında yapılan inceleme neticesinde, Giresun 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 02.03.2020 tarih 2020/257 değişik iş sayılı kararı ile; şüphelinin Berlin/Almanya adresinde ikamet ettiğinin tespit edildiği, beyanının alınması amacıyla istinabe işlemi yada herhangi bir araştırma yapılmadan yakalama kararı çıkarıldığı ve sonrasında da iddianame düzenlendiği anlaşıldığından, iddianamenin iadesine yönelik karar gerekçesi yerinde görülmekle itirazın reddine, oybirliği ile kesin olarak karar verilmiştir.
18.03.2020 tarihinde Cumhuriyet savcısınca, şüphelinin adres araştırmasının yapıldığı, yurt içi adresinin olmadığı gibi yurt dışı adresinin de bilinemediği, sadece Berlin/Almanya"da bulunduğunun tespit edildiği, 09.07.2019 tarihinde yakalama kararının çıkartıldığı ve makul süre beklenildiği, şüphelinin ifadesinin alınamamasının yerleşik içtihatlar kapsamında iddianamenin iadesi nedeni olamayacağı, söz konusu iddianamenin hangi durumlarda iadeye konu olabileceğinin kanunda açıkça düzenlendiği ve bu hususun iade nedeni olarak belirtilmediği, şüpheli ifadesinin suçun sübutuna etki edecek bir delil olmadığından eksikliğin yargılama aşamasında giderilebileceği belirtilerek kesin kararın kanun yararına bozulmasına dair görüş ve talebine müteakip, Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 20.05.2020 talebi ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından kesin kararın kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine dosya Dairemize gönderilmiştir.
III-KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNE İLİŞKİN UYUŞMAZLIĞIN KAPSAMI:
Şüpheli hakkında düzenlenen iddianamenin, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 174/1. maddesi gereğince iade edilmesinde ve bu karara karşı yapılan itirazın reddine dair verilen kararda hukuka aykırılık bulunup bulunmadığına ilişkindir.
IV-HUKUKSAL DEĞERLENDİRME;
Yasal düzenlemeler şu şekildedir;
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu
Kamu davasını açma görevi
Madde 170
(1) Kamu davasını açma görevi, Cumhuriyet savcısı tarafından yerine getirilir.
(2) Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet savcısı, bir iddianame düzenler.
(3) Görevli ve yetkili mahkemeye hitaben düzenlenen iddianamede;
a) Şüphelinin kimliği,
b) Müdafii,
c) Maktul, mağdur veya suçtan zarar görenin kimliği,
d) Mağdurun veya suçtan zarar görenin vekili veya kanunî temsilcisi,
e) Açıklanmasında sakınca bulunmaması halinde ihbarda bulunan kişinin kimliği,
f) Şikâyette bulunan kişinin kimliği,
g) Şikâyetin yapıldığı tarih,
h) Yüklenen suç ve uygulanması gereken kanun maddeleri,
i) Yüklenen suçun işlendiği yer, tarih ve zaman dilimi,
j) Suçun delilleri,
k)Şüphelinin tutuklu olup olmadığı; tutuklanmış ise, gözaltına alma ve tutuklama tarihleri ile bunların süreleri,
Gösterilir.
(4) İddianamede, yüklenen suçu oluşturan olaylar, mevcut delillerle ilişkilendirilerek açıklanır.
(5) İddianamenin sonuç kısmında, şüphelinin sadece aleyhine olan hususlar değil, lehine olan hususlar da ileri sürülür.
(6) İddianamenin sonuç kısmında, işlenen suç dolayısıyla ilgili kanunda öngörülen ceza ve güvenlik tedbirlerinden hangilerine hükmedilmesinin istendiği; suçun tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde, ilgili tüzel kişi hakkında uygulanabilecek olan güvenlik tedbiri açıkça belirtilir.
İddianamenin iadesi
Madde 174 – (Değişik: 25/5/2005 - 5353/27 md.)
(1) Mahkeme tarafından, iddianamenin ve soruşturma evrakının verildiği tarihten itibaren onbeş gün içinde soruşturma evresine ilişkin bütün belgeler incelendikten sonra, eksik veya hatalı noktalar belirtilmek suretiyle;
a) 170 inci maddeye aykırı olarak düzenlenen,
b) (Değişik:17/10/2019-7188/20 md.) Suçun sübutuna doğrudan etki edecek mevcut bir delil toplanmadan düzenlenen,
c) (Değişik:17/10/2019-7188/20 md.) Önödemeye veya uzlaştırmaya ya da seri muhakeme usulüne tâbi olduğu soruşturma dosyasından açıkça anlaşılan işlerde önödeme veya uzlaştırma ya da seri muhakeme usulü uygulanmaksızın düzenlenen,
d) (Ek:17/10/2019-7188/20 md.) Soruşturma veya kovuşturma yapılması izne veya talebe bağlı olan suçlarda izin alınmaksızın veya talep olmaksızın düzenlenen,
İddianamenin Cumhuriyet Başsavcılığına iadesine karar verilir.
(2) Suçun hukukî nitelendirilmesi sebebiyle iddianame iade edilemez.
(3) En geç birinci fıkrada belirtilen süre sonunda iade edilmeyen iddianame kabul edilmiş sayılır.
(4) Cumhuriyet savcısı, iddianamenin iadesi üzerine, kararda gösterilen eksiklikleri tamamladıktan ve hatalı noktaları düzelttikten sonra, kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmesini gerektiren bir durumun bulunmaması halinde, yeniden iddianame düzenleyerek dosyayı mahkemeye gönderir. İlk kararda belirtilmeyen sebeplere dayanılarak yeniden iddianamenin iadesi yoluna gidilemez.
(5) İade kararına karşı Cumhuriyet savcısı itiraz edebilir.
Ceza muhakemesinin amacı, maddi gerçeğin insan onuruna yaraşır biçimde araştırılıp bulunmasıdır.
Soruşturma evresinin asıl yetkilisi olan Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hali öğrenir öğrenmez ceza yargılamasının temel amacı olan maddi gerçeğin ortaya çıkarılması için soruşturmaya başlayacaktır.
CMK’nın 160/1 maddesinde yer alan “bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hal” ifadesinden de anlaşılacağı üzere belli bir suç şüphesine karşı soruşturmaya başlanılabilmesinin maddi koşulu, o suça ilişkin başlangıç şüphesinin var olmasıdır. Başlangıç şüphesi, soyut bir izlenimle değil; suçun işlendiği izlenimini uyandıran somut vakıalar ile oluşur. Cumhuriyet savcısı, başlangıç şüphesinin olup olmadığını yani, suçun işlendiği izlenimini uyandıran somut vakıaların bulunup bulunmadığını değerlendirerek soruşturmaya başlayacaktır. Kısaca, başlangıç şüphesinin bulunup bulunmadığını değerlendirme yetkisi, Cumhuriyet savcısına aittir (Veli Özbek, Nihat M. Kanbur, Koray Doğan, Pınar Bacaksız, İlker Tepe, Ceza Muhakemesi Hukuku, Seçkin Yayınlar, Ankara, 2011, sayfa 186 ve devamı).
Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet savcısı iddianame düzenler. "Yeterli şüphe", şüphelinin müsnet suçtan yargılanması için gerekli ve yeterli olan şüphe derecesini ifade eder. Bu şüphenin, hukuka uygun olarak elde edilmiş her türlü delile dayanması gerektiğinde kuşku yoktur. Cumhuriyet savcısı topladığı delillerin iddianame düzenlemek için yeterli olup olmadığını takdir edecek, delilleri olaylarla ilişkilendirerek yeterli şüpheyi ortaya koyacaktır. Kamu davasının açılmasında yeterli şüpheden bahsedebilmede önemli olan, suçun işlendiğine yönelik tartışılabilirlik ve mahkûmiyetin ne derecede mümkün olabilirliğidir.
Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde;
Açık kaynak araştırması neticesinde hesabın id/url adresinin tespit edilmiş olması karşısında, mernis ve nüfus kayıtlarında yer alan bilgilere istinaden Berlin/Almanya"da yaşadığı ve açık adresi tespit edilemeyen ve 09.07.2019 tarihli
karar ile de tüm aramalara rağmen kendisine ulaşılamayan şüpheli hakkında makul süre beklendikten sonra dava açmak için yeterli şüphe bulunduğu gerekçesi ile iddianame düzenlendiğinin anlaşılmış olmasına göre, yetersiz gerekçe ile iddianamenin iadesine ilişkin Giresun 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 20.02.2020 tarih 2020/58 iddianeme değerlendirme kararı ile itirazın reddine dair verilen inceleme konusu mercii kararında hukuki isabet bulunmamakla talebin kabulüne karar verilmiştir.
V- SONUÇ: Açıklanan nedenlerle;
Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran yerinde görüldüğünden, Giresun 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 02.03.2020 tarihli ve 2020/257 değişik iş sayılı kararının CMK"nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin icrasını teminen dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 02.10.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.