Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/21151
Karar No: 2019/19539
Karar Tarihi: 21.10.2019

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2016/21151 Esas 2019/19539 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı sendikada çalışan davacının iş sözleşmesinin haksız yere feshedildiği gerekçesiyle işe iade davası açtığı ancak sonuçsuz kaldığı belirtilmektedir. Davacı, kıdem ve ihbar tazminatları, boşta geçen süre ücreti ve işe başlatmama tazminatı talep etmektedir. Davalı ise davacının emeklilik nedeniyle üyeliğinin sona erdiğini savunmaktadır. Mahkeme davacının kısmen haklı olduğu kanaatine vararak tazminat taleplerinin kısmen kabulüne hükmetmiştir. Ancak Yargıtay kararı bozmuş ve sch.idrarıncılarının üyelikleri birkaç istisna dışında sona ererken, davacının davada bahsi geçen tarihte üyesi olmamasına rağmen sendika üyeliği düşürülmediği ve dayanışma aidatı kesintisi yapılmadığı belirtilerek, toplu iş sözleşmelerinden yararlanmasının mümkün olmadığı vurgulanmıştır. Kanuni referans olarak 2821 sayılı Sendikalar Kanunu'nun 25. maddesi gösterilmiştir.
22. Hukuk Dairesi         2016/21151 E.  ,  2019/19539 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili; müvekkilinin, davalı sendikada 17.11.1987 tarihinden itibaren çalışmaya başladığını, 30.04.2008 tarihinde emekli olmasına karşılık çalışmasını sürdürdüğünü, bu çalışmasının iş sözleşmesinin haksız olarak feshedildiği 12.11.2009 tarihine kadar devam ettiğini, fesih işlemine karşı açtığı işe iade davasının ... 3. İş Mahkemesinde görülerek karara bağlandığını ve kesinleştiğini, işe iade talebinin sonuçsuz kaldığını ve 1 aylık sürenin 30.06.2012 tarihinde dolduğunu belirterek; kıdem ve ihbar tazminatları ile boşta geçen süre ücreti ve işe başlatmama tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, davacının 30.04.2008 tarihinde emekli olması nedeniyle tazminatlarını alarak ayrıldığını, 14.05.2008 tarihinde ise belirli süreli iş sözleşmesi tanzim edilerek sözleşmeli personel statüsünde tekrar çalışmaya başladığını, ikinci dönem çalışmasında sendika aidatı kesilmediğini, dayanışma aidatı alınmadığını, işe iade edilmesi amacıyla açtığı ve ... 3. İş Mahkemesince verilen karanın kesinleşmesi üzerine ihbar tazminatı dahil diğer ücret ve tazminatlarının ödediğini beyanla, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Taraflar arasında davacı işçinin 14.05.2008 tarihinden itibaren ilgili toplu iş sözleşmesinden yararlanmasının mümkün olup olmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Somut olayda; sendika üyelik dökümüne göre davacının üyelik tarihinin 16.12.1999 olduğu; ancak, işkolu değişikliği nedeni ile 31.03.2014 tarihinde üyeliğin düşürüldüğü anlaşılmaktadır. Dosya kapsamına göre davacı işçinin 30.04.2008 tarihinde emekliye ayrıldığı sabittir. Bu tarihte yürürlükte bulunan 2821 sayılı Sendikalar Kanununun 25. maddesinde “Bağlı bulundukları, kanunla kurulu kurum ve sandıklardan yaşlılık, emeklilik veya malullük aylığı veya toptan ödeme alarak,işten ayrılan işçilerle,işkolunu değiştiren işçilerin sendika üyeliği sona erer. Çalışmaya devam edenler hakkında bu hüküm uygulanmaz.”düzenlemesi mevcuttur. Davacının 14.05.2008 tarihinde yeniden göreve başladığı tespit edilmiştir. Davacının emekliliği üyelikten düşme sebepleri arasında yer almasına rağmen, Koop-İş Sendikası tarafından davacının sendika üyeliği düşürülmediği gibi, dosya içeriğinden davacıdan dayanışma aidatı kesintisi de yapılmadığı anlaşılmaktadır. Şu halde, davacının artık üyesi bulunmadığı Koop-İş Sendikasının taraf olduğu toplu iş sözleşmelerinden faydalanması mümkün olamaz.
    Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda; davacının, 01.02.2010- 31/01/2012 yürürlük tarihli toplu iş sözleşmesinin imzalandığı 29.06.2010 tarihinde taraf sendikaya üye olmadığı ve dayanışma aidatı da ödemediği belirtilerek davacının ücretinin toplu iş sözleşmesinde taraf sendika üyesi işçilere sağlanan ücretlere göre değil, 14.05.2008 ve yenilenen 14.05.2009 tarihli iş sözleşmelerinde kabul edilen kriterlere göre belirlendiği mütalaa edilmiş olup bu tespit yerinde bulunmaktadır. Ancak söz konusu belirlemeye karşın; işe başlatmama tazminatı açısından son fesih tarihi itibariyle ücretinin tespitinde asgari ücretteki artışa göre emsal ücret ve toplu iş sözleşmesine göre tespit edilen emsal ücretin ortalamasının alınması, ihbar tazminatı hesabı yönünden ise, iş sözleşmesinin 10. maddesindeki, davacının "sosyal haklarına diğer personele yapılan zam oranında artış sağlanacağı" şeklindeki düzenleme gerekçe gösterilerek toplu iş sözleşmesi ile diğer personele 2012 yılında sağlanan hakların da verilmesi gerektiğinin kabulü hatalı olmuştur. Davalı yanca sunulan kıdem ve ihbar tazminatı hesaplama tablosunda tazminata esas ücretlere dahil edilen sosyal hakların nazara alınması isabetli ise de, bu kapsamda çıplak ücrete dahil edilen kalemlerin toplu iş sözleşmesi hükümleri dikkate alınarak hesaplanması yapılan değerlendirme ile örtüşmemektedir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 21.10.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi