Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2016/6533 Esas 2017/3764 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/6533
Karar No: 2017/3764
Karar Tarihi: 14.12.2017

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2016/6533 Esas 2017/3764 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asıl ve birleşen davalar Borçlar Kanunu’nun 97. maddesine dayanarak açılmıştır ve davalı yükleniciye verilmesi gereken bağımsız bölümlerin satışına izin ve yetki verilmesi, satılacak bağımsız bölümlerden elde edilecek bedelle inşaatın yüklenici namına tamamlanması için davacılara yetki verilmesi ve gecikme tazminatı istemleriyle ilgilidir. Mahkeme, davacılara ait dört adet dükkanın kira kaybı tespitinde taleplerin aşıldığını ve kira tazminatı talebinin kısmen kabul edilmesi gerektiğine karar verdi. Ayrıca, iskan alınıncaya kadar vergilerin yükleniciye ait olduğu hüküm altına alındığı ve dava tarihi itibariyle iskanın alınmamış olduğu için, asıl ve birleşen davada davacı arsa sahipleri tarafından ödenen emlak vergisi bedellerinin tamamının nama ifa bedeline dahil edilmesi gerektiği belirtildi. Kararın dayandığı kanun maddesi Borçlar Kanunu’nun 97. maddesidir.
23. Hukuk Dairesi         2016/6533 E.  ,  2017/3764 K.

    "İçtihat Metni"

    ....

    Taraflar arasındaki tazminat davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davaların kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen davada taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Asıl dava ve birleşen dava, Borçlar Kanunu’nun 97. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, davalı yükleniciye verilmesi gereken bağımsız bölümlerin satışına izin ve yetki verilmesi, satılacak bağımsız bölümlerden elde edilecek bedelle inşaatın yüklenici namına tamamlanması için davacılara yetki verilmesi ve gecikme tazminatı istemlerine ilişkindir.
    Asıl ve birleşen davada davalı yüklenici vekili, asıl ve birleşen davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece ıslah da dikkate alınarak asıl ve birleşen davanın gecikme tazminatı talebi yönünden kısmen kabulüne dair verilen karar, taraf vekillerinin temyizi üzerine, Yüksek 15. Hukuk Dairesi"nin 01.06.2011 tarih, 2011/448 E., 2011/3251 K. sayılı ilamıyla, nama ifaya izin talebi hakkında hüküm kurulmamış olmasının, gecikme tazminatı hesabında 1 aylık su kuyusu açma süresi hesaba katılmamış olmasının ve davacılara ait 4 adet dükkan yönünden talep aşılmak suretiyle kira kaybının tespit edilmesinin doğru olmadığı belirtilerek bozulmuş, mahkemece bozma yönünde yapılan inceleme neticesinde, kira tazminatı talebinin kısmen kabulüne, nama ifaya izin talebinin kabulüne ve 170.798,73 TL harcanan ve harcanması gereken giderleri karşılamak üzere 26 no"lu bağımsız bölüm ile 8 no"lu bağımsız bölümün 1/2 hissesinin davacılar tarafından satışına izin verilmesine karar verilmiştir.
    Kararı, asıl ve birleşen davada taraf vekilleri temyiz etmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl ve birleşen davada davalı yüklenici vekilinin tüm, asıl ve birleşen davada davacı arsa sahipleri vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    .../...
    S.2.

    2-Asıl ve birleşen dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı nama ifaya ve satışa izin, gecikme tazminatı ile eksik ve ayıplı işler bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
    Taraflar arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde, iskan alınıncaya kadar vergilerin yükleniciye ait olduğunun hüküm altına alındığı ve dava tarihi itibariyle iskanın alınmamış olduğu anlaşılmıştır. Mahkemece, asıl ve birleşen davada davacı arsa sahipleri tarafından ödenen emlak vergisi bedellerinin tamamının nama ifa bedeline dahil edilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen davada davalı vekilinin tüm, asıl ve birleşen davada davacılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen davada davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün asıl ve birleşen davada davacılar yararına BOZULMASINA, asıl ve birleşen davada davacı ... ve arkadaşlarından peşin alınan harcın istek halinde iadesine, aşağıda yazılı harcın temyiz eden asıl ve birleşen davada davalı ....den alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.















    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.