Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2017/827 Esas 2019/9002 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/827
Karar No: 2019/9002
Karar Tarihi: 07.10.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2017/827 Esas 2019/9002 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2017/827 E.  ,  2019/9002 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen davada davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacılar vekili, 11.11.2009 tarihinde, müvekkillerinin kızı/kardeşleri yaya ... , davalıların sürücüsü, işleteni ve zorunlu mali mesuliyet sigortacısı oldukları aracın çarparak ölümüne neden olduğunu belirterek asıl davada belirsiz alacak olarak 1.000,00 TL maddi ve 6.000,00 TL (davacı kardeşler ... ve ... için 3.000,00"er TL) manevi tazminatın; birleşen davada da 13.496,33 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsilini talep etmiştir.
    Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; Asıl davada, davacı ... dava açılmadan önce ölmekle taraf ehliyeti bulunmadığından bu davacının maddi ve manevi tazminat davasının reddine, davacılar ... ve ... sigorta şirketine açtıkları manevi tazminat davasının reddine, davacılar ... ve ... diğer davalılara yönelik manevi tazminat davalarının kısmen kabulü ile bu davacıların her biri lehine 1.500,00"er TL"nin kaza tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ..."dan müştereken ve müteselsilen tahsiline; Birleşen davada, davacıların maddi ve manevi tazminat davalarının reddine karar verilmiş; hüküm, asıl ve birleşen davada davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-07.10.2004 tarih, 25606 Sayılı Resmi Gazetede yayınlanan ve 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5236 sayılı Kanun ile HUMK’ye eklenen ek madde 4 ile aynı Yasa"nın
    427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2015 tarihinden itibaren 2.080,00 TL’ye çıkarılmıştır.
    Temyize konu karar anılan yasanın yürürlüğünden sonra verildiğinden asıl davada reddedilen manevi tazminat miktarları temyiz eden davacılar yönünden kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden, davacılar vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacılar vekilinin birleşen davaya yönelik yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin asıl davada reddedilen manevi tazminatlara ilişkin temyiz dilekçesinin mahkeme hükmünün miktar itibariyle kesin olması nedeniyle REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin birleşen dava yönünden yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan birleşen dava hükmünün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 13,00 TL kalan onama harcının temyiz eden birleşen davada davacılardan alınmasına 07/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.