8. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/16252 Karar No: 2021/1568 Karar Tarihi: 23.02.2021
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2018/16252 Esas 2021/1568 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2018/16252 E. , 2021/1568 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup, hükmün davalılar tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacı, 1395 ada 11 parsel üzerinde bulunan ve 1/2 şer paylı davalı ile birlikte evlerinin bulunduğunu, kendisinin zemin katta davalının ise 1. katta oturmakta olduklarını bu binanın çatısını ortaklaşa yaptıklarını, davalının çatıya çıkmasına izin vermediğini, davaya konu taşınmaz üzerindeki 1/2 paylı çatı katı ile bu taşınmazdaki tarafına isabet eden kullanım alanı olan 1/2 payın belirlenmesine ve çatı katındaki hissesini nasıl kullanacağına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı davanın reddini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama neticesinde, davaya konu binanın bodrum+zemin+1.kattan oluştuğu, davalı tarafından PVC ile kapatılan 1. kata dahil edilen yerin merdiven sahanlığı olduğu, 634 sayılı Kat Mülkiyet Kanun"un 4. maddesi gereği merdiven sahanlığının ortak kullanım alanı olduğu gerekçesiyle davalıların 1. kat merdiven sahanlığının PVC ile kapalı hale getirme şeklindeki eyleminin menine karar verilmiş hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Dava paydaşlar arası elatmanın önlenmesi ve murazaanın giderilmesi istemine ilişkindir. Bilindiği üzere, görev, kamu düzeniyle ilgili olup yargılamanın her aşamasında mahkemece re’sen gözetilmesi gereken bir usul kuralıdır. 6100 sayılı HMK’nin 2. maddesi Asliye Hukuk Mahkemelerinin, 4. maddesi Sulh Hukuk Mahkemelerinin görev alanını belirlemiştir. Sulh Hukuk Mahkemelerinin görev alanının düzenlendiği HMK"nin 4/ç bendi “Bu Kanun ile diğer kanunların, sulh hukuk mahkemesi veya sulh hukuk hâkimini görevlendirdiği davaları, görürler” şeklindedir. Bu düzenlemeden Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevli olup olmadığı hususunda özel yasalara atıfta bulunulduğu anlaşılmaktadır. 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun Ek 1. maddesi “Bu kanunun uygulanmasından doğacak her türlü anlaşmazlık Sulh Hukuk Mahkemelerinde çözümlenir” hükmünü içermektedir. Öte yandan, bir uyuşmazlığın 634 sayılı Yasa kapsamına girip girmediğinin tespitinde dava konusu taşınmazda kat mülkiyetinin kurulmuş olmasına ,tarafların kat maliki olması ve uyuşmazlık konusunun ortak alan olması ölçütlerinin doktrin ve yasal içtihatlarda benimsendiği açıktır. Somut olaya bakıldığında, çekişmeli yerin ortak alan niteliğinde olduğu ve ancak dava konusu taşınmaz üzerinde kat mülkiyeti kurulmamış olduğu gözetildiğinde, söz konusu uyuşmazlığın Kat Mülkiyeti Yasası"ndan kaynaklanmadığı, Türk Medeni Kanunu"nun 683/2. maddesi hükmünde öngörülen mülkiyetin korunmasından kaynaklandığı açıktır. Bu nitelikteki istekler bakımından 6100 Sayılı HMK"nin 2. maddesine göre Asliye Hukuk Mahkemesi görevli olup mahkemece davanın görevsizlik nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; usul ve kanuna aykırı bulunan hükmün 6100 Sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’un 388/4. ve 440/1. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 23.02.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.