19. Ceza Dairesi Esas No: 2019/26574 Karar No: 2020/9890 Karar Tarihi: 07.07.2020
5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/26574 Esas 2020/9890 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir hükümde sanık Selçuk Ölmez'in 5607 sayılı Kanuna aykırılıktan mahkum olduğu belirtilmiştir. Ancak kararda bir yazım hatası nedeniyle sanığın isminin karıştırıldığı ortaya çıkmıştır. Ayrıca, hükümden sonra çıkan bir kanun ile suçun cezasının indirimine yönelik hükümler getirildiği ve bu doğrultuda suçu işlediği iddia edilen eşyanın değerinin dosya üzerinden tarafsız bir bilirkişi tarafından tespit edilmesi gerektiği açıklanmıştır. Hükümlülerin hak yoksunluğuna hükmedilmesi durumunda Anayasa Mahkemesi tarafından bazı maddelerin iptal edildiği belirtilerek yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu vurgulanmıştır. Kanun maddeleri olarak da 5237 sayılı TCK'nin 7. maddesi, 7242 sayılı Kanun'un 63. maddesi, 5607 sayılı Kanuna eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası ve hak yoksunluğuna karar verilmişse 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesi gösterilmiştir.
19. Ceza Dairesi 2019/26574 E. , 2020/9890 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, 1-)İddianamede ... hakkında dava açıldığı halde gerekçeli kararın sanığın savunması bölümünde sanık isminin Selçuk Ölmez olarak yazılıp, karışıklığa sebep olunması, 2-)Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun"un 61. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"un 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklinde düzenlemenin sanık lehine hükümler içerdiği, yine aynı Kanun"un 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun"un 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, suça konu eşyanın suç tarihindeki gümrüklenmiş değeri dosyanın tarafsız ve bağımsız bilirkişiye tevdii ile dosya üzerinden tespit edilmek suretiyle;5237 sayılı TCK"nin 7. maddesi ve 7242 sayılı Kanun"un 63. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası mucibince ilgili hükümlerin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığı araştırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yerel mahkemece yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu, 3-)Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin ve katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 07/07/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.